Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1508 E. 2022/206 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1111 – 2022/228
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1111
KARAR NO : 2022/228
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2020/… ESAS-2021/… KARAR
DAVACI : … HAYVANCILIK AKARYAKIT İNŞAAT NAKLİYE TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : … PETROL ÜRÜNLERİ TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirket ile ticari iş yaptığını, karşılığında davalı şirketçe bu işlemler için faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin şirketinin bu faturalar için gerek çek gerekse de banka havaleleri şeklinde ödemeler yaptığını, müvekkilinin şirketinin davalı şirket ile yapmış olduğu işlemler nedeni ile tutmuş olduğu carilerin hesaplanmasıyla bu işlemlerde fazladan ödeme yaptığını, almadığı mal karşılığı fazla ödemeler yapıldığının ortaya çıktığını, müvekkilinin şirketinin yapmış olduğu fazla ödemelerin iadesini davalı şirketten talep ettiğini, fazla ödemelerin iadesi için icraya vermek zorunda kaldıklarını, davalı şirketin borcunu olmadığına dair beyanlarının yersiz haksız ve gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin müvekkilinin şirketine herhangi bir ödeme yapmadığını, Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında 28/10/2010 başlangıç ve 12/12/2011 bitiş tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davacı müvekkilinin eski bir bayisi olduğunu, tarflar arasında akdedilmiş olan akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında alım satım başlandığını ancak taraflar arasında 2011 yılından sonra herhangi bir ticari faaliyet alım satım söz konusu olmadığını, davacı ticari faaliyet gerçekleştirdiği dönemde satın almış olduğu akaryakıt ürün bedelinden fazla bedel ödediğini ve bu ödemenin iadesini talep ettiğini yani müvekkilinin sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayandığını, davacının dilekçesinde iddia ettiği tüm beyanların haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu olmadığını, tarafların bayilik ilişkisinden sonra cari hesap ilişkisine dayanan ticari faaliyete başlandığını, bu ticari faaliyet kapsamında müvekkilinin davalıya satmış olduğu akaryakıt bedelini fatura ederek davacıya gönderdiğini, davalı da bu faturaları kabul ederek cari hesabına işlediğini, davacı satın almış olduğu ürün bedellerini gösteren fatura içeriğine, miktarına itiraz etmediğini, ticari defter ve belgelerinin incelendiğinde davanın müvekkilinden hiçbir alacağının olmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, davanın reddini, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin aleyhinde icra takibi başlatıldığı için davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ile; Davacı, davalı şirket ile ticari iş yaptığını, karşılığında davalı şirketçe bu işlemler için faturalar düzenlendiğini, faturaların bedellerinin gerek çek gerekse de banka havaleleri şeklinde ödediğini, davalı şirket ile yapmış olduğu işlemler nedeni ile tutmuş olduğu carilerin hesaplandığında davalıya fazla ödeme yaptığını anladığını ve almadığı mal karşılığı fazla ödemeler yaptığının ortaya çıktığını, yapmış olduğu fazla ödemelerin iadesini davalı şirketten talep ettiğini, ancak davalının iade etmediğini, davalıya fazladan yaptığı ödemeleri tahsil etmek amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davacı itirazın iptalini talep ettiği, davacı davalıya haklı bir neden olmaksızın fazladan ödeme yaptığını iddia ettiği, bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı vekilinin süresi içerisinde cevap dilekçesiyle zaman aşımı defiinde bulunduğu, sebepsiz zenginleşmede zaman aşımı süresinin hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yıl olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dosyadaki belgelerden en son 2011 yılı aralık ayı olduğunun anlaşıldığı, bu tarihte taraflar aralarındaki ticari ilişkiyi sonlandırdığı, basiretli tacir olan davacının davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi sonlandırırken borcu veya alacağının olup olmadığını tespit etmek için hesaplarını incelemesi gerektiği, dolayısıyla davacının davalı ile ticari ilişkiyi sonlandırdığı tarihte, davacının davalıya fazla ödeme yaptığından haberdar olduğunun kabulü gerektiği, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 2018 yılında davalıya ihtarname gönderdiği ve 2019 yılında davalı aleyhinde icra takibi başlattığı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; ilk derece mahkemenin vermiş olduğu karar müvekkilimizin mağduriyetini gidermediği gibi usul ve yasaya da aykırılık oluşturduğunu, davacı şirketçe davalı şirkete fazladan yapılmış olan bu ödemelerin iadesi talep ettiğini ancak ilgili şirket bu ödemeyi iade etmemesi nedeni ile sebepsiz olarak zenginleştiğini, bu yüzden müvekkil şirket davalı şirketi icraya vermek zorunda kaldığını, davalı şirket haksız bir şekilde borca ve ferilerine itiraz etmiş ve takibin devamı için tarafımızca itirazın iptali davası açıldığını, davalı şirketçe bu ihtarata itiraz edilmediğini, davalı şirketçe herhangi bir ödeme de yapılmadığını, bu yüzden 08.03.2019 tarihinde Midyat İcra Dairesi 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması ile ilgili zamanaşımı süreleri bu alacak için kesildiğini, sebepsiz zenginleşmede zamanaşımını düzenleyen hükümde hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zenginleşmenin gerçekleşmesi tarihinden itibaren 10 yıl olduğunu, müvekkil şirket durumu fark eder etmez davalı şirkete 12 kasım 2018 tarihinde ihtar çektiğini, 2019 yılında icra takibi açtığını, müvekkilin sebepsiz zenginleşmeyi fark edip geri isteme hakkının olduğunu öğrenmesi ile icra takibi açması arasında yalnızca birkaç aylık süre bulunduğunu, davalı şirketin cevap dilekçesi ve ilk derece mahkemesinin kanaatinin aksine TBK md. 82 deki düzenlemeye göre 2 yıllık ve herhalde 10 yıllık zamanaşımı süreleri geçmediğini, ayrıca 2019 yılında icra takibinin açılması ile zamanaşımı süresi kesildiğini, ilk derece mahkemesince zamanaşımının kesilmesi ve müvekkilimizin öğrenme tarihi gibi hususlar hatalı değerlendirme sonucu dikkate alınmadığını, istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ve inceleme sonucu vermiş olduğu kararın bozulması ve esas hakkında taleplerinin yeniden değerlendirilerek davanın kabulü yönünde karar verilerek vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… sayılı dosyası, Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı takip dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı alacak davasıdır.
Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalının fatura düzenlediğini, davacının çek ve banka havalesi ile ödemeler yaptığını, davacının fazladan ödeme yaptığının anlaşıldığını, davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.
Dosya kapsamına göre davalı vekilince taraflar arasında düzenlenen 28.10.2010 başlangıç, 12.12.2011 bitiş tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi sunulduğu, davacı tarafından sunulan ihtarnamede akaryakıt bayisi olunduğunun belirtildiği, taraflarca sözleşme ilişkisine dayanıldığı, Bu durum karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı ve TBK’nunun 146. ( Eski Borçlar Kanun 125.madde) maddesi uyarınca on yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, dava tarihi itibarıyla on yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı, ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarih 2020/6131 Esas 2021/4878 Karar Sayılı benzer nitelikli ilamı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 09.07.2020 tarih 2018/3386 Esas 2020/1379 Karar Sayılı benzer nitelikli ilamı) dolayısıyla

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır