Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1584 E. 2022/309 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1584 – 2022/309
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1584
KARAR NO : 2022/309
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının ticari işleri sebebi ile internet bankacılığı aracılığıyla ödeme yapmak istediği … … Metal İnşaat Otomotiv İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirkete 20.000,00.TL havale yapmak istediğini, yanlışlıkla havalenin ticari ilişkisi olmayan … … Metal…Ltd.Şti. isimli firmanın hesabına gönderildiğini, bu şirketin banka ile olan borç ilişkisi sebebiyle gönderilen paranın hesap sahibinin tasarrufuna hiç geçmeden davalı tarafından bankanın hesabına aktarıldığını belirterek el konulan 20.000,00.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça müvekkili banka müşterisi dava dışı … … Metal İnş. Ltd. Şti.’ nin küçük sanayi sitesi Mersin şubesi nezdindeki … Iban numaralı hesabına gönderilen havalenin tamamen davacının kendi özgür iradesi ile yaptığı bir işlem olduğunu, dava dışı … … Metal İnş. Ltd. Şti.nin müvekkili bankanın Küçük Sanayi Sitesi Şubesi’nden kullandığı krediler nedeniyle oldukça yüksek miktarda borcu bulunduğunu, somut olayda hesaba gelen havalenin borçlarına mahsup edilmesinin aralarındaki sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; her ne kadar davacı tarafından arabulucuya başvurulmadan dava açılmış ise de, 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuğa gidilmesi dava şartı olduğu, eldeki tazminat davasında da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiği, buna rağmen arabuluculuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kayden görülmekte olan davanın görevsizlik kararı verilerek Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini ve bu mahkemede ticari alacak davası olarak görülmeye başlandığını, işbu davanın konusu ticari alacak olmadığından daha önce arabulucuya başvurulmadığını ancak görevsizlik kararının kesinleşmesini takiben usulü eksiklik giderilerek arabulucuya başvurulduğu ve ön inceleme duruşmasından önce bu eksikliğin tamamlandığını, buna rağmen ilk derece mahkemesince dava şartlarından olan zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddedildiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı tarafından, ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesi ile davalı bankanın bankacılık işlemlerinden kaynaklı olarak sehven yapılan havaleye ilişkin el konulan 20.000,00.TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Mersin 6.Asliye Hukuk Mahkemesi …-336 EK sayılı kararı ile davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, istinafa konu kararda ise Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi …-… EK sayılı kararı ile davanın zorunlu arabulucuya tabi olduğu ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, … bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır.
Davanın bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davası olduğu, dava tarihinin 17.04.2019 olduğu, çözümlenmesi gereken sorun arabulculuk dava şartının sonra tamamlanabilir dava şartı olup olmadığına ilişkidir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Davanın ticari nitelikte ve dava tarihi itibariyle zorunlu arabulucuya tabi dava olduğu sabit olup, arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinden sonra davaya görevli mahkemede devam edildiği ve görevli mahkemede devam edilen davanın yeni bir dava olmadığı ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-1maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oyçokluğuyla; 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/03/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… …. … …
¸e-imzalıdır (M) ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır

AZLIK OYU

İlk derece mahkemesince davanın zorunlu arabulucuya tabi ticari dava olduğu ve dava tarihi itibariyle zorunlu arabulucu dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili görevsizlik kararından sonra arabulucuya başvurarak zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirdiklerinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuş olup, davacı vekilinin istinaf sebebi bakımından çözümlenmesi gereken sorun, görevsizlik kararından sonra davanın görevli mahkemede zorunlu arabulucuya tabi olması halinde görevsizlik kararından sonra görevli mahkemece işin esasına girilmesinden önce zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmesi halinde mahkemece bu dava şartının sonradan giderilebilir dava şartı olmadığından bahisle davanın usulden reddi kararının yerine olup olmadığına ilişkindir.
İncelenen dosyada, davanın 17.04.2019 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, mahkemece 12.11.2019 tarihinde görevsizlik kararı verildiği görevsizlik kararından önce 05.11.2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığı, 20.11.2020 tarihinde son tutanağın düzenlenerek anlaşamama ile başvurunun sonlandığına ilişkin belgelerin 10.12.2020 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/3187 Esas, 2021/762 Karar sayılı ilamında “….dava açılmadan önce arabuluculuğa hiç başvurulmamış olması ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup arabuluculuğa başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır. Somut olayda istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesince davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk yasası gereklerini ” anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek yasanın uygulanmasındaki amaca da uygun düşmeyeceği ve HMK.’nun 115/3 maddesine göre dava şartı yokluğundan red kararı verilmesinin yerinde olmadığı…” şeklinde bozma ilamı nazara alındığında, görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinde işin esasına girilmeden önde arabuluculuk dava şartı yerine getirildiğinden , işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddi kararının doğru olmadığı bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmamaktayım.15/03/2022


Üye

¸e-imzalıdır