Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2203 E. 2023/1061 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2203
KARAR NO : 2023/1061
KARAR TARİHİ : 17/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI : 2017/… ESAS-2021/… KARAR
DAVACILAR :
VEKİLİ : Av. …-
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN : … …
DAVA : Menfi Tespit- Çek İstirdatı

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/11/2023
YAZIM TARİHİ :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;

İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkili şirketin, müteahhitlik ve inşaat alanında faaliyet gösterdiğini, ticari faaliyeti kapsamında alacaklarına istinaden keşideci şirketin … Mimarlık Taahh….Ltd. Şti.’den aldığı … Adana Ticaret Şubesine ait … seri nolu 15/10/2016 keşide tarihli, Adana keşide yeri, 70.000,00.TL meblağlı çek ile dava dışı iki yaprak çeki kaybettiğini, bunun üzerine Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyası ile çeklerin iptali için dava açıldığı ve işbu davada çekler hakkında ödemeden men yasağı konulduğunu, bu hususun muhatap bankaya bildirildiğini, davalının da çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığını ve çek üzerindeki ciro ve kaşenin sahte olduğunu bankaya ibraz ile öğrendiği ve buna rağmen icra işlemlerine devam ederek kötüniyetli olduğun gösterdiğini, dava konusu çek incelendiğinde görüleceği üzere emre yazılı olarak davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı adına düzenlendiğini, dava konusu çekin alacaklısı davacı müvekkillerin oluşturduğu İş Ortaklığı olmasına rağmen, çekin arkasında bulunan kaşe ve üzerindeki imza sahte olduğu, bu nedenle çek üzerinde bulunan kaşe ve üzerindeki imzaya açıkça itiraz ettiklerini, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile kesin olarak ortaya çıkacağını, çeklerin müvekkilinin elinden rızası hilafına elden çıktığı, dava konusu çeki bankaya ibraz eden davalının yetkili hamil olmadığını, çekin bu nedenle asıl hak sahibi ve hamil davacı şirkete iadesinin gerektiğini, bu nedenlerle dava konusu çekin davalıdan alınarak davacılara iadesine, davacı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesi ile … Adana şubesine ait … seri numaralı 15.10.2016 keşide tarihli 70.000,00.TL bedelli çek ile dava dışı iki yaprak çekin kaybedildiğinden bahisle çek iptali davasının açıldığını, davaya konu çekin, taraflarınca icra takibine konulduğu ve keşideci … Mimarlık Taah. İnş. Emlak Yapı İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dosya borcunun kapatılarak çek aslı dosyadan alındığını, iptali istenen çekin ellerinde mevcut bulunmadığından iadesi mümkün olmadığını, dava konusu çekin, ciro silsilesi bakımından geçerli ve müvekkili bakımından geçerliliği sabit bir çek olduğunu, bu çek bakımından taraflarının tamamen 3. kişi konumunda olup taraflarına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, çek hamilliği hüviyetlerin sona erdiğinden ve çek keşideci şirkete teslim edildiğinden dava konusuz kalmış bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, menfi tespit davası için, istirdat davasından ayrı olarak çekte sorumluluğu bulunan keşideci, lehdar ve cirantaların menfi tespit davası açabilecekleri, dava istirdat davası olmadığından ödeme yapan konumunda olmalarının şart olmadığı, imza inkarı mutlak defi olup, herkese karşı ileri sürülebileceğinden davacının imza inkarının davalıya karşı ileri sürülebileceği, davanın 15/03/2017 tarihinde açıldığı, takibin ise dava dışı keşideci … Mimarlık Taahhüt İnşaat Emlak Yapı İth. İhrc. Sanayi Tic. Ltd. Şti. tarafından 28/03/2017 tarihinde ödenmiş olmasına rağmen davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta hukuki yararı olduğu, davaya konu çeke bağlı Ankara 29. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasının dava dışı şirket tarafından ödenmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, fakat İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/100 Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile … Adana Ticari Şubesi’ne ait … nolu, 15/10/2016 keşide tarihli, 70.000,00.TL bedelli çek üzerindeki birinci ciro imzasının …, … ve …’nın el ürünü olmadığını belirten rapor dikkate alınarak davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından yargılama gideri ve vekalet ücretleri davalı üzerinde bırakıldığı anlaşılmıştır.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf talebi ile; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu şöyle ki, 15/03/2017 tarihli dava dilekçesinde … Adana Ticari Şubesine ait … seri nolu 15/10/2016 keşide tarihli 70.000,00.TL meblağlı çekin davalıdan alınarak davacı müvekkillere iadesi ile birlikte müvekkillerin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığının tespiti de talep edildiğini, müvekkili şirketlerin davalıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti talep edilmesine rağmen, yerel mahkemece davanın konusuz kaldığına hükmedildiğini, Dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu çekten ötürü müvekkili şirketlerin herhangi bir borçlarının bulunmadığının açıkça görülecek iken bu hususta bir hüküm kurulmamasının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. Maddesinde belirtilen “Taleple Bağlılık” ilkesine aykırı bir şekilde hüküm tesis edildiğini göstermekte olduğunu, davaya konu çek ile birlikte müvekkil … İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin elinden kaybolan yahut çalınan çeklerden … Adana Ticari Şubesine ait … no’lu, 15/01/2017 keşide tarihli, 40.000,00.TL meblağlı çek ile ilgili olarak müvekkilce Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası ile açılan davada da huzurdaki dosyaya benzer şekilde çekin iadesi ve davacı müvekkilinin davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespiti talep edildiğini, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2021 tarihli kararının istinaf incelemesinde, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 16/07/2021 tarihli 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı ilamında, “Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine” kesin şekilde karar verildiğini, huzurdaki dava ile benzer davada müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine rağmen huzurdaki davada bu hususta herhangi bir karar verilmemesinin yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; davacılar tarafından … Mimarlık taahhüt İnşaat Emlak Yapı Sanayi Ticaret Limited şirketinden aldıkları dava konusu 70.000,00.TL bedelli çekin, rızası hilafına çıktığından bahisle iadesi ve borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece sadece imzaya yönelik çelişkili bilirkişi raporu doğrultusunda, borcun keşideciler tarafından ödenmiş olmasından bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve ancak 9.900,00.TL nisbi vekalet ücreti ile dava masraflarının müvekkillerinden alarak davacıya ödenmesine karar verildiğini, verilen kararın bu yönleri ile yasaya aykırı olup istinaf incelemesi sonucunda bozulmasına karar verilmesi gerektiğini, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı hükmüne katıldıklarını, avukatlık ücreti ve dava masraflarının müvekkili şirkete ödetilmesi yönündeki kararı kabul etmediklerini, mahkemenin savunmalarına rağmen keşideci ve davacı cirantalarnı aynı adreste oturduklarını gözardı ederek keşideci, ciranta davacılar ile dava dışı çeki müvekkiline keşide eden … … arasında ticari ilişki olup olmadığını araştırmadan karar vermesinin ayrıca hukuka aykırı olduğunu, bütün bunların dışında ciro silsilesi dikkate alındığında müvekkilinin çekin iadesi için açılan işbu davada taraf olmasının düşünülemeyeceğini, müvekkili firmanın çeki ciranta yolu ile davacılardan değil davacıların ciranta ettiği şirketten aldığını, müvekkili şirketin çeki ciro eden …’in müvekkili şirketle cari ilişkisine ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, bunun dışında müvekkili şirketin bir önceki davacı cirantaların imzalarını inceleme sorumluluğu ve imkanı da olmadığını dolayısıyla bu yönüyle davanın muhatabı olmadığını her şekilde iyiniyetli üçüncü şahıs konumunda olduğunu dolayısıyla mahkemenin müvekkilinin çeki alıcılara ibraz edemeyeceği gerçeğini de göz ardı ederek, konusuz kaldığını da belirttiği bir davada müvekkili şirketi, hukuki uyuşmazlıkta tek kusursuz olarak tarafı yargılama giderleri ile avukatlık ücretine mahkum etmesinin tamamen hukuksuz olması sebebiyle kararın istinaf incelemesi sonucunda bozulmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davalı tarafından icra takibine konu edilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve TTK’nin 792.maddesine dayalı istirdat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davada çek istirdatı talebi yanında müvekkillerinin davalıya borcu olmadığının tespitini de talep ettiklerini ancak mahkemece menfi tespit talepleri yönünden bir karar verilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının yalnızca bu nedenle kaldırılmasını talep etmiş, çek istirdatı talebi yönünden verilen karara yönelik bir istinaf sebebi ileri sürülmemiştir. Her ne kadar davacı tarafça menfi tespit talepleri yönünden bir karar verilmediği iddia edilmiş ise de, ilk derece mahkemesince, menfi tespit talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davaya konu çeke bağlı Ankara 29. İcra Dairesi’nin 2016/… esas sayılı dosyasının dava dışı çek keşidecisi tarafından ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı belirtilip karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakta olup, davacı yanın aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara bir itirazları olmadığını ancak, mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı yan dava dilekçesinde, davaya ve takibe konu çekteki ciro imzasının müvekkillerine ait olmadığını, bu nedenle çekten dolayı bir sorumlulukları bulunmadığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Çekteki imzanın sahte olduğu yönündeki def’i mutlak def’ilerden olup, iyi niyetli olsa dahi hamile karşı da ileri sürülebilir. İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumundan alınan 09/03/2020 tarihli raporda, dava konusu çekte davacı yana atfen atılı bulunan imzanın basit tersimli olması nedeniyle davacı şirketlerin temsilcilerinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtiliği, grafoloji uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 08/04/2021 tarihli raporda ise, dava konusu çek üzerindeki birinci ciro imzasının davacı şirket temsilcileri eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. Açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bulunan 08/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre çekteki ciro imzası davacı şirketlerin temsilcilerine ait olmayıp aksi de davalı tarafça ispat edilemediğinden, ilk derece mahkemesince davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 210,55.TL harcın davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 210,55.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)a-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
b-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 17/11/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır