Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2113 E. 2022/570 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2113
KARAR NO : 2022/570
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin davalı … Bankası A.Ş. … Bankacılık Şubesi TR …. IBAN nolu hesabında 11.11.2010 tarihinde bulunan 11.083.407,00.TL nakit parasının davacının hiçbir talimatı ve yetkilendirmesi olmadan 21.12.2010 tarihinde davalılardan … ve …’nin müteveffa babaları …’nin yönetiminde bulunan … Dış Ticaret A.Ş.’ne aktarıldığını, davalı banka bu işlemi yaparken davacı müvekkilinin talimatını veya yetkilendirmesini almadan gerçekleştirildiğini, haksız ve yasalara aykırı şekilde bu paranın hesaptan aktarılmasına sebebiyet verdiğini, yapılan bu işlem sebebiyle davalıların sebepsiz yere zenginleşmiş ve davacı müvekkilim ise fakirleştiğini, muris …’nin vefatından sonra davalıların şirketi ve hesapları devralınca davacıya hakların ödenmeyeceği belirtilerek tüm mal varlığından mahrum edildiğini, müvekkilin kendisine ait olan pasif banka hesabında ki bu hareketlilikten o tarihte haberi olmadığını, fazlaya ilişkin talep dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, davacıya ait başka hesaba aktarılan 11.083.407,00.TL’nin aktarılan tarih olan 21.12.2020 tarihinden bugüne işlemiş en yüksek mevduat faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 30.06.2021 Tarihli talep dilekçesi ile; davalılardan … Dış Ticaret A.Ş. Adına kayıtlı taşınmazların tamamına yakınını davalılardan … ve … adına devredilmesi ve üçünçü kişilere kötü niyetle devri halinde şirketin mal varlığının kaçırılarak davanın sonuçsuz kalmasını önlemek amacıyla davalılardan … Dış Ticaret A.Ş., … ve … adına kayıtlı taşınmaz mallar ile adlarına kayıtlı araçlara ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara sayılı kararı ile; davacı tarafından, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel hale geldiği konusunda mahkememizde kanaat uyandıracak delil sunulmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin davalı … Bankası A.Ş. … Bankacılık Şubesi TR …. IBAN nolu hesabında 11.11.2010 tarihinde bulunan 11.083.407,00.TL nakit paranın davacının hiçbir talimatı ve yetkilendirmesi olmadan 21.12.2010 tarihinde davalılardan … ve …’nin müteveffa babaları …’nin yönetiminde bulunan … Dış Ticaret AŞ’ne aktarıldığını, şuana kadar davacı müvekkile hiçbir ödeme yapmadıklarını, davalılar adlarına kayıtlı tüm mal varlıklarına kaçıracaklarını ve müvekkil telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya kalacaklarını, şirket karar defter suretleri ile ortaya koydukları hususların tapu takyidat araştırması sonucunda anlaşılacağı üzere şirket üstündeki taşınmazların şahıslar adına aktarılarak telafisi imkansız zararların icrasının gerçekleştiğini ve kötü niyetli işlemlerin bir kısım davalılar tarafından icra edildiğini ve tedbir koşullarının bir bütün olarak oluştuğu tartışmasız olarak anlaşılacağını, 6100 sayılı HMK’nın 389.maddesine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını ya da tamamen imkânsız hâle geleceğini veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin belirtildiğini, dosya kapsamına göre, HMK.mad.389’da belirtilen şartları mevcut olduğu ve davalıların mal varlıkları ile hesaplarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, istinaf talebinin kabulü ile Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı ara kararının kaldırılarak , ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davasında ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından davacının talimatı ve yetkilendirmesi olmadan 11.11.2010 tarihinde davalılar … ve … ile müteveffa babaları …’nin yönetiminde bulunan davalı … Dış Ticaret A.Ş.’ye 11.083.407,00.-TL para aktarıldığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek davalılardan … Dış Ticaret A.Ş., … ve … adına kayıtlı taşınmaz mallar ile adlarına kayıtlı araçlara ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiş mahkemece, … tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Ara karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz hukuki himaye tedbirinin işlerlik kazanabilmesi için ortada bir para borcu bulunmalı, buna ek olarak yasada belirlenen diğer koşullar gerçekleşmelidir.
Bir başka hukuki himaye tedbiri olan ihtiyati tedbir ise genel olarak 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiştir.
Her iki tanımdan da anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz kurumu para alacaklarına, ihtiyati tedbir kurumu ise dava konusuna ilişkin olarak güvence sağlamaktadır.
1-İhtiyati Haciz Talebi yönünden; 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesinde ihtiyati haciz talep edilebilmesinin koşulları sayılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispat yeterli olduğu gibi, borçlunun gerçek kişi veya tüzel kişi olması şeklinde bir ayrım da söz konusu değildir.
Somut olayda davacı tarafça hiçbir talimatı ve yetkilendirmesi olmaksızın hesabından para aktarıldığını iddia ettiği, ancak bu kapsamda sunulan belgelerin İİK’nun 258.md. kapsamında alacak ve ihtiyati haciz sebepleri bakımından kanaat verici olmayıp, alacağın varlığının, miktarının ve istenebilirliğinin yargılamayı gerektirdiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
2-İhtiyati Tedbir Talebi yönünden; İhtiyati tedbir kurumu genel olarak 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiş olup eldeki davanın konusunu bankacılık işleminden kaynaklı alacak oluşturmaktadır. ihtiyati tedbir yolu ile devrinin önlenmesi talep edilen , gayrimenkul ve araçlar dava konusu değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir yönünden ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/04/2022tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
29/04/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır