Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/187
KARAR NO : 2023/1158
KARAR TARİHİ : 01/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : xx/xx/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar
DAVACI :… -…: …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …:
Av. …
DAVALI :… …
VEKİLİ : Av. …:
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespitten Dönüşen İstirdat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/12/2023
YAZIM TARİHİ : 01/12/2023
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından keşide edilen muhatap bankası Vakıfbank A.Ş. Sahil … şubesi 000… keşide tarihi 15/07/2017, meblağı 6.000 TL olan, keşidecisi … muhatap bankası Vakıfbank A.Ş. Sahil … Şubesi çek numarası 000… keşide tarihi 30/07/2017 meblağı 5.200.TL, keşidecisi … muhatap bankası Vakıfbank A.Ş. Sahil … Şubesi çek numarası 000… keşide tarihi 15/08/2017 meblağı 3.500 TL olan, keşidecisi … muhatap bankası Vakıfbank A.Ş Sahil … Şubesi çek numarası 000… keşide tarihi 31/08/2017 meblağı 4.000 TL olan 4 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını, müvekkilinin … ilçesi … Mahallesinde işlettiği piknik ve mesire alanındaki işletmesinde kullanılmak üzere ambalaj malzemesi teslimi karşılığında müvekkili tarafından davalıya verildiğini, davalı tarafın ambalaj malzemelerini bu güne kadar teslim etmediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, bu durumun davalının da sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını beyan ederek dava konusu 4 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığını tayin ve tespiti ile çeklerin iptaline, davalı tarafça muhatap bankaya ibrazı halinde işleme alınmaması ve karşılığının ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir tesis edilmesine, davaya konu çeklerin icra takibine konu edilmesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından İİK’nin 72/2 maddesi uyarınca icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesine talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya ambalaj malzemesi sattığını ve bedelini davacının keşidecisi olduğu toplamda 18.700,00 TL değerinde 4 adet çek ile tahsil ettiğini, bahse konu çeklerin davacıdan teslim alındıktan sonra yine müvekkili şirketin başkaca alışveriş yaptığı müşterilerine çekleri ciro etmek suretiyle teslim edildiğini, davacı tarafın ambalaj malzemelerinin kendisine teslim edilmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının bizzat kendisine imzası karşılığında teslim edildiğini, faturaları ibraz ettiklerini, bununda malların davacıya teslim edildiğine dair ispata yeterli olduğunu, davacının kötü niyetli olup müvekkili aleyhinde haksız ve yersiz şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; davanın, çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğunu, davacı, davaya konu çeklerin davalıdan alınacak mallara karşılık avans olarak verildiğini, ancak davalı tarafından malların teslim edilmediğini, bu sebeple çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürdüğünü, davalının ise, davaya konu çeklerin avans olarak verilmediğini, davacıya teslimi yapılan mallar karşılığı alındığını, çekin ödeme aracı olduğunu, ispat yükünün davacıda bulunduğunu savunduğunu, çekin, bir ödeme aracı olduğunu, TBK’nin 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğunun düzenlendiğini, buna göre davacının malları teslim aldığının kabulünün gerektiğini, dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, çekler bedeli kadar malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesinin gerektiğini, davalının, dava konusu çekler karşılığı mal teslim edildiğini savunması, ispat yükünü değiştirmediğini, ancak davalı taraf çeklerin avans olarak verildiğini malların ise çek tesliminden sonra teslim edildiğini kabul etmesi durumunda ispat yükünün yer değiştirdiğini, davaya konu olayda da davalı taraf çeklerin avans olarak verilmediğini, aralarındaki ticari ilişki gereği mal teslimi yaptığını ve karşılığında dava konusu çekleri aldığını savunduğunu, bu hali ile ispat yükünün hala davacıda olduğunu, davacı davaya konu ettiği çekleri avans olarak verdiğini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, oysa davacı taraf iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığını ve yemin deliline de dayanmadığını, bu suretle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; malların teslim edilmiş olduğunu ispat yükümlülüğü davalıda olup, davalı tarafça imzası kabul edilmeyen faturaların sunulmuş olması fatura içeriği malların teslim edildiği anlamını taşımadığını, tek başına fatura düzenlenmesinin mal teslimini kanıtlamaya yeterli olmadığı, malın teslim edildiğinin ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu, açıklanan nedenlele … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… esas- 2020/… karar sayılı dosyasında xx.10.2020 tarihinde verdiği davanın reddine dair kararın kaldırılmasına, dava dilekçesinin netice-i talep kısmındaki taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, 4 adet çekten dolayı menfi tespitten dönüşen istirdat davasıdır.
Davacı tarafından, davalı ile yapılan alım-satım sözleşmesi gereğince, mal teslimi karşılığı davalı tarafa 4 adet çek verildiğini, ancak davalı tarafın malları teslim etmediğini bu sebeple bedelsiz kalan bu çeklerden dolayı davalıya borçlu olunmadığı iddia edilmiş, davalı ise, çeklerin avans olarak verilmediğini, aralarındaki ticari ilişki gereği mal teslimi yaptığını ve karşılığında dava konusu çekleri aldığını ve çek bedellerinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355.maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır.
Uyuşmazlık, dava konusu çekler nedeniyle davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır:
Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü, hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (HMK m. 190; MK m.6).Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru, s:143). (HGK’nın 16/04/2019 tarih ve 2017/19-832 Esas, 2019/459 Karar)
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207. Maddesinde; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. BK’nun 207. maddesi uyarınca aslolan peşin satış olup, peşin satışta malın ve bedelinin aynı anda verildiği kabul edilmektedir.
Somut olayda, davacı, belirtilen ilke ve yasal karinenin aksini iddia edip, verdiği çek karşılığında kendisine malın teslim edilmediğini, başka bir anlatımla çekin avans karşılığı verilip bedelsiz kaldığını ileri sürdüğüne göre, bu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Davacı tarafından, iddiasını ispat açısından her hangi bir yazılı delil sunulmadığı, taraflara ait ticari defterlerde dava konusu çeklere ilişkin bir kayıt olmadığı, davacı tarafından, dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı, ancak, mahkemece yemin hususunun hatırlatılmasına rağmen davacı vekilince yemin deliline dayanılmayacağının beyan edilmesi karşısında ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin ispat yükünün davacıda olduğu ve davacı tarafından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 215.45.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/12/2023 tarihinde karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır