Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1631 E. 2021/1470 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1631
KARAR NO : 2021/1470
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde aynı konuda açmış oldukları dosyada cezalı hal rüsumu alınmasına karar verilen şahsın bu karara karşı Hal Hakem Heyet ve Toptancı Hal Konseyi Hakkında yönetmeliğin 4/3 maddesi gereğince Adana İli Hal Hakem Heyeti’ne itiraz etmesi gerekirken Konya İl Hakem Heyeti’ne başvuru yapılmasının Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkındaki Yönetmeliğin 4/3 maddesinin gözardı edildiğini, 07/07/2012 tarih ve 28346 Sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 41. Maddesi gereği usul ve esasların hüküm altına alındığını, aynı yönetmelikte 41/9 maddesinde bildirim miktarı veya üzerindeki mallar üretildiği yerden veya girdiği gümrük kapısının bulunduğu yerden her ne sebeple olursa olsun sevkinden önce sisteme bildirilmek zorunda olduğunun hükmünün bulunduğunu, hal kayıt sisteminde bildirimci işlemleri kontrol ekranında 11.09.2019 tarih, saat 14:50’de yapılan sorgulamada … plakalı aracın taşımakta olduğu limona ait bildirimin yapılmadığının tespit edildiğinin, ancak yapılan tespitten tam 4 dakika sonra bildirim yapıldığı anlaşıldığının, yönetmeliğin 47.maddesinin 1/a bendi gereğince hal kayıt sistemine bildirmeden toptan mal alma satma fiilini işlediğinden hakkında 11.09.2019 tarih ve … sayılı cezalı hal rüsumu tutanağı tanzim edilerek araç sürücüsüne bir nüshasının teslim edildiğini, 11.09.2019 tarih ve … seri nolu tutanağa istinaden 16.10.2019 tarih … sayılı encümen kararıyla 8.750,00.TL idari para cezası verildiğini, söz konusu düzenlemeler gereğince her ne sebeple olursa olsun sevki yapılan malların bildiriminin yapılması gerektiğinin açık olup, Mersin Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 01.04.2020 tarih … karar nolu kararının bu bakımdan da kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu arz edilen ve resen nazara alınacak nedenlerle haklı davalarının kabulünü, ilgili kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davacı taraf müvekkilin taşımakta olduğu limona ait bildirimin yapılmadığından bahisle Merin Valiliği Hal Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 01/04/2020 tarih … karar numaralı kararın iptalini talep ettiğini, müvekkil narenciye depolama, paketleme, ihracat işleriyle uğraştığını, her gün bahçelerden toplanan narenciye ürünlerini paketleme fabrikasına getirmekte, işledikten sonra ihraç ettiğini, huzurdaki davaya konu olan 10 bin kg limonun da işlenmek üzere yola çıkarıldığını, hakem heyeti kararında da görüleceği üzere … plakalı araca künye alınması gerekirken sehven … plakalı araç adına künye alındığını, söz konusu bildirim sırasında sehven bir maddi hata yapıldığı ancak 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlemesi Hakkında Kanunu aykırı hareket etme kastında bulunulmadığını, itirazımız doğrultusunda Mersin Merkez İl Hal Hakem Heyeti itirazımızı kabul etmiş ve cezalı hal rüsum cezasını iptal ettiğini, müvekkilin ihracatçı olduğunu, iç piyasaya satış yapmamakla beraber söz konusu vergiden muaf olduğunu belirterek, müvekkil aleyhine 8.750,00.TL’lik cezai işlem yapmak da kabul edilebilir olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; “davalı tarafın bütün bildirimlerine … plakalı araç plakasına göre yapmış olduğunu, hal kayıt sistemine de 11.09.2019 tarih ve saat 09:00 civarında araç plakası olarak … olarak giriş yaptığı, yol kontrolü sırasında plakanın hatalı olduğu fark edilerek doğru plaka girildiği yönündeki savunması, dava dosyası ve eklerinde yer alan irsaliye, kantar fişi ve benzeri tüm vesikaların doğru araç plakası üzerinde tanzim edildiğini dair kanaat oluşturduğunu, olayın sehven plakanın yanlış girilmesi yönünde bir hatadan kaynaklı olduğunu rapor etmiş olup söz konusu uyuşmazlığın sehven sisteme hatalı plaka girilmesinden kaynaklandığı, davalının bildirimlerini yaptığı göz önünde bulundurularak davanın reddine” karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hal kayıt sistemine bildirilmeden toptan mal alma satma fiilini işlendiğinden hakkında 11/09/2019 tarih ve … nolu cezalı ahl rüsum tutanağı tanzim edildiğini, 16/10/2019 tarih ve … sayılı encümen kararıyla 8.750,00.TL cezalı hal rüsumu paraya cezası verildiğini, Hal Kayıt Sisteminde Bildirimci İşlemleri/ Künye kontrol ekranında 11/09/2019 tarih ve saat: 14:50′ de yapılan sorgulamada … plakalı araçla limona ait bildirim olmadığını tespit ettiğini, bildirimin yapılmadığının tespitinden 4 dakika (14:54) sonra bildirim yapıldığını, mevzuat hükümleri ile kendisine verilen yetkiler doğrultusunda hareket ettiğinin sabit olan müvekkili belediyece gerçekleştirilen dava konusu işlem, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin (İçel) İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyeti 01/04/2020 tarihli Hal Hakem Heyeti Kararı, taraf vekillerinin beyanları ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava “Hal Hakem Heyeti Kararının İptali” talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, Mersin Merkez İl Hal Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 01/04/2020 tarih ve … nolu kararının hukuka uygun olmadığı iddia edilerek iptaline karar verilmesi talep edilmiş, davalı ise davanın reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
5957 sayılı “Sebze Ve Meyveler İle Yeterli Arz Ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” un 10/5 maddesinde “(5) Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine Asliye Ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.” hükmü yer almaktadır.
İstinafa konu dava değeri 8.750,00.TL olup, kararın 01/04/2020 tarihinde verildiği ve 2020 yılı kesinlik sınırı olan 117.394,36.TL’nin altında olduğundan, 5957 sayılı yasanın 10/5 maddesi gereğince karar, miktar itibariyle kesin niteliktedir.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak ilk derece mahkemesine aittir. Ancak ilk derece mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, ilk derece mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, ilk derece mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliği’nin 8/11 maddesi gereğince kanun yolu formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi halinde, ilk derece mahkemesinin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira ilk derece mahkemesince kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince gerekli kararın (usülden red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 maddesi ve 352/1-b maddesi gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’ nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy çokluğuyla , 5957 sayılı yasanın 10/5 maddesi gereğince KESİN olarak karar verildi. 14/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır