Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2240 E. 2022/192 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2240
KARAR NO : 2022/192
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2020/… ESAS
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
5- … – …
6- … – …
7- … – …
8- …
9- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ZİRAAT BANKASI
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : SÖZLEŞMENİN İPTALİ

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarih ve 2020/… esas sayılı ara kararının istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

DAVACILAR VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili, davalı banka ile dava dışı … Genel Makina İnş. Telek ve Zir. Ür. Tav. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 10/12/2015 tarihli 500.000,00.TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi’nin eki olan kefalet sözleşmesinde ve 12/04/2017 tarihli 200.000,00.TL limit arttırımından müvekkili davacıların eşlerinin imzalarının TBK’nun 584 maddesine aykırı şekilde ve sahte olarak düzenlenmesi nedeniyle kefalet ve ipotek sözleşmesinin ayrı ayrı geçersiz olduğundan hükümsüzlüğünün tespitine, müvekkillerinin kredi sözleşmesinden dolayı davalı … Bankasına kredi borcu bulunmadığından borçlu olmadıklarının ayrı ayrı tespitine, davaya konu Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyada ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra işlemlerinin durdurulması için uygun teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 11/02/2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin talebinin kabulü ile, m0evcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı gerekçesi ile HMK’nun 389/1. ve İİK’nun 72/2. Maddesine göre, dava değerinin (dava değeri 765.640,46.TL) % 15 nakti veya süresiz kesin banka teminat mektubu ibrazı halinde, Mersin İli Akdeniz İlçesi Esenli Mahallesinde kain, … Parsel sayılı 12.688,00 m2 taşınmaz ve … Parsel sayılı 24.895,00 m2 taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteklerin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … Esas sayılı dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi halinde Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine yatacak paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmeyerek, veznede muhafazası konusunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden vekilin 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile, davanın konusu ile konulan tedbir arasında borcun kaynaklarının farklı olması hasebiyle hiçbir bağlantı bulunmadığını, asıl borçlu dava dışı … Genel Makina Şti.’den alacaklarının teminatı olduğunu, davacıların Bankamıza Borçlu Olup Olmadıklarıyla Asla Bir İlgisinin Bulunmadığını, davanın konusu davacıların sözleşme nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti iken, adeta dava dışı şirket ile müvekkil arasındaki borca yönelik alınan ipotekli taşınmazların bedelinin tarafımıza ödenmesi hakkında tedbir konulduğunu, dava ile söz konusu tedbiri isteyebilecek tek kişi dava dışı asıl borçlu olduğunu, satış işlemleri yapılacak taşınmazlar asıl borçlunun borcu için ipotek verdiklerini belirterek, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen ara karar ile; ihtiyati tedbir açısından yaklaşık ispat koşulu oluştuğundan ve mevcut durumda meydana gelecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı kanaatine varıldığından, itiraz nedenlerinin kanunda belirtilen şartlara uygun olmadığı ve ihtiyati tedbirin kanuni düzenlemelere uygun olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire itiraz edenin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; vefat eden …’ın ve davacıların asıl borçlu firmanın borcunun teminatı olarak vermiş olduğu ipotekler geçerli olduğundan genel kredi sözleşmesindeki kefillik ile ipotek akdinin birbiriyle bağımsız olduğu göz önüne alınması gerektiğini, ve ipotek takiplerine ilişkin tedbir kararının kaldırılmasını, dava konusu kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunu, sübvansiyonlu kredilerle eş rızasının dahi alınmasına gerek bulunmadığını, eş rızasının olup olmadığı yönünde inceleme yapılmasına gerek olmadığını, davacıların iş bu dava yoluyla ipotek taleplerinin etki etmesinin mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince ipotek takibine icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararının kaldırılması istemlerinin reddine ilişkin verilen 28/09/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında düzenlenmiş kefalet ve ipotek sözleşmelerinin hükümsüzlüğünün ve bu sözleşmeler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, ipoteğin fekki ve icra takibinin iptali davası olup, istinafa konu uyuşmazlık, Mahkemece verilen 11/02/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince 11/02/2021 tarihli ara karar ile davacıların ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile Mersin 2. İcra Müdürlüğü’ne ait 2020/… sayılı dosyasında icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı tarafından tedbire itiraz sonucu, mahkemece verilen 28/09/2021 tarihli ara karar ile tedbirin kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 72/3 maddesinde “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir”, hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacılar tarafından, dava dışı borçlunun davalı bankadan çektiği kredi nedeniyle düzenlenen kefalet ve ipotek sözleşmelerinin geçersiz olduğu, bu nedenle, davacıların borçtan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle menfi tespit talebinde bulunduğu, mahkemece, davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu ve HMK.nun 389. ve İİK’nun 72/3 maddesi dikkate alınarak, % 15 teminat karşılığında, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, İİK.nun 72/3 maddesinde yer alan düzenleme, HMK’nun 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir ile ilgili düzenlemeye benzer, ancak kendine özgü özellikleri de olan ve borçluya tanınan bir hak olup, borçlunun, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, bu durumda mahkemece, İİK’nun 72/3 maddesi gereğince, davacıların ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalının tedbir kararın kaldırılması yönündeki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesi’nin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL’ nın mahsubu ile bakiye 21,40. TL maktu istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.28/02/2022

Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır