Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2274 E. 2021/1473 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2274
KARAR NO : 2021/1473
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
İHBAR OLUNAN : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :…

Mersin 1Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas .. karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı müvekkili şirket ile davalı yan şirket arasında düzenlenen şifahi hizmet sözleşmesine göre davalı şirketin acentalık yaptığı gemilerde (D/S Yavuz Sondaj Gemisi) “Silifke/Taşucu” limanında davalı şirketin alt acentalık hizmetini sağladığını, davalı şirketin üst acentalığı yaptığı gemiye çıkacak gemi personellerinin havaalınından karşılanması, konaklanması ve gemiye transferi gibi hizmetleri sağlamış olduğu bu hizmetin karşılığında aralarındaki cari ilişkiye göre düzenlemiş oldukları faturaları davalı yana göndererek vermiş olduğu hizmetin bedellerini bu şekilde tahsil edildiğini, müvekkili şirketçe kesilen faturaların ödenmemesi üzerine Silifke İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile “Genel Haciz Yolu” ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Silifke 3.Asliye Hukuk ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin 13/09/2021 tarih,…. esas ….. kararı ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen işlerden olduğu, 08.07.2021 tarihli resmi gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile ” Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin İlinin mülki sınırları, … Olarak belirlenmesine,” dair karar verildiğinden dava dosyasının görevli ve Yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilmesine, esasın bu yönde kapatılmasına, dosyanın resen görevli ve yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine şeklinde karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin …. Esas …. Karar sayılı Yargıtay ilamı emsal nitelikteki Silifke 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Ticaret Mahkemesi sıfatıyla dava dosyasının HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı genel kurul kararı ile dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmekle birlikte verilen bu kararın görevsizlik kararı olmadığı, mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle daha önce verilmiş karşılık bir görevsizlik kararı bulunmadığından olumsuz görev uyuşmazlığından söz edilemeyeceğinden mahkememizin kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde görevli ve yetkili Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) gönderilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; tarafların tacir olduklarını, aralarındaki ilişkinin ticari ilişki olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği hususunun göz önünde bulundurulduğunda davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu, dava açıldığı esnada Silifke’ de müstakil bir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bulunmaması nedeniyle davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığını, davaya bakma hususunda yetkili ve görevli mahkemenin Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, hukuk muhakemesinde özel mahkeme ve genel mahkeme ayrımı mevcut olduğunu, özel mahkemeler belirli kişiler arasında çıkan veya belirli uyuşmazlıklara bakmakla görevli olduğunu, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten sonra 01/09/2021 tarihinde özel mahkemenin yürürlüğe girdiği gerekçesine katılmadıklarını, özel mahkemenin bulunduğu yerde genel mahkemenin görev yapmaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Silifke Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası, Silifke İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından,taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle ifa edilen hizmete ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddia edilmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.

Davanın açıldığı Silifke 3. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mahkemesi’nce verilen 13/09/2021 tarihli,……. Esas, …… Karar sayılı karar ile ” 08.07.2021 tarihli resmi gazetede yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile ” Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin İlinin mülki sınırları, … Olarak belirlenmesine,” 608 sayılı kararı ile ” Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin İlinin mülki sınırları, … olarak belirlenmesine,” dair karar verildiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilmesine, esasın bu yönde kapatılmasına, dosyanın resen görevli ve yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi’ne,” karar verilmiş ve dosya Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarih,…. esas,….. karar sayılı kararı ile, HSK’nun 07/07/2021 tarih ve 608 karar sayılı kararında Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Mersin ili mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalarda ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi kapsamında bu kanunda ve diğer kanunlarda aksi düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin diğer dava ve işler bakımından görevli olduğu, gönderme kararı ile gönderilen davanın 20/11/2020 tarihinde açıldığı, bu nedenle Mersin Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
8 Temmuz 2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 07/07/2021 tarihli ve 608 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurul Kararı ile “Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemeleri yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin 30.06.2021 tarihli ve E… sayılı yazısı görüşülerek ; … Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Mersin İlinin mülki sınırları, … Olarak belirlenmesine, İşbu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına 07.07.2021 tarihinde karar verildi.” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir . Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunulabileceği gibi, ileri sürülmese dahi mahkemece resen gözetilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, uyuşmazlık konusu her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde, her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava, açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Ancak, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yargı çevresi belirlenmesi, görev kuralı niteliğinde bulunmamaktadır. Göreve ve kesin yetkiye ilişkin düzenlemeler ancak yasa yoluyla yapılabilir.
Somut olayda; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı irdelendiğinde, Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin, Mersin İli mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararın uygulanma tarihinin 01/09/2021 tarihi olarak belirtildiği, karar tarihinden önce açılmış davaların, yargı çevresi belirlenen mahkemeye devredileceğine ilişkin ise bir düzenlemeye yer verilmediği, bu nedenle, 01/09/2021 tarihinden önce, 20/11/2020 tarihinde açılan ve halen derdest olan iş bu davanın, açıldığı Silifke 3. Asliye Hukuk(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarih, … sas, …. karar sayılı görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli istinaf karar harcının peşin yatırılmış olduğu anlaşıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi. 15/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır