Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/202 E. 2022/1268 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/202
KARAR NO : 2022/1268
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2020
NUMARASI : 2017/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … (T.C….)- …
VEKİLİ : Av. … – […] …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av…. – […] …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2020 tarih, 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu;
GEREKÇE :
Dava “Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı şirketin 3 ortağından biri olduğunu, iptale konu olağanüstü genel kurul toplantısına bizzat katıldığını ve muhalefet şerhi kullandığını, davalı şirketin 28/…/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı ve toplantı nisabının sağlanamaması üzerine yapılan 04/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı sırasında ve öncesinde hukuka aykırı birtakım işlemlerin yapıldığını ve bu aykırılıklara itiraz eden müvekkilinin beyanlarının dikkate alınmadığını, bilançonun ve diğer zorunlu defter ve belgelerin hazır edileceği toplantı davet tutanağında yer almasına rağmen kasıtlı olarak müvekkilinin denetiminden kaçırılmak istendiğini, toplantıda asıl görüşülmesi gereken ve görüşüleceği bildirilen hususların görüşülmesinin engellendiğini, müvekkilinin genel kurulda alınan tüm kararlara muhalefet şerhinin konulduğunu, davalı şirket defterlerinin yasada öngörülen şekilde tutulmadığını, davalı şirketin diğer ortaklarının müvekkilinin kardeşi … ile babası … olduğunu, her iki ortağın birlikte hareket ettiğini ve müvekkilinin üzerinde baskı kurulduğunu, müvekkilinin şirketin dışına itme çabasında olduklarını, şirketin karı ortaklara dağıtılmadığını, müvekkilinin maaşının geçerli bir neden olmaksızın yarısına indirildiğini, şirkette çoğunluk hisseye sahip diğer iki ortağın sayısal olarak çoğunlukta oldukları için yasal yükümlülüklerini hiçe sayarak haksız ve hukuka aykırı kararlar alarak hem müvekkilini hem de şirketi zarara uğrattıklarını belirterek, davalı şirketin 04/01/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında hukuka aykırı olarak alınan tüm kararların iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 10/11/2020 tarih, 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile davalı şirket tarafından yapılan 04/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının toplantıya çağrı merasimine uygun olarak yapıldığı ve kararların 2/3 çoğunlukla alındığı, alınan kararların TTK.nun 616.maddesinde belirtilen genel kurulun yetkileri dahilinde bulunduğu ve kararların kanun ve ana sözleşmeye aykırılık taşımadığı, kararların şirkette çoğunluk olan ortakların kararı ile alınmış olmasının, kararın azınlığı ezecek ve haklarını bertaraf edecek nitelikte olmadığı sürece dürüstlük kurallarına aykırılık olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, istinaf yargılaması yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı asil … tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 02/09/2022 havale tarihli dilekçe ile işbu davadan mahfuz tuttuğu ve/veya tutmadığı fazlaya ilişkin hakları da dahil olmak üzere feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/… Esas-2019/… Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/…-… Esas-2019/… Karar)
Somut olay bakımından, davacı asil dosya istinaf aşamasında iken İlk Derece Mahkemesine sunduğu 02/09/2022 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiştir. Davacı asil, davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin”, “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2020 tarih, 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30.TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davalı tarafından yapılan 56,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır