Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1870 E. 2022/211 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1784 – 2022/110
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1784
KARAR NO : 2022/110
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2021/… ESAS
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDENLER : … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :
KARŞI TARAF 1-… MÜTEAHHİTLİK MÜHENDİSLİK TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ MERSİN ŞUBESİ
2-…
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2021 tarih ve 2021/… esas sayılı ara kararı istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden vekili, müvekkili ile davalı …arasında imzalanan genel kredi ve kredi kartı sözleşmesi gereği açılan kredi hesabı uyarınca borçluya ticari hesaplar açıldığını ve kredi kullandırıldığını, borçlu belirtilen kartın kendisine her ay bildirilen meblağı, sözleşme hükümlerine aykırı davranarak ödememesi kredi hesapları ve kartlarının kapatıldığını, diğer davalının da kredi sözleşmelerine müteselsil kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle borcun sorumluluğunu üstlendiğini, noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediğini, borçlular aleyhine Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı dosyasında ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine haczin durduğundan bahisle muaccel hale gelen ve teminatsız durumda olan 1.216.032,84. TL alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 28/04/2021 tarihli kararla;” aleyhine ihtiyati haciz istenen borçlular dilekçeye genel kredi sözleşmesi ile alacaklıya toplam 1.216.032,84.TL borçlanmış olup, borcun ödeme günü geçtiği halde borçlu tarafından ödenmediği ve alacağın bir şekilde güvence altına alınması da söz konusu olmadığından, İİK.’nın 257. ve devamı maddeleri gereğince alacak ve ferileriyle orantılı borçlunun borca yetecek orandaki taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının %15 teminat karşılığında ihtiyaten haczine” şeklinde karar verilmiştir.
Karşı taraf (borçlular) vekili itiraz dilekçesi ile; davaya konu Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E sayılı takip dosyasına süresinde itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünce itirazın kabul edilerek takibi durduğunu, mahkemenin 28.04.2021 tarihinde vermiş olduğu ara kararda ise taraflarının iddia ve talepleri değerlendirilmeyip, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, verilen bu ara karar yasalarımıza aykırı olduğunu, yapılan takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulması üzerine açılan işbu dava henüz sonuçlanmadığını, dava sonuçlanmadan verilen bu ara kararın davalıları zor duruma düşürerek ticari hayatlarını sürdüremez hale getireceğini, bu nedenle verilen ara kararın kaldırılarak yargılama sonuçlanıncaya dek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece karşı taraf (borçlular) vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine duruşma açılmasına karar verilmiş, taraf ve vekillerin beyanı alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen 02/07/2021 tarihli ara karar ile; ” ihtiyati hacze itiraz sebepleri İİK 265. maddesinde sayılmış olup, “dayanılan sebepler, teminat ve yetki” hususları ile sınırlıdır. İhtiyati hacze itiraz dilekçesinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından ihtiyati hacze itiraz nedeni olarak ” Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına süresinde itiraz etmeleri nedeniyle itirazları üzerine takibin durduğu, takibin durması üzerine açılan davanın henüz sonuçlanmadığından ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması ve takibin durdurulmasına karar verilmesini ” belirtilerek ihtiyati hacze itiraz ettiği, ihtiyati haciz nedenlerinin yasada sınırlı olarak belirtildiğini, davalı borçlular vekilinin itirazının yasa kapsamında olmadığı, icra takibine borçlular tarafından itiraz edilmiş olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığından itirazılarının yerinde görülmediği, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya uygun olup itiraz gerekçeleri yasada belirtilen nedenlerden olmadığından ve yerinde görülmediğinden borçlular vekilinin ihtiyati haciz kararına karşı yapmış olduğu itirazların reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karşı taraf (borçlular) vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesini itiraz edildiğini, ihtiyati haciz en önemli koşullarından olan ilam veya ilam niteliğindeki belge zorunluluğu davacı tarafından yerine getirilmediği halde yerel mahkemece davacının talebinin kabul edildiğini, müvekkilinin her ne kadar davacı banka ile kredi sözleşmesi imzalamış ise de tek başına kredi sözleşmesi ilam mahiyetinde bir belge olarak kabul edilemeyeceğini, kredi sözleşmesi ilam mahiyetinde bir belge olarak kabul edilmesi için müvekkili tarafından hesap kat ihtarnamesini itiraz edilmemesi gerektiğini, hesap kat ihtarnamesine iki kez itiraz ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, talep, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, 28/04/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalılar vekili tarafından itiraz edildiği, mahkemece verilen 02/07/2021 tarihli ara kararla itirazın reddedildiği, bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati haciz, İİK.nın 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK’nın 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” 258. maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258. Maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK’nın 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.
Öte yandan 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesi uyarınca, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Dosya kapsamından, ihtiyati hacze konu alacağın genel kredi sözleşmesine dayandığı, itiraz edenlerin genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve müteselsil kefili oldukları, genel kredi sözleşmesindeki imzalara bir itiraz bulunmadığı, alacaklı banka tarafından 06/03/2019 tarihli hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği, kat ihtarnamesi üzerine alacağın ödenmediği anlaşılmakta olup, asıl borçlu ve kefil bakımından hesabın kat edilmesi alacağın muacceliyeti için yeterlidir. (Yargıtay 11. HD’sinin 2016/113122-9374 EK sayılı ilamı bu yöndedir)
Somut olayda hesabın kat edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiği, itiraz edenler tarafından, haklarında başlatılan icra takibine itiraz etmeleri sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğinden bahisle ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de, bu hususun ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği gibi, yasada sınırlı olarak sayılan itiraz nedenlerinden de olmadığı, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, itiraz edenler vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyasından verilen 02/07/2021 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan itiraz eden tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL’ nın mahsubu ile bakiye 21,40. TL maktu istinaf karar harcının ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle karşı taraf-borçlular tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 18/02/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır