Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2406 E. 2022/486 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2406
KARAR NO : 2022/486
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak 14.10.2021 tarihli genel kurul yapılarak birtakım karar alındığını, müvekkilinin işbu genel kurul kararına muhalefet ettiğini ve ret oyu kullandığını, davalı şirketin genel kurul kararında oy kullanan ortakların imzası bulunmadığını, usule aykırı genel kurulda alınan tüm kararlar ayrı ayrı iptal edilmesi gerektiğini, oy hakkından yoksun olan şirket müdürlerinin TTK 619. Maddesine aykırı olarak oy kullanarak kendilerini ibra ettiklerini, şirket müdürlerinin ibra kararı ve bilançonun kabulü kararı iptal edilmesi gerektiğini, davalı şirketin kasasında resmi olarak 6,5 milyon TL para varken bu paranın davalı şirket ortak ve yetkilileri tarafından zimmetlerine geçirildiğini, davacı müvekkilini zarara uğratmak ve oy oranlarını arttırmak amacı ile sermaye arttırımına gidildiğinden sermaye arttırma kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin genel kurul davet ilanında finansal raporlar, yıllık faaliyet raporları, denetleme raporları gibi mali verilerin incelemeye açık olduğunu ilan ettiğini ancak davacı müvekkili tarafından incelenmesine müsaade edilmediğini ve sınırlı bilgiler verilerek geçiştirildiğini, bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan 14.10.2021 tarihli genel kurulun almış olduğu tüm kararların ayrı ayrı iptaline, tensip ile birlikte ihtiyati tedbiren gecikilmesi halinde telafisi mümkün olmayacak zararlar doğabileceğinden davalı şirkete kayyum atanması ile dava sonuna kadar kayyum tarafından yönetilmesine, şirket sermayesinin arttırılması kararının açıkça hukuka aykırı olması gözetilerek ortaklardan arttırılan sermayenin 15.12.2021 tarihine kadar ödenmesi kararının davacı müvekkili açısından tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı ara kararı ile; somut olayda açılan davanın konusunun 14.10.2021 tarihli “Şirket Genel Kurul Kararının” iptali oluşturduğu, davaya konu genel kurul toplantısında alınan kararlar ile şirkete yönetim kayyımı atanması arasında bir bağlantı bulunmadığı, bu nedenlerle bu tedbir isteminin reddi gerektiği, davacı tarafın ikinci tedbir isteminin 14.10.2021 tarihli genel kurulda alınan şirket sermayesinin artırılmasına ilişkin kararın davacı açısından durdurulması olduğu, dava dilekçesine eklenen “… Özel Sağlık Hiz. Ltd. Şti.’nin 14.10.2021 Tarihinde Yapılan 2020 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağı” fotokopisinin incelenmesinden toplantıya 6 pay sahibinin katıldığı, gündemin 6. sırasındaki şirket sermayesinin artırılması teklifine karşı 3 ortak ret oyu kullanarak muhalefetini tutanağa geçirdiği, TTK 621. Maddesi uyarınca bu kararın nitelikli çoğunlukla (temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu ile alınması gerektiği, şirketin esas sermayesi 161.600 paya bölündüğünden bu kararın; toplantıya katılan esas sermaye nisabına göre en az 107.734 pay sahipleri tarafından alınması gerektiği, Ret (51.173) ve kabul (110.428) oyu kullanan pay miktarları dikkate alındığında kararın TTK 621. Maddesine aykırı olduğu hususu yaklaşık düzeyde ispatlanamadığı belirtilerek tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; sermaye arttırımı kararı davacı müvekkilinin azınlık ortaklık hakkına zarar vermek için yapıldığını, şirket kayıtlarında şirketin gerçek ekonomik durumu görülmediğini, en başta nakit tahsilatlar resmi kayıtlarda olmadığını, kayyum atanıp şirketin gerçek ekonomik durumu raporlanmadıkça şirketin sermaye arttırımındaki amacı tespit edilemeyeceğini, bu sebeple kayyum atanması zorunlu olduğunu, davacı müvekkili gibi azınlık hakkı bulunan pay sahiplerini zarara uğratmak ve oy oranlarını azaltmak maksadı ile 2.460.000,00.TL sermaye artırımına gidildiğini, dürüstlük kurallarına aykırı olan sermaye artırımı kararı iptal edilmesi gerektiğini, davalı şirketin gerçek mali durumunun tespit edilebilmesi için yönetici kayyum atanması gerektiğini, davalı şirket yetkilisi ve birtakım ortaklar nakit yapılan tahsilatları şirket kayıtlarında göstermeyerek zimmetlerine geçirdiklerini, TTK 621/d temsil edilen oyların 2/3’ünü aramakta olduğunu, bu durumda 6 kişilik ortaklıkta sermaye arttırımına en az 4 ortağın kabul oyu vermesi gerektiğini, genel kurul kararları açıkça hukuka aykırı olmasına rağmen tedbir kararı verilmemesi hukuka aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, ayrıca genel kurul kararına bakıldığında görüleceği gibi başta davacı müvekkili olmak üzere genel kurulda oy hakkı bulunan ortakların imzası bulunmadığını, bu sebeple de açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kayyım atanması tedbirinin reddi kararının ve artırım kararının durdurulması talebinin reddine dair kararın istinaf edilerek ortadan kaldırılması ile ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava, Genel Kurul Kararının İptali talebine yönelik olup, istinafa konu uyuşmazlık ise; davacı tarafın şirkete kayyım atanması ve şirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin Genel Kurul Kararının davacı yönünden durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair 28.10.2021 tarihli ara kararın istinaf yoluyla kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı şirketin 14.10.2021 tarihli Genel Kurulun da alınan kararların haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek 14.10.2021 tarihinde alınan tüm kararların iptalini ve şirkete kayyım atanması ve sermaye arttırım kararının davacı yönünden durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 28.10.2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinin başında gelen İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nin 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.

HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalı şirket kasasında resmi olarak para olduğunu, davalı şirket ve ortakları tarafından bu paranın zimmetlerine geçirildiğini, davacıyı zarara uğratmak ve oy oranlarını arttırmak için sermaye arttırımına gidildiğinden bahisle şirkete kayyım atanmasına ve sermaye artırım kararının davacı yönünden durdurulmasına karar verilmesini talep edilmiş ise de; şirketlerin seçilmiş organları eliyle idaresi asıl olup, bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerektiği, somut olayda dosyada davalı şirkette organ boşluğu bulunduğunun iddia edilmediği gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispatın gerçekleşmediği, ayrıca genel kurulda alınan kararların usul ve yasaya uygun olup olmadığı, gerekli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığı hususlarının davanın esasına ilişkin olduğu, yargılamayı gerektirdiği, HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispatın gerçekleşmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrası aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 15/04/20220 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır