Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1583 E. 2022/68 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1546 – 2022/50
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1546
KARAR NO : 2022/50
KARAR TARİHİ : 24/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS … KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TARIM DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin yedek parça üretimi yapan bir şahıs firması olduğunu, davalı tarafın müvekkili ile parça üretimi konusunda anlaştıklarını, davalı tarafın müvekkiline parça ile ilgili kodlara ilişkin talebi olduğunda müvekkilinin söz konusu kod ile ilgili parçayı ürettiğini ve davalı tarafa sattığını, davalı tarafından son dönemde ödemelerin yapılmadığını belirterek, Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” 6102 sayılı TTK’dan düzenlenen işlerden olmadığından mutlak ticari iş niteliğinde de olmadığı, sonuç olarak 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeler nazara alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Türk Ticaret Kanunu ilgili maddeleri doğrultusunda davalı ile davacı arasında yapılmış olan borçlandırıcı işlem kuşkuya gerek olmadan bir ticari işlem olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 24/06/2021 TARİHLİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında, davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinin, istinaf süresi geçtikten sonra 17/06/2021 tarihinde mahkemeye verilmesi nedeniyle HMK 346. Maddesi uyarınca istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davacı tarafın Adana 6.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ilgili icra dosyasına borçlu vekili olarak taraflarına usulüne uygun vekaletname sunduklarını, borca itiraz ettiklerini, davacı tarafın arabuluculuğa başvurusu üzerine taraflarına borçlu müvekkili arabuluculukta temsil edildiğini, mahkeme tarafından açılan davada hem icra dosyasında borçlu vekili olarak hem de arabuluculuk görüşmelerinin taraflarına yürütülmesinde mütaakip ilgili verilen karar taraflarına tebliğ edilmesi gerekirken hukuka aykırı bir şekilde müvekkili şirketin çalışanına tebliğ edildiğini, mahkeme tarafından hukuka aykırı şekilde süre bakımından reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İlk derece Mahkemesi’nce, davanın, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, davalı tarafça, kararın hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve İlk derece mahkemesince, kararın davalıya 02/06/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, İstinaf dilekçesinin, 2 haftalık yasal süreden sonra 17/06/2021 tarihinde sunulduğu gerekçesi ile istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
İstinaf isteminin süre yönünden reddine ilişkin karara karşı davalı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen gerekçeli karar istinaf eden davalıya 02/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesi 17/06/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine sunulmuş, aynı tarihte uyap ortamına kaydedilmiş, istinaf harç ve masrafları yatırılmıştır.
İlk derece mahkemesince 24/06/2021 tarihli Ek Karar ile, istinaf süresinin son gününün 16/06/2021 günü olup davalı tarafından istinaf dilekçesinin, istinaf süresi geçtikten sonra verilmesi nedeniyle HMK 346. maddesi uyarınca istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesince verilen Ek Kararın 07/07/2021 tarihinde istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından, mahkemece verilen … tarihli görevsizlik kararının, vekile değil davalı asile tebliğ edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, itirazın iptali davalarında icra takip dosyasında vekaletnamelerinin bulunması nedeniyle, gerekçeli kararın vekile tebliği gerektiği, mahkemece asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu, kararın 14/06/2021 tarihinde öğrenildiği ve süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğu belirtilerek, istinaf talebinin süre yönünden reddine ilişkin kararın kaldırılması talep edilmiş ise de;
İcra takibine maruz kalan borçlu vekil aracılığı ile icra takibine itiraz etmiş olsa dahi itiraz üzerine duran icra takibine devam etmek için alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası bakımından borçlunun itiraz aşamasında tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası içinde yetkili olup olmadığı davanın açıldığı sırada belli olmadığından itirazın iptali davasına ilişkin dava dilekçesinin vekile değil usulüne uygun biçimde asile tebliği zorunludur. (Yargıtay 11.HD’sinin 2010/3509-2010/4053 EK sayılı kararı, Yargıtay 19.HD’sinin 2012/17546-2013/4895 EK sayılı kararı, Yargıtay 22. HD’sinin 2016/27283-2017/28403 EK sayılı kararları bu yöndedir)
Somut olayda, kararın verildiği tarihte dosyaya sunulmuş bir vekaletname bulunmadığı, vekaletnamenin istinaf dilekçesi ekinde sunulduğu, bu nedenle mahkemece, kararın davalı asile tebliğinde bir usulsüzlük olmadığı, davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği’nin 208/4 maddesine göre “Kanun yolu başvurusu, kanun yolu dilekçesinin kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.” hükümleri yer almaktadır.
Buna göre 6100 sayılı HMK.nun 92/2 ve 345/1 maddeleri gereğince 2 haftalık olan istinaf kanun yolu başvuru süresi 16/06/2021 günü sona ermiştir. İstinaf başvuru dilekçesi ise 17/06/2021 tarihinde 2 haftalık süre geçtikten sonra sunulmuş ve aynı gün Uyap sistemine kaydedilmiş olup, davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin 6100 sayılı HMK.nun 345. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin 24/06/2021 tarihli istinaf isteminin süre yönünden reddine yönelik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 59,30.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL maktu istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.
24/01/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır