Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2221 E. 2022/354 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2221
KARAR NO : 2022/354
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Adana Bölgesi Acentesi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı şirket temsilcisi tarafından 08/07/2020 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, TTK’nin 122. maddesi gereğince 1 yıl rekabet yasağının öngörüldüğünü, bu madde ve TTK’nin 123. maddesi nedeni ile müvekkilinin iştigal alanından başka çalışma alanına sahip olmadığını, 1 yıl boyunca bu yasak nedeni ile çalışmasının ve gelir elde edilmesinin engellendiğini, davalının müvekkiline TTK’nin 122.maddesi uyarınca 50.000,00.USD’den az olmamak üzere denkleştirme tazminatı, TTK’nin TTK’nin 123. maddesine göre 50.000,00.USD’den az olmamak üzere tazminat ödemesi gerektiğini, ayrıca 2020/ ve 2021 yılı için kaydının yapılıp edimi gerçekleştirilmeyen müşteriler için TTK’nin 114 ve 121. maddelerine göre 20.000,00.USD’den az olmamak üzere ücret ödemesi gerektiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak şimdilik 4.500,00. USD’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/02/2021 tarihli cevap süresinin uzatılması ve ilk itirazlarına ilişkin sunduğu dilekçesinde özetle; sözleşmede tahkim şartı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, cevap dilekçesinde de, sözleşmenin 20. maddesine göre tahkim itirazının bulunduğunu, yetkili mahkemenin Çağlayan Adliyesi olduğunu, davanın izafeten açmadığını, kendilerine husumet yönelttiğini, Sözleşmenin 3.1. maddesinde 01.10.2017’den itibaren 1 yıllık sürenin öngörüldüğünü, taraflar bu 1 yıllık sürenin bitiminden 30 gün öncesinde sözleşmeyi tekrar uzatmak isterlerse görüşerek tekrar anlaşabileceklerini, bu olayda 01 Ekim 2020 tarihinden itibaren 1 yıl uzatmaya yönelik ne bir görüşme ne de bir kararın bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinin 20. maddesinin Türkçe olarak “..İş bu anlaşma burada belirtilen kanunların ilkeleriyle herhangi bir uyuşmazlığa bakılmaksızın İsviçre kanunlarına dayalı olacak ve bunlara uygun olarak yorumlanacaktır. Bu anlaşmadan doğacak veya bu anlaşmayla ilgili her türlü anlaşmazlık, uyuşmazlık veya hak talebi ya da buna ilişkin ihlal, fesih ya da geçerli olmama hali nihai olarak … Ticaret Odası Tahkim Kurumu’nun Tahkim Kuralları gereği tahkim yoluyla çözüleceği, tahkim yeri Lucerne, İsviçre olacağı, tahkim işlemlerinde kullanılacak lisanın İngilizce olacağı, bu anlaşmanın İngilizce ve Türkçe metinleri arasında herhangi bir çelişki olması halinde İngilizce metinlerinin geçerli sayılacağı, şeklinde ihtilafların vuku halinde tahkim şartının bulunduğu ve ayrıca tahkim yerinin açıkça gösterildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/1331 E ve 2017/2459 K sayılı emsal nitelikli kararında da açıkça belirtildiği üzere taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki ihtilaf halinde tahkime başvurulacağının ve tahkim yerinin açıkça belirtilmesi durumunda tahkim şartı nedeni ile davanın Türk Mahkemeleri’nde ve Adli Yargı’da görülemeyeceği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davalının Adana Bölge Acentesi olduğunu, davalı şirketin Türkiye temsilcisinin İstanbul’da yerleşik … … Eğitim Müşv. Ltd. Şti. olduğunu, sözleşmenin matbu olduğunu, taraflardan birinin diğeri üzerinde ekonomik baskı kurarak tahkim anlaşmasında eşitliği kendi lehine bozacak hususların kabul ettirmesinin irade sakatlığına yol açtığını, davalı şirketin merkezinin İsviçre’de olmasının yargılama konusuna münhasıran yabancılık özelliğini vermediğini, acentelik sözleşmesinin müvekkili ile temsilci Türk şirketi tarafından imzalandığı ve sözleşmenin Adana ilinde ifa edildiğini, dava konusu acentelik ilişkisinin yabancılık unsurunu taşımadığını, acentelik sözleşmesindeki tahkim maddesinde hangi uyuşmazlıklar hakkında tahkim yoluna gidileceğinin açık bir şekilde belirlenmiş olmasının gerektiğini, sözleşmede bu hususların tartışmaya mahal verilmeyecek şekilde belirlenmediğini, tahkim şartının bu yönüyle sakat olduğunu, temsilcinin bu sözleşmeyi imzalayabilmesi için yetkisinin olması gerektiğini, davalının buna ilişkin belge sunmadığını, bu hususun aydınlatılmadığını, temsil şartının temsildeki eksiklikler nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin feshine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı yan İsviçre şirketi olup, yabancılık unsuru mevcuttur. Dava konusu Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına ilişkin olmayıp, acentelik ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davacı taraf sözleşmedeki tahkim şartının geçerli olmadığını, davalı şirket her ne kadar yurt dışı merkezli olsa da bütün işlemlerin İstanbul’da yerleşik … … Eğitim Müşavirlik Ltd. Şti. ile gerçekleştirildiğini, sözleşmenin matbu olduğunu, edimin Adana’da ifa edildiğini belirtip kararın kaldırılmasını istemiş ise de, taraflar arasında geçerli bir acentelik sözleşmesi bulunduğu, “Tali Acentelik Anlaşması” nın 20.maddesinde düzenlenen yetki şartının geçerli olduğu, ilk derece mahkemesince milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen ret kararında bir isabetsizlik olmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30.TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 23/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır