Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/165 E. 2023/1175 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/165 – 2023/1175
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/165
KARAR NO : 2023/1175
KARAR TARİHİ : 04/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : xx/xx/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS 2020/… KARAR
DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : ADANA …
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
Av.
Av.
İHBAR OLUNAN : ADANA …
VEKİLİ : Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/12/2023
YAZIM TARİHİ : 04/12/2023

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/xx/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı … Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında “D/400 Karayolu Cad.Bina No:… Parsel Blok … … /Adana” adresindeki taşınmazın sigortalanması adına 26/11/2017 başlangıç tarihli 1 yıl süreli … Mağaza Esnek Sigorta Poliçesi imzalandığını, sigortalı taşınmazı sigorta ettiren … ‘ın bu taşınmazda rulman, kayış, hırdavat ve otomotiv yedek parça üretim ve ithalatı yaptığını, 04/01/2018 tarihinde saat 01.00 sularında taşınmazın bulunduğu ilde yağan sağanak yağmur dolayısıyla müvekkili şirketin sigortalısı olan işyerinin davalının sorumluluğunda yapılan ana kanalizasyon çalışmalarının gerekli tedbirler alınmadan yürütülmesi nedeniyle ana kanalizasyondaki tahliye hattını sisteme aktaran ASKİ’ye ait rögar ve mazgal sisteminin olmaması ve etrafta kalan beton halindeki boruların rögar kapaklarının üzerini kapaması sonucu yağan yağmur sularının çekilmediğini ve müvekkili şirket tarafından sigortalanmış işyeri ve işyerine ait iş araçlarının hasara uğradığını, sigortalı taşınmaz sahibi tarafından Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… D. İş. Sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunulduğunu, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda meydana gelen olayın … kurumunun çalışma şekli, zamanı ve tedbir almamış olmasından kaynaklandığının belirtildiğini, dava dışı sigortalının talebi üzerine müvekkili şirket tarafından hasar tespiti için ekspertiz işlemi yapılarak hasar miktarının belirlendiğini ve sigorta kapsamı içinde olduğu tespit edilen 795.000,00.TL hasar tazminatının dava dışı sigortalıya ödendiğini, müvekkilince ödenen bu tazminatın, olayda sorumluluğu bulunan … den talep edildiğini, ancak davalı tarafından bu talebe ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığını, oysaki TTK’nun 1472.maddesi gereğince müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili sigorta şirketinin aynı zamanda temlik alacaklısı olup iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğunu , davalının kusuru sonucu müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalısına ödenen toplam 795.000,00.TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (200.000 TL’nin 25/01/2018, 125.000.TL’nin 20/02/2018 tarihinden ve 470.000.TL’nin 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle) davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle görevli mahkemenin idari yargı olması nedeniyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, ayrıca Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… D. İş. Sayılı dosyası ile yokluklarında yapılan tespiti, alınan bilirkişi raporunu ve hesaplanan zarar bedelini kabul etmediklerini, hesaplanan zarar bedelinin fahiş olduğunu, işyerinin yol zemin kodundan 1,5 metre düşük olduğunu, arka ve ön kapaklarında su girişini önleyici hiçbir tedbir ve önlemin alınmadığını, ayrıca su girmesi durumunda tahliyeyi yapacak motopopm sisteminin de mevcut olmadığını, davacı şirketin gerekli önlem ve tedbirleri almaması neticesinde hasarın meydana geldiğini, müvekkili kuruma ait yarım kalan herhangi bir alt yapı çalışmasının bulunmadığını, kanalizasyon alt yapısının temizlik ve bakımlarının rutin olarak yapıldığını, herhangi bir tıkanmanın söz konusu olmadığını ve işlevini yerine getirdiğini, meydana gelen aşırı yağışların mücbir olay kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, yağış sonrası meydana gelen zarar ile kamu hizmetinin yürütülmesi arasındaki illiyet bağının kesildiğini, bu durumun müvekkili idarenin kusur ve sorumluluğunu da ortadan kaldırdığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/10/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı kararı ile; davalı kurumun çalışmaları süresince birikebilecek suyun tahliyesi amaçlı yol güzergahı boyunca geçici kanal oluşturması olabilecek birikim sularının uzaklaşması yönünde bir tedbir alması gerekirken bu tedbirin alınmaması nedeniyle davalı … ‘nin kusurlu olduğu, her ne kadar aşırı yağış olsada davalı … ‘nin geçici kanal gibi alabileceği tedbirler ile olayın meydana gelmesini engelleyebilecek koşulları sağlama olanağı olduğundan aşırı yağışların mücbir sebep olarak kabul edilmediği, sigortalının iş yerinde su baskını ile meydana gelen zararda davalı kurumun %100 kusurlu olduğu , dava dışı sigortalının meydana gelen su baskınında %2 muafiyeti ve poliçe eksik sigorta klozuna göre emtiadaki eksik sigortanın davacı sigorta şirketi tarafından düşüldükten sonra ödeme yapılmış olması da gözetilerek sigortacının sigortalısına ödediği toplam 795.000,00.TL nin kanun ve poliçe hükümlerine uygun olarak ödendiği davacı sigorta şirketinin bu ödemeyi 25/01/2018 tarihinde 200.000,00.TL, 20/02/2018 tarihinde 125.000,00.TL ve 22/03/2018 tarihinde 470.000,00.TL olarak yaptığı gerekçesi ile davanın kabulü ile toplam 795.000,00 TL tazminatın 200.000,00.TL’ sinin 25/01/2018 tarihinden 125.000,00.TL ‘sinin 20/02/2018 tarihinden 470.000,00.TL ‘sinin 22/03/2018 tarihinden işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; yerel mahkemenin verdiği nihai kararda hasara konu bina kotunun yol kotundan düşük olduğu tespit edilmiş ise de … ‘NİN çalışmalar süresinde birikebilecek suyun tahliyesi amaçlı yol güzergahı boyunca geçici kanal oluşturması bu tür tedbirlerin alınmamış olması nedenleri ile müvekkili kurumun kusursuz sorumlu olduğunu ve sigortalının müterafik kusurunun bulunmadığı yönünde kanaat getirmiş ise de gerekçelerin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, yerel mahkemenin dava dosyasına ibraz edilen eksik ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini, bilirkişi raporu davanın esasına ilişkin hiçbir beyanlarını ve itirazlarını değerlendirmeden ilgili yönetmelik hükümlerini incelemeden hatalı bir değerlendirme ile kusur oranı belirlediğini, bilirkişi raporu ile tespite edilen hususların kabul edilerek nihai bir karara varılmasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini, davaya konu hasarın meydana geldiği adrese ilişkin en önemli değerlendirilmesi gereken hususun binanın yer aldığı parselin dere yatağı içerisinde yer alması olduğunu, ayrıca bilirkişilerin hasarın neden kaynaklandığının değerlendirmesi hususunda uzman olmadığını, bilirkişi heyeti içerisinde jeoloji mühendisi bulunmadığını, dava konusu yerin dere yatağı olup olmadığının, dere yatağının aktif mi pasif olduğunun ayrıca dere yatağının kapatılıp kapatılmadığı hususlarının tespit edilerek bu durumun meydana gelen sel baskınına sebep olup olamayacağı ve yağmur sularının toplayacak yeterli kapasitede olup olmadığı hususlarının özellikle ve önemle değerlendirilmesi gerekirken bu hususların hiçbirinin incelenmeden ve tespit edilmeden karar verildiğini, davanın esasını etkileyecek bu hususların değerlendirilebilmesi için içerisinde jeoloji mühendisinin de olduğu işin uzmanı olan bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, diğer önemli bir hususun ise mahkeme heyeti tarafından mahal yerinde keşif yapılmadan bir rapor hazırlandığını, yerel mahkeme dosyasına sunulan raporda, hasarın meydana geldiği iddia edilen yerin mimari projede belirtilen hususlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti yapılmadan, bu husus incelenmeden hatalı ve eksik bir değerlendirme yapıldığını, dere yatağının karayolunun güneyinde kalan kısmının kısmen açık olduğunu, 2017 yılında dere güzergahının kapatılmış olduğunun görüldüğünü, dere yataklarının imar planlarında tescil harici olarak korunması gerekirken ilgili belediye tarafından dere yatağında ada parsel oluşturularak özel mülkiyet oluşturulduğunu, kusur oranı belirlenirken öncelikle hasarın meydana geldiği ilçe olan … Belediyesi’nin görev ve sorumluluğunun değerlendirilmesi ve davaya dahil edilmesi gerektiğini, … Genel Müdürlüğü ekiplerince yapılan incelemede dava konusu işyerinin bulunduğu bölgedeki mevcut kanalizasyon şebekesinin işlevselliğinin yerine getirdiğini, kanalizasyon şebekesinin rutin bakımlarının yapıldığını, kanalizasyon şebekesi ile ilgili herhangi bir aksaklık olmadığının tespit edildiğini, kurumlarının meydana gelen zarar ile ilgili olarak herhangi bir ihmal ve görev kusuru bulunmadığını, bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne, tehiri icra taleplerinin kabulü ile istinaf incelemesi tamamlanıp başvuruları ile ilgili karar verilinceye kadar mahkeme kararının uygulanmasının geri bırakılmasına, tehiri icra kararı verilmesine, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, kararın müvekkil kurum … Genel Müdürlüğü lehine bozulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas 2020/… Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat (Rücuen Tazminat)” davasıdır.
Davacı tarafından, dava dışı dava dışı … Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. İle “D/400 Karayolu Cad.Bina No:… Parsel Blok … … /Adana” adresindeki taşınmazın … Mağaza Esnek Sigorta Poliçesi imzalandığı, 04/01/2018 tarihinde yağan sağanak yağmur nedeniyle işyeri ve işyerine ait iş araçlarının hasara uğradığı, hasarın davalının sorumluluğunda yapılan ana kanalizasyon çalışmalarında gerekli tedbirlerin alınmaması, rögar ve mazgal sisteminin olmaması ve etrafta kalan beton halindeki boruların rögar kapaklarının üzerini kapaması nedeniyle yağmur sularının çekilememesinden kaynaklandığı, dava dışı sigoratlıya ödenen hasar tazminatının davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek 795.000,00 TL hasar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise dava konusu iş yerinde gerekli önlem ve tedbirlerin alınmaması nedeniyle hasarın meydana geldiğini, davalının görev alanına giren kanalizasyon bakım ve onarımının tam olarak yerine getirildiğini, meydana gelen yağışın mücbir sebep olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigortalı işyerinde meydana gelen hasar ve hasarın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı tarafından sigortalı işyerinde 04.01.2018 tarihinde meydana gelen yağmur sonucu meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğu ileri sürülmüş olup, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalının kurum çalışmaları süresince birikebilecek suyun tahliyesi amaclı yol güzergahı boyunca geçici kanal oluşturması olabilecek birikim sularının uzaklaştırılması yönünde bir tedbir alması gerekirken bu tür bir tedbir almaması nedeniyle davalının % 100 kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, davalı vekilince davalının herhangi bir kusurunun olmadığı dava dışı sigortalınında gerekli önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduğunun iddia edildiği, ancak bilirkişi tarafından sunulan raporun dava konusu olayı aydınlatmaya ve dolayısı ile hükme esas almaya elverişli mahiyette olmadığı gibi tespite katılan bilirkişinin mahkeme tarafından rapor aldırılan bilirkişi heyeti içerisinde olması nedeniyle de raporun hükme esas alınamayacağı, bu durumda mahkemece Adana … Belediye Başkanlığına ve Adana … Müdürlüğü’ne ve ilgili kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı müzekkere yazılarak dava konusu olayın meydana geldiği yere ait su tahliyesi, yol kenarına döşenen rögarlar ve yağış sonrası su tahliyesi ile ilgili tüm plan, proje ve krokiler, dava konusu taşınmazın ilgili belediyeden yapı ruhsatı ve projesi getirtilmek suretiyle mahallinde; konusunda uzman 1 Meteoroloji mühendisi, 1 Makine mühendisi, 1 İnşaat mühendisi, 1 Jeoloji mühendisi ve 1 sigorta konusunda uzman olmak üzere, 5 kişilik bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak, olay günü yağan yağmurun afet niteliğinde olup olmadığı, su tahliye sisteminin ve rögar kapaklarının standartlara ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, yağan yağmur sonucu ilgili kurum ve kuruluşların, dava dışı sigortalının alması gereken önlemler olup olmadığı, varsa gerekli önlemleri alıp almadığı, gerekli önlem ve tedbirlerin alınmış olması halinde dahi zararın meydana gelip gelemeyeceği, meydana gelen olayda tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı, kusurları var ise kusur oranlarının ne olduğu, konularında rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, dolayısıyla davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle davalının yerel mahkeme kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı vekili tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/10/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin xx/10/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 13.577,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halende davalıya İADESİNE,
5)-2004 sayılı İİK.’nın 36/5 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafın istinaf başvurusunun haklı görülmesi nedeniyle davalı tarafından İstanbul Anadolu 23. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasına 29/01/2021 tarihli … özel nolu tahsilat makbuzu ile yatırılan 1.395.558,54.TL’nin üzerinde ihtiyati tedbir veya haciz bulunmaması halinde, istinaf eden davalıya İADESİNE,
6)-Davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
7)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
8)-İnceleme dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 04/12/2023 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır