Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2029 E. 2022/297 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2029 – 2022/297
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2029
KARAR NO : 2022/297
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Hakem Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idare Yetkili Daire Başkanlığının personelince … Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diger malların Tİcaretinin düzenlenmesi hakkında kanun ile bu kanuna bağlı olarak yayımlanan Sebze ve Meyve Ticareti ile Toptancı Halleri Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince … plaka sayılı aracın muhtelif kg ve cinste malları hal kayıt sistemine bildiriminin yapılmadan sevk ettiği tespit edildiği firma hakkında gerekli cezai işlem uygulandığını, ancak davalı tarafın Adana Hal Hakem Heyetine itirazda bulunduğunu ve adana Hal Hakem Heyetinin 18/02/2019 tarih ve … nolu kararında cezanın iptaline karar verdiğini beyan etmekle dava konusu Adana Hal Hakem Heyeti’nin … nolu Adana Hal Hakem Heyeti kararının görevsizlik ve yetkisizlik sebebi ile usulden iptaline, mahkemeniz aksi kanaat halinde ise esastan iptaline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Davacı Büyükşehir Belediyesi personelince 5957 Sayılı Sebza ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diger malların Ticaretinin düzenlenmesi hakkında kanun ile bu kanuna bağlı olarak yayımlanan Sebze ve Meyve Ticareti ile Toptancı Halleri Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince … plaka sayılı aracın muhtelif kg ve cinste malları hal kayıt sistemine bildiriminin yapılmadan sevk ettiği buna istinaden gerekli cezai işlem uygulandığı ancak, davalı tarafın Adana Hal Hakem Heyetine itirazda bulunduğu ve Adana Hal Hakem Heyetinin 18/02/2019 tarih ve … nolu kararında cezanın iptaline karar verildiği anlaşılmakla, hükme elverişli alınan bilirkişi raporuna göre; Hal hakem heyeti kararına konu cezalı hal rüsumunun yerinde olduğu bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Adana Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 18/02/2019 gün ve … sayılı Hal Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taşımayı yapan aracın plakasını … yerine sehven … hatalı olarak bildirdiğini, söz konusu plaka hatasının Adana Hal Komisyonu’nun itiraza konu kararında da belirtildiği gibi kasten gerçeğe aykırı beyan niteliğinde değil, sehven yapılan maddi hata niteliğinde olduğunu, mahkemece düzeltme bildirimlerinin, tutanakların düzenleme anından sonra düzenlendiğinden gerçersizliğine dayalı bilirkişi raporuna dayalı olarak reddinin de yasaya aykırı olduğunu, davaya konu Cezalı Hal Rüsüm Tutanakların da ise şoföre Halil Tunç’un imzadan imtina ettiği belirtilmesine rağmen, plakasının sehven hatalı bildirdiğini, düzeltmenin yapıldığı gerçek plaka üzerinden bildirim yapıldığı yönlü itirazları kaale almayan davacı Belediye Zabıta Memurlarından başkaca herhangi bir Polis, Jandarma veya Muhtar yahut İhtiyar Mevlisi üyesi bir kişinin imzasının bulunmadığını, geçersiz tutanaklara dayalı olarak haksız ve yersiz davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı dosyası
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava “Hal Hakem Heyeti Kararının İptali” talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, Adana Hal Hakem Heyetinin 18/02/2019 tarih ve … nolu kararının hukuka uygun olmadığı iddia edilerek iptaline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
5957 sayılı “Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” un 10/5 maddesinde “(5) Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine Asliye Ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.” hükmü yer almaktadır.
İstinafa konu dava değeri 10.175,00.TL olup, kararın … tarihinde verildiği ve 2019 yılı kesinlik sınırı olan 95.769,59.TL’nin altında olduğundan, 5957 sayılı yasanın 10/5 maddesi gereğince karar, miktar itibariyle kesin niteliktedir.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak ilk derece mahkemesine aittir. Ancak ilk derece mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, ilk derece mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, ilk derece mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliği’nin 8/11 maddesi gereğince kanun yolu formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi halinde, ilk derece mahkemesinin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira ilk derece mahkemesince kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince gerekli kararın (usülden red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davalı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi ve 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 174,00.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 93,30.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’ nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy çokluğuyla , 5957 sayılı yasanın 10/5 maddesi gereğince KESİN olarak karar verildi. 14/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır

….
Katip

¸e-imzalıdır