Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2243 E. 2022/59 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2243 – 2022/59
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2243
KARAR NO : 2022/59
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirketin davalı … Lojistik A.Ş’den 7.145.256,18.TL alacağının bulunduğunu, taşınır rehinine dayalı takip yoluyla alacağın bir kısmı tahsil edilmiş ve bakiye 1.055.000,00.TL alacak kaldığını, alacağın tahsili amacıyla taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğu ileri sürülerek itirazların iptaline, takibin devamına ve %100 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, satış vaadi sözleşmesinin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borçların ödenmesi için yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini, davacının farklı bir alacak bulunduğu iddiasına karşın satış vaadi sözleşmesinin içeriği itibariyle başka bir borç ilişkisi bulunmadığının açıkça ispat edildiğini, delillerin toplandığında müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca; ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Somut davanın konusunu para alacağının tahsili talebiyle başlatılan taşınır rehininin paraya çevrilmesi takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı oluşturduğundan TTK 5/A maddesi düzenlemesi kapsamındadır. Davacı tarafa arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini ibraz etmek üzere bir haftalık kesin süre verilmesine karşılık belirtilen tutanak ibraz edilmemiştir. Bu nedenlerle 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine”şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verildiğini ancak müvekkili lehine AAÜT 7/2 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti hükmedildiğini, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıdan 7.145.256,18.TL alacağı bulunduğu, taşınır rehinine dayalı takip yoluyla alacağın bir kısmının tahsil edildiği, ancak bakiye 1.055.000,00.TL’nın ödenmediği, alacağın tahsili amacıyla Adana Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğu ileri sürülerek itirazların iptaline karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise davanın reddini savunmuş, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece, verilen kesin süreye rağmen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibraz edilmediği gerekçesiyle, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine ve davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT 7/2.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile İstinaf talebinde bulunulmuştur.
Kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, İlk derece mahkemesince, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine ve davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT 7/2.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine karar verilmiştir. AAÜT’sinin 7/2 maddesi uyarınca davalı vekili yararına hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini aşamayacağı, bu nedenlerle İlk derece mahkemesince vekalet ücreti miktarına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL maktu istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle KESİN olmak üzere karar verildi.
25/01/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır