Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/220 E. 2023/992 K. 04.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/220
KARAR NO : 2023/992
KARAR TARİHİ : 04/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – TCK NO:…,
VEKİLİ : Av. …,

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/11/2023
YAZIM TARİHİ : 04/11/2023

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, davalının kötü niyetli hareket ederek takibe itirazda bulunduğunu belirterek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davalı vekilinin mükerrer takip iddiası incelenmiş, davaya konu Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyanın incelenmesinde davalı … yönünden takibin “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” başlatıldığının görüldüğü, dava konusu çekin incelenmesinde keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve çekin kambiyo vasfını yitirdiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı alacaklının çeki ciro yolu ile teslim aldığı, davalı borçlunun da keşideci olarak imzasını inkar etmediği, TTK 732. maddesine göre davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebinde bulunulabileceği, ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davalının dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmedikçe sorumluluktan kurtulamayacağı, dava konusu çekten dolayı bir ödeme belgesi bulunmadığı, davalının dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği, asıl alacak talebi yönünden davacının haklılığına kanaat getirilmekle birlikte davalı temerrüde düşürülmediğinden faiz isteminın yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında düzenlenen takip talebinde tahsilde tekerrür olmamak kaydının konulmadığını, mükerrer talebin belli olduğunu, yapılan tebligatta görülen ödeme emrinde de böyle bir kaydın bulunmadığını, bu dosyaya bakıldığında bu kaydın halen olmadığının anlaşılacağını, davalı ile müvekkili arasında ileri sürülebilir bir hak doğuran bağ bulunmadığını, kesinleşmiş istinaf kararı ile kambiyo senedi olmadığı belirlenen belgeyi ciro yoluyla edinmelerinin mümkün olmadığını, çek hamili ile davacı arasında alacağın temliki sözleşmesinin de bulunmadığını, mahkemece savunmalarına itibar edilmediğini, %20 inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı aleyhine 30/01/2017 keşide tarihli ve 50.000,00.TL bedelli çekten dolayı Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlu tarafından Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibin iptali için dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonucunda Adana BAM 10. Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine davalı-borçlu … aleyhine Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çeke dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise müvekkili aleyhine mükerrer takip yapıldığını, takip dayanağı belgenin çek vasfında olmadığını, ciro yoluyla temlik edilemeyeceğini, çek bedelinin lehdara ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, neticede mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Bilindiği gibi 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde “Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” hükmü yer almaktadır.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde yer alan sebepsiz zenginleşme davası olup, bu madde hükmüne göre, zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene (keşideciye) aittir.(benzer mahiyetteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/1716 Esas, 2017/4452 Karar sayılı kararı)
Kural olarak çek yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediği takdirde TTK’nun 808. maddesi uyarınca hamil kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını kaybeder. Kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitirmiş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için aralarında temel ilişki bulunan keşideci yada cirantaya karşı çeke delil başlangıcı olarak dayanarak dava açması ya da TTK’nın 818. maddesi yollamasıyla çeklerde uygulanması gereken 732. madde uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideciden alacağını talep etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, her ne kadar davalı-borçlu hakkındaki Mersin 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı çeke dayalı icra takibi iptal edilmiş ise de, Adana BAM 10. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı kararında çekin tahrifattan önceki keşide tarihine göre süresinde bankaya ibraz edilmediği için kambiyo senedi vasfında olmadığı gerekçesiyle takibin iptal edildiği, davacının ise iptal kararından önce çeki ciro yoluyla temlik alan yetkili hamil olduğu, bu durumda çeki daha önce ciro yoluyla temlik alan davacının keşideci aleyhine TTK 732. maddesi uyarınca talep hakkının bulunduğu, davalı keşidecinin iş bu davada davacı hamil aleyhine sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiği, ancak davalı tarafından bu hususta bir delil sunulamadığı, yine davacı-alacaklı vekili tarafından Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığı ve davalının mükerrer takip iddiasının haksız olduğu, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.844,37.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 480,00.TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.364,37.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 04/11/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır