Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2187 E. 2022/276 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2187 – 2022/276
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2187
KARAR NO : 2022/276
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av…
DAVACI : 2 -…
DAVACI : 2 -…
DAVALI : (İFLAS NEDENİYLE) TASFİYE HALİNDE … SAĞLIK HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av…
Av…
FERİ MÜDAHİL : 1 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 2 -…
FERİ MÜDAHİL : 3 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 4 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 5 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 6 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 7 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 8 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 9 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 10 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 11 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 12 -…
VEKİLİ : Av….
FERİ MÜDAHİL : 13 -…
FERİ MÜDAHİL : 14 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 15 -…
VEKİLLERİ : Av…
Av…
FERİ MÜDAHİL : 16 -…
FERİ MÜDAHİL : 17 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 18 -…
VEKİLİ : Av…
FERİ MÜDAHİL : 19-…
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, davacıların borçlu şirketin kayıtlarında alacak kaydı yaptıran ve daha önceki konkordato davalarında oy kullanan kişi ve tüzel kişiler olduklarını, davacıların birlikte hareket eden alacaklılar olduklarını, alacaklı davalılar aynı zamanda yaklaşık 485 çalışan ile 500 e yakın tedarikçiyi temsil ettiklerini, yakın esnaf ve aileleriyle birlikte 5000 kişinin bu şirketin faaliyetlerinden geçim sağladıklarını, davacılardan … ve … … ile temsil ettikleri çalışma arkadaşlarının alacakları konkordato dışı alacak ve imtiyazlı olarak düşünülebileceğini, ancak hacizlerin yoğunluğu ve hastanenin kapanması ve iflas halinde rehin alacaklarının dışında başkaca alacaklılara para kalmamasının da bu alacaklılarında iflas isteme haklarının 177/1 e göre bulunduğundan bu davayı açmakta hukuki yararlarının olduğunu, alacaklıların icra ya da iflas yoluyla satış istemesi halinde taşınmaz ve taşınırların parça parça satılacağını, şu an şirket ve hastanenin hukuki korumadan ari olduğunu, her gün onlarca haciz geldiğini ve hastane demirbaşları tedavi ekipmanlarının muhafaza altına alındığını, hastanenin 2017/2018 ve öncesinde aylık 500.000,00.TL civarında aylık SGK faturası keserken şu an 5 milyon TL yi aşkın fatura kestiğini, kamu borçlarını ödediğini, yapılandırdığını, ödemelerde zorlanmadığını, geçmiş dönemlerde mevcut işçi alacaklılarından tamamına yakını ödediğini veya yapılandırdığını, bir çok alacaklıyla anlaşıldığını ve yeniden piyasada itibar kazandığını, teknik ve hukuki olarak yapılan bir yanlışlık sonucunda geri dönülmez bir sürece girildiğini ve iflas koşulları, hukuken yağma koşullarının oluşturulduğunu, borçlu şirket tarafından açılması halinde davacı husumetine sahip olan şirketin, davadan feragat etme, süreyle oynama, alacaklıları oyalama, hukukun getirdiği tüm argümanları kullanma hakkına sahip olacağını, kendilerinin tek amaçlarının sistemi çalıştırmak, alacaklarını almak ve bu özel davada ise aynı zamanda işlerini kaybetmemek olduğunu, şirketin iflası halinde alacaklıların eline para geçmeyeceğini, adi alacaklıların mağduriyete uğrayacaklarını, müvekkilinin asıl amacının şirket borçlarını ödemek ve hastaneyi de çalışır vaziyette tutmaktan ibaret olduğunu, 2020/2021 yıllarında ödeme yapan bu şirkette kısmen rehinli alacaklı büyük oranda da adi alacaklı olarak yaptığı bu yatırımdan büyük zarar etmek ve alacağını alamamak tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, davanın kabulüne ve ileride tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil vekilleri, davanın reddi ile müdahilliklerine karar verilmesini ve tedbirlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Mahkemece, davacıların talebi üzerine konkordatosu talep edilen borçlu Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri A.Ş. hakkında 14/10/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verildiği, 14/01/2020 tarihinden itibaren geçici mühletin 2 ay süre ile uzatıldığı, 14/03/2020 tarihinden itibaren de 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; davacılar tarafından konkordatosu talep edilen borçlu Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri A.Ş. hakkındaki kesin mühlet verilmesi talepleri ile konkordato tasdik davalarının reddine, Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı konkordatosu talep edilen Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin İİK’nun 287/5. maddesi delaletiyle İİK 292/1-b maddesi uyarınca iflasına karar verilmiştir.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili, müvekkili şirketin borçlarını otuz ay vade ile tenzilatsız biçimde ödemeyi teklif ettiğini ve bir ön proje sunduğunu, geçici mühlet verilmiş ve bu aşamada komiserce bir kısım değerlendirilmelerin yapıldığını, konkordato mühleti borçlunun oylamaya hazırlık yapacağı, alacaklılarla görüşeceği ve onları olumlu oy kullanmaya ikna edeceği bir süreç olduğunu, alacaklıların yaklaşımının borçlunun ve konkordatonun akıbetinde büyük bir rolü olduğunu, komiser raporlarının taraflarına tebliğ edilmediğini tarafların rapora karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, müvekkiline borçlu olan ve konkordatosu talep edilen şirketin mutlak anlamda konkordatosunun başarı şansı bulunduğunu, bilirkişi raporlarında ve tüm dünya ülkeleri pandemi sonrası yeni yeni gelişmelerin kaydedildiğini, piyasanın canlandığını, müvekkiline borçlu olan ve konkordatosu talep edilen şirketin de ekonomik hareketlilikten payını alacağı ve konkordato süreci boyunca aktifinde artış olacağının ispatlandığını, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olabileceğinin anlaşılmasına, İİK 285 ve devamı maddeleri gereğince sunulan ön projelerinin uygulanması imkanının bulunduğunun tespit edilmesine göre mahkemece projenin uygulanabilirlik kabiliyetinin bulunmadığı yönündeki kararın ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek, maddi gerçeklik gereği müvekkiline borçlu olan ve konkordatosu talep edilen borçlu hakkında ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
KONKORDATOSU TALEP EDİLEN BORÇLU ÖZEL MERSİN … SAĞLIK HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Konkordatosu Talep Edilen Borçlu Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili, müvekkili şirketin borca batık olmadığını, geçici mühlet süresince de kar elde edip borçlarının bir kısmını ödediğini, salt feri müdahillerin beyanına iştirak ederek müvekkilinin kötü niyetli olarak konkordato talebinde bulunduğuna ilişkin gerekçesi de inandırılıcılıktan uzak olduğunu, 2018 yılında meydana gelen döviz kurundaki fahiş artış sonrasında salgın hastalık, dünyada etkisini sürdüren pandemi koşullarının çalışma hayatına bilhassa sağlık sektöründeki olumsuz etkisi düşünüldüğünde müvekkkilinin borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, müvekkilinin borca batık olmadığını, sağlık sektöründe faaliyet gösteren hastane firması olması sebebiyle ilerleyen günlerde daha çok ciro elde etmesinin kaçınılmaz olduğunu, müvekkilinin Anayasanın 36.maddesinde Hak Arama hürriyetini kullanarak yasal haklarını kullanmak üzere mahkemeye başvurduğunu, hem alacaklarına alacağını ödemeyi hem de şirketini ayakta tutmayı amaçladığını, geçici mühlet içerisinde dosyaya sunulan raporlardan da anlaşılacağı üzere müvekkili firmanın ciddi ekonomik kazanımlar elde ettiğini, borçlarının bir kısmını ödediğini, objektif veriler nazara alındığında davada müvekkili firmanın konkordato başarı olasılığının mutlak anlamda bulunduğunu, müvekkili firma geçici mühlet süresi içerisinde alacaklılarına borç ödemesi yaptığını ve pasifinde azalma meydana geldiğini, davaya sunulan revize projesinde ve komiser raporundan müvekkilinin borçlarını nasıl ödeyeceği ciddi bulgularla açıklandığını bu haliyle yargıtay kararları da dikkate alınarak kesin mühlet üresi verilmesi taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 285. ve devamındaki maddelerde belirtilen adi konkordato istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, konkordato talebinin reddine, konkordatosu talep edilen borçlu şirketin İİK.nun 287/5.maddesi delaletiyle 292/1-b maddesi gereğince iflasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili ile konkordato talep edilen şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK.’nun 292. maddesinde kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması ve aynı kanunun 287/5 maddesinde aynı hükümlerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanabileceği hususları düzenlenmiştir.
İİK’nun 288. maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağının belirtilmesinden sonra “Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması” başlıklı 292. maddesi hangi durumlarda konkordato talebinin reddine karar verildikten sonra borçlunun iflasına karar verileceğini açıkça belirtmiştir.
2004 sayılı İİK.’nun “Geçici Mühlet” başlıklı 287/5.maddesi “291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yine aynı yasanın “Kesin Mühlet İçinde Konkordato Talebinin Reddi ile İflâsın Açılması” başlıklı 292. maddesi gereğince:
“İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a)- Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b)-Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c)-Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d)-Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; konkordatosu talep edilen borçlu şirket hakkında, ilk derece mahkemesince, İİK.’nun 287. maddesi uyarınca, 31/05/2021 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, geçici mühlet süresinin 31/08/2021 tarihinde sona erdiği, bu sürenin sonunda geçici mühletin uzatılması yönünde talepte bulunulmadığı, Mahkemece … tarihli duruşmada; konkordato komiseri tarafından tanzim edilen faaliyet raporları, konkordato ön projesi ile konkordatosu talep edilen şirket tarafından önceki tarihlerde açılıp, sonuçlanmış konkordato dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmaması nedeniyle iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince şirketin iflasına yönelik karar, İİK’nun 287-(5) maddesinin yollaması ile aynı yasanın 292/1-b. maddesine göre tesis edilmiştir.
İİK’nun 287-(5) maddesinin yollaması ile uygulanan İİK’nın 292. maddesinin son fıkrasında; “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu hükme göre, mahkemece İİK’nun 292. maddesinin uygulanması halinde, somut olay yönünden, konkordatosu talep edilen borçlu şirketin yetkili temsilcisinin duruşmaya çağrılarak dinlenilmesi gerektiği halde, şirket vekiline, şirket yetkilisini hazır etmek üzere süre verilmesinin usulüne uygun olmadığı, mahkemece konkordatosu talep edilen borçlu şirket yetkilisinin meşruhatlı davetiye ile çağrılarak dinlenilmeden borçlu şirket hakkında yazılı şekilde karar verilmesi kamu düzenine ilişkin yasal düzenleme karşısında doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle; davacılar ve konkordatosu talep edilen şirket vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, kaldırma nedenine göre diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacılar vekili ile konkordatosu talep edilen borçlu Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi vekili tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının esası incelenmeksizin KABULÜNE,
2)- Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)Dava dosyasının Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden karar verilmek üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4)-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacılara İADESİNE,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde müdahil Özel Mersin … Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi.’ne İADESİNE,
5)-Taraf vekilleri tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 09/03/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır