Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1713 E. 2022/117 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1713 – 2022/117
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1713
KARAR NO : 2022/117
KARAR TARİHİ : 21/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2021/… ESAS
DAVACI : … GAZ DAĞITIM PETROL DEPOLAMA PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av
DAVALI : 1 -(İFLAS NEDENİYLE) TASFİYE HALİNDE … AKARYAKIT LPG DAĞITIM PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2 –
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2021 tarih ve 2021/… esas sayılı ara kararının istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

DAVACI VEKİLİNİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden vekili,müvekkili şirket Türkiye genelinde LPG-DAĞ/… lisans numarası ile faaliyette bulunan Lpg Otogaz dağıtım şirketi olduğunu, müvekkil şirket davalılardan … Akaryakıt Lpg Dağıtım Pazarlama San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne aralarındaki ticari ilişki kapsamında sipariş avansı çekleri verdiğini, ancak davalı … şirketi müvekkili şirkete herhangi bir mal ve hizmeti vermediği gibi çekleri de iade etmediğini, …bank T.A.Ş’nin … seri numaralı, 11/06/2021 tarihli 1.500.000,00.TL bedelli ve … seri numaralı, 13/07/2021 tarihli, 1.000.000,00.TL bedelli çeklerle ilgili olarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin taraflarına iadesine, davalıların % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, çeklerin 3.şahısların ciro edilmemesini, bankaya ibraz edilmemesini, ibrazı halinde işlem yapılmaması, takibe konulması halinde takibin durdurulması hususlarında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen ara karar ile; HMK’nun 389. Maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle ciddi zararın doğacağı durumlarda yaklaşık olarak ispata yarar delillerin sunulması halinde tedbir kararı verilebileceğinden, mevcut delillere ve dosya kapsamına göre yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; İİK 72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilebileceğini, mahkemece HMK 390/3 hükmüne göre değerlendirme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, cari hesap kayıtları, çek teslim tesellüm belgesi, davalılar arasında akdedilmiş olan faktoring sözleşmesi sunulduğunu, dava konusu çeklerin sipariş avansı olarak davalı … şirketine verildiğini, diğer davalı … faktoring şirketi fatura içeriğindeki mal ve hizmetin alınıp alınmadığını teyit etmeden çekleri temlik aldığını, merkezi fatura kaydı sistemi faktoring şirketlerinin tuttuğu bir kayıt sistemi olduğunu, bu kayıtların müvekkili açısından hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını, davalı faktoring şirketinin ibraz ettiği faturaların dava konusu çeklerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen tedbir taleplerinin reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise, mahkemece 08/07/2021 tarihinde verilen ve davacı vekilinin, dava konusu çekin icra takibine konulmaması, takibe konulması halinde ise icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince verilen 08/07/2021 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 72/2 maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü mevcuttur.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
İhtiyati tedbirler, geçici hukuki koruma niteliğinde olup esasın varlığına karine oluşturmazlar. Bu nedenle mevcut durumda bir değişiklik olduğu takdirde hakim edindiği kanaate göre kararı da değiştirebilir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispatın yeterli olacağı HMK’nın 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Değişik ifade ile ihtiyati tedbire karar verebilmek için iddia olunan vakıanın subutu yönünde gerçeğe yakın bir ispatın başarılması yeterlidir.
Somut olayda, dosya kapsamından 2004 sayılı İİK’nın 72/2 maddesi ve 6100 sayılı HMK 390/3 maddesi gereğince davacı tarafından davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delillerin dosyaya sunulmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinde bulunan vekilinin ilk derece mahkemesi’nin kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
2-a)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL’ nın mahsubu ile bakiye 21,40. TL maktu istinaf karar harcının ihtiyati tedbir talebinde bulunandan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafından yapılan harcamaların kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 21/02/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır