Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2225 E. 2022/239 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2225
KARAR NO : 2022/239
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, (Ara Karar )

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından … tarihinde verilen ara karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin kurucusu ve tek hissedarı iken 2016 yılında hisselerinin tamamını …, … ve …’ya devretmek üzere 19.000.000,00.TL satış bedeli üzerinden anlaşılarak, bu ödemenin taksitle yapılacağı ve taksitler bitene kadar müvekkilinin müdürlük yetkisinin devam edeceği hususlarında akrabalık nedeniyle güvene dayalı olarak işlem tesis edilip devir işleminin gerçekleştiğini, daha sonra müvekkilinin Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılanmaya başlandığını ve mahkemenin soruşturma tarihi itibariyle yapılan deviri geçersiz sayarak şirkete TMSF tarafından kayyım atandığını, şirketin hissedarları …, … ve …’nın kayyımlar ile birlikte şirketi yönetmeye devam ettiklerini, müvekkilinin cezaevinde olmasından yararlanarak devir bedelini ödemekten kaçındıklarını, davacının tahliye olmasından sonra hisselerin davacıya yeniden devri ve cezai nitelikte ödeme yapılması konusunda anlaştıklarını, noterden onaylanmış genel kurul kararı ile tüm payların müvekkiline devredildiğini, ancak devrin halen ticaret siciline tescil ve ilan edilmediğini belirterek …’nın şirketi zarara uğratacak iş ve işlemlerin önüne geçmek, telafisi zor veya mümkün olmayan durumların engellenmesi adına tedbiren müdürlük yetkisinin kaldırılmasına, yasaya ve usule uygun olarak şekilde gerçekleştirilmiş olan pay devrinin ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN ARA KARAR ÖZETLERİ :
İlk Derece Mahkemesi … tarihli ara kararında özetle; dava dilekçesinin ekinde HMK’nın 390/3 maddesi kapsamında olmak üzere, haklı sebepleri gösterir nitelikte kanaat getirici belge ve delil ibraz edilmediği, davacının dayanağı 02/01/2019 tarihili genel kurul kararı ile şirket müdürü …’nın imza yetkisinin iptaline karar verildiği, ancak dava konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, davanın konusunun pay devrine ilişkin genel kurul kararının sicilde tescil ve ilanına ilişkin olduğu, şirket hakkında ağır ceza mahkemesi veya TMSF tarafından alınan kararların bilinmediği gerekçesi ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …’nın şirket payını devrettiği halde hak ve alacağı olmadığı halde kararın Ticaret Sicil’de tescil ve ilan edilmemesini fırsat bilerek şirketi zarar durumuna soktuğunu, e-SGK şifrelerini değiştirdiğini, mali müşavirin sisteme giriş yapmasını engellediğini, beyannamelerin sunulamadığını, telafisi zor ve mümkün olmayan zararların meydana gelmesini engellemek adına tedbiren müdürlük yetkisinin kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, pay devrinin Ticaret Siciline tescil ve ilanı ve tedbiren müdürün müdürlük yetkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen … tarihli ara karara ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/10/2019 tarih ve 2019/2981 E., 2019/4812 K. sayılı kararı)
Somut olayda davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat şartının mevcut dosya kapsamına göre yerine getirilmediği dolayısıyla ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, bunun sonucu olarak mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ilk derece mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından … tarihinde verilen ara karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30.TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır