Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1700 E. 2022/92 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1700
KARAR NO : 2022/92
KARAR TARİHİ : 04/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İŞ-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
TALEP : Tevdii Mahalli Tayini

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalınnın … Diyet Sağlıklı Beslenme ve Spor Merkezi Medikal Ticaret Limited Şirketi’nin ortakları iken aralarında 19.05.2021 tarihinde ortaklığın tasfiyesi ile ilgili anlaşma protokolü imzalandığını, bu protokole göre; müvekkilinin davalı tarafa 20.05.2021 tarihinde 100.000,00.TL’yi peşin olarak 200.000,00.TL’yi ise ilk taksit 30.06.2021 tarihinde olacak şekilde 5 eşit taksitle her ayın 30’unda ödemeyi, peşin olarak 100.000.00.TL’lik tutar ödendiğinde de davalı tarafın şirket hissesini müvekkiline devretmeyi açıkça taahhüt ettiğini, müvekkilinin protokole uyduğunu ve şirketin hissellerini de devraldığını, 30/06/2021 vade tarihinde 40,000.000.TL, 30/07/2021 vade tarihinde 40,000.000.TL, 30/08/2021 vade tarihinde 40,000.000.TL, 30/09/2021 vade tarihinde 40,000.000.TL, 30/10/2021 vade tarihinde 40,000.000.TL toplam 200,000,000.TL değerindeki senetlerin davalıya teslim edildiğini, Müvekkilinin söz konusu senet bedellerini vade tarihinde ödemeye hazır iken; davalının 30.06.2021 vade tarihli senedi protesto ettirmek yerine direk müvekkili aleyhine Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatarak müvekkilinin daha fazla bir meblağ ödemesine yol açtığını ve kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, bu nedenlerden dolayı …’ın elinde bulunan; 30.08.2021 vade tarihli 40.000,00.TL, 30.09.2021 vade tarihli 40.000,00.TL, 30.10.2021 vade tarihli 40.000,00.TL değerindeki senetleri icraya koyma ve müvekkilini zarara uğratma ihtimaline binaen tevdii mahalli tayinini isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu, taraflar arasında imzalanan protokol doğrultusunda müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğünü ifa etme amacı içerisinde olmasına rağmen davalı tarafın haksız ve kötü niyetli şekilde müvekkiline engel olduğunu, böylelikle de müvekkilinin ciddi anlamda mağdur olduğunu belirterek, taraflar arasında imzalanmış olan protokol gereğince müvekkili tarafından davalı tarafa yapılacak olan ödemelerin tevdii mahallinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş, … Karar sayılı kararı ile; somut olayda, taraflar arasında protokol yapıldığı ve talep edenin birbirini takip eden aylara ilişkin karşı tarafa senet vererek borçlanmış olduğu, 30/06/2021 tarihli senedin karşı tarafça icraya konulduğunu ve ödemesi gereken borçtan fazlasını ödemek zorunda kaldığını belirterek mahkemeden tevdi mahalli tayin edilmesini talep ettiği, mahkemece ilgili icra dosyası incelenerek talep edenin senette belirtilen vade tarihinde karşı tarafa borcunu ödememiş olduğu, senet lehtarını senet düzenleyene karşı protesto düzenlemek gibi bir zorunluluğu bulunmadığı, talep edenin borçlu olarak temerrüde düşmüş olduğundan karşı tarafın icra takibi başlatma hakkının bulunduğu anlaşılmış olup, diğer senetlerin de vadesinden önce icraya konulmadığı anlaşıldığından talebin bu aşamada hukuki yarar taşımadığı ve yerinde olmadığından reddine, talepte bulunan vekilinin, talebe konu tevdii mahalli tayinine karar verilmesi talebinin hukuki yarar dava şartını taşımadığından usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; müvekkilinin senetlerdeki borçlarını ödemek istediğini ancak davalı tarafın ödemenin yapılacağı yeri bildirmediğini, tevdii mahalli tayini için talepte bulunduklarını, olayın bundan ibaret olup mahkeme dosyasında haklı talebin hukuki yarar yokluğundan bahisle ret edildiğini işbu kararın usul ve yasaya aykırı olup itirazlar doğrultusunda mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tevdii Mahalli Tayini” talebine ilişkindir.
Davacı vekilince açılan davada, davalının elinde bulunan davacının borçlusu bulunduğu bonolar bakımından tevdi mahalli tayin edilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğundan talebin reddine karar verildiği iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
TBK’nın 106. maddesi gereğince yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı sebep olmaksızın kabulden kaçınırsa temerrüde düşmüş olur. Aynı Kanun’un 107/1. maddesi gereğince alacaklının temerrüde düşmesi halinde borçlu teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Yine, aynı Kanun’un 111.maddesi uyarınca, ” Borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir”.
Tevdi mahalli talebine konu bonoların talep tarihi itibariyle vadeleri gelmediği gibi alacaklının noter ihtarnamesi keşide etmek ya da icra takibi başlatmak gibi bir yolla hukuki bir süreç başlatarak bono bedelinin kendisine ödenmesinin istemiş olduğu yönünde bir iddia ve delil de yoktur. Alacaklının kim olduğu konusunda, borçlunun tereddüte düşmesini gerektirecek bir olgunun varlığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Bononun alacaklısı, yetkili hamildir.
TTK’nın 778/c maddesi yollamasıyla bonolara da uygulanması mümkün olan anılan Kanunu’n 708. maddesi uyarınca belirli bir günde veya düzenleme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir bononun hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir. TTK’nın 712. maddesinde de 708. maddede öngörülen süre içinde senet ibraz edilmediği takdirde borçlu, gideri ve riski hamile ait olmak üzere senedin bedelini bir bankaya tevdi etme hakkı mevcuttur.
Somut olayda talep tarihi itibariyle alacaklı temerrüdü oluşmadığı gibi, borçlunun alacaklının kim olduğu konusunda tereddüde düşmesini gerektirecek bir olgu da bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında, talep tarihi itibariyle talepte bulunanın tevdi mahalli tayin edilmesi istemesi için yasal koşullar bulunmadığı gibi, hukuki yararı bulunmadığından ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcının peşin olarak yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 04/02/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır