Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1709 E. 2022/270 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1709
KARAR NO : 2022/270
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI :…
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkiline olan borcu sebebiyle Mersin 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ettiğini, takibin durmasına sebebiyet verdiğini, şartları oluşan ve davalı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer haklarına ihtiyati haciz konulmasını, davalının itirazının iptalini, takibin devamını ve alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı ile; davacı vekilinin davalı adına kayıtlı veya üçüncü şahıslarda olan taşınır taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; 2004 sayılı İİK madde 257 vd. maddelerinde belirtilen şartların, muaccel bir alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı ve uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirdiği nazara alınarak dosyaya sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz şartlarının mevcut olmadığı göz önünde bulundurularak davacı vekilinin ihtiyati haciz konulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin her nakliye işlemi ve teslimat ile ilgili borçlu şirkete e-fatura kesildiğini, borçlu tarafından ödenmesi gerekip de ödenmeyen ve icra takibine konu edilen dört adet fatura mevcut olduğunu, bu faturalara karşı davalı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davalının müvekkili şirkete düzenlenmiş 4 adet faturadan dolayı borcu bulunduğunu, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibine itiraz edildiğini, olayın ayrıntılarına, malların teslimi ile davalı tarafından iade faturası düzenlendiği tarih arasındaki zaman farkına bakıldığında olayda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu da açık olup mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için sunulan beyan ve delillerin değerlendirilmediğini ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkin olup, istinaf konusu ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına yöneliktir.
Davacı vekili dilekçesinde, borçlu şirkete e-fatura kestiklerini fatura konusu mal bedelinin ödenmediğini, icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşımıştır.
İhtiyati haciz, İİK.’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, İİK.nın 257 maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgâhının bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde vadesi gelmemiş borçtan dolayı da ihtiyatî haciz istenebileceği,” “258 maddesinde; “Alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeğe mecbur olduğu, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının kanun yoluna başvurabileceği,” hükmüne yer verilmiş, 265.maddesinde ise ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve kanun yollarına başvuru düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesinde hem vadesi gelmiş hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklar için alacağın vadesinin gelmiş olması ve rehinle temin edilmemiş olması, müeccel (vadesi gelmemiş) alacaklar yönünden ise, borçlunun belli bir adresinin bulunmaması veya taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemlerde bulunması koşullarının varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği öngörülmüştür. Anılan maddede başkaca her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 258 maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bununla birlikte, özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu, İİK.’nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası çerçevesinde ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacaktır.
Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından e-faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de fatura tek başına malın teslim edildiğinin kabulü için yeterli olmayıp , alacağın varlığı ve miktarının yarılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-1 md. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 08/03/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır