Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2315 E. 2022/67 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2315
KARAR NO : 2022/67
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarası kayıtlı Tasfiye Halinde … …Enerji Ürt. San. Tic. Ltd. Şti. 31.01.2018 tarihinde tasfiye sonucu ticaret sicilinden silindiğini, müvekkilinin şirketin son yetkilisi ve pay sahibi olduğunu, 31.08.2015-31.12.2015 arasında Adana, Gaziantep ve Hatay ilinde toplam 9 adet güneş enerji santralinin kurulması için …’a yapılan başvuru haksız olarak reddedildiğini, müvekkili şirketin faaliyet amacının kalmadığı düşüncesiyle şirketi tasfiye ettiğini, …’ın haksız ret kararına karşı davalar açılacağı ileri sürülerek ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, dava konusu şirketin sicil kaydı mevzuata uygun tasfiye işlemi sonucunda ticaret sicilden silindiğini, terkin işleminin yapılmasında davalıya izafe edilecek bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile;” tasfiye sonucu silinen şirket adına dava açılacağı düşüncesine dayalı olarak açılmıştır. Tasfiyenin kapanmasından sonra şirketin ihyasının istenebilmesi için ek tasfiyenin yapılmasında bir zorunluluk bulunmalıdır. Terkin edilen şirket adına açılmış bir davanın bulunması ek tasfiye için bir zorunluluk hali kabul edilebilirse de dava açılmadan salt bu yöndeki düşünce nedeniyle şirketin ihyası isteminde hukuki menfaatin varlığından söz edilemez. Bu nedenlerle davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; yasal düzenleme uyarınca, davaya konu şirket yönünden yasal koşulları oluşan ek tasfiye taleplerinin hukuka ve yasanın açık hükmüne karşın ilk derece mahkemesi tarafından reddedildiğini, dava dilekçelerinde ek tasfiyesi talep edilen şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması hususu detaylı bir şekilde izah edildiğini, açılacak davanın haklılığı delillerle ortaya konulduğunu, ek tasfiye davası ile birlikte mahkemeden şirketin geçici süre ile tescilinin talep edilebileceğini, bir şirketin ticaret sicil kayıtlarından terkin edilmesinden sonraki tarihte, şirkete ait bir hakkın mevcudiyetini öğrenebileceğini, şirketin tasfiyeden önceki merkezinin bulunduğu mahallin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nde şirketin ihyası davası açılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, ihyası talep edilen şirketin, güneş enerjisi santrali kurmak amacıyla …’a yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine, şirketin faaliyet amacı kalmadığı düşüncesiyle tasfiye edildiği, ancak, benzer durumda olan bazı şirketlerin idari yargıda açtıkları iptal davalarının kabul ile sonuçlandığı, emsal kararlar doğrultusunda, tasfiye edilmiş şirket adına dava açılması gerektiği belirtilerek, TTK.nun 547. Maddesi gereğince, şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyasına karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise, terkin işleminin tasfiye memurunun talebi üzerine yapıldığını, bu işlemde bir kusuru bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhyası talep edilen Tasfiye Halinde … …Enerji Ürt.San.Tic.Ltd.Şti’nin, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sırasında kayıtlıyken, şirketin 22/06/2017 tarihinde tasfiyeye girdiği ve 31/01/2018 tarihinde tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edildiği, son tasfiye memurunun davacı … olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK.nun 547.maddesinde, “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilmesi halinde şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verileceği ve bu işlemlerin yapılması için son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya bir kaç kişinin tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilan ettirileceği” belirtilmiştir.
6012 Sayılı Türk Ticaret Kanunu gereği, tüzel kişiliğinin sona erdiğinin hukuki açıdan kabul edilebilmesi için, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekmektedir. Eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicili’nden terkin edilmiş olsa bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.
Somut olayda, dava konusu şirket tarafından 2015 yılında … Elektrik Dağıtım A.Ş.’ne, güneş enerjisi santrali kurma başvurusunda bulunulmuş ve bu talep … tarafından hat kapasitesi sebebi ile reddedilmiştir. Davacı tarafından, benzer durumda olan bazı şirketlerin idari yargıda açtıkları iptal davalarının kabul ile sonuçlandığı, emsal kararlar doğrultusunda, tasfiye edilmiş şirket adına …’a karşı dava açılması gerektiği belirtilerek şirketin ihyası talep edilmiş ise de, dava konusu şirket tarafından yapılan 20/06/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden tasfiyeye girmesine karar verildiği, tasfiye kararının 22/06/2017 tarihinde tescil edilerek, gerekli ilanların yapıldığı, tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığı, şirket tarafından tasfiye kararı alınmasından önce …’a karşı açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle TTK.nun 547. Maddesinde belirtilen ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılan bir sebebin gerçekleşmediği gibi, davacının talebinin de ek tasfiyeye yönelik değil, şirketin kuruluş amacını yeniden gerçekleştirmeye yönelik olduğu, kaldı ki, davacı tarafından açılabilecek muhtemel davanın, belirsiz bir sürece bağlanması ile ilelebet tasfiyenin neticelenmemesi sonucunun ortaya çıkacağı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 25/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır