Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/145 E. 2023/1157 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/145 – 2023/1157
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/145
KARAR NO : 2023/1157
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2019/… ESAS- 2020/… KARAR
DAVACI : … İNŞ. TAAH. VE TİC. LTD. ŞTİ.-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. UETS
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
YAZIM TARİHİ : 30/11/2023

…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dilekçesi ekinde sunulan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı mahkeme ilamı ve dosya muhteviyatının tetkikinde davalı taraftan olan sözleşmeye ve müteahhitlik hizmetlerine dayalı alacaklarının, bilirkişi raporları, Yargıtay ilamları doğrultusunda hüküm altına alındığının görüleceği, bu kararların ve dosya muhteviyatında görüleceği üzere müvekkilinin hak sahibi olduğu 8. hakediş bedeli olarak 666.777,52.TL’nin 398.223,09.TL’ye karşılık gelen kısmının …. Asliye Ticaret Mahkemesince 09/04/2019 tarihi itibariyle kara altına alındığı, 268.533,60.TL bakiye alacak ile ilgili talep ve davalarının ise, işbu alacak miktarının dava ile ikame edildiği tarihte henüz muaccel olmadığı ve bu nedenle ön koşul yokluğu nedeniyle reddedildiğinin görüleceği, usuli gereklilik nedeniyle bakiye alacak miktarları olan 268.533,60.TL’nin işbu dava yolu ile alacağın muaccel hale geldiği, 28/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/… esas ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklandığını iddia ettiği 8 nolu hak ediş için talepte bulunduğundan bahsettiği, ancak mahkemece 8 nolu hakedişin muaccel olmaması nedeniyle reddi ile ilk 7 hak edişten kaynaklı bakiye alacağı olduğunu belirterek 268.533,60.TL’nin davacıya ödenmesine karar verildiği, bu kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Yargıtayca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/… esas sayılı dosyası, dosya kapsamında taraflarınca yapılan ciddi itirazlar üzerinde durulmadan karar verilmesi neticesinde bozulduğu, bozma sonrasında 2013/134 esas ile davaya devam eden dosyada mahkemece tekrar bilirkişi raporu alındığı ancak önceki kararın aynısına tekrar hükmedildiği, Yargıtayca işbu kararda, davacı tarafından 8 nolu hak edişin reddi kararının temyiz edilmemesi ile kesinleşmesi, ilk 7 nolu hak edişten kaynaklı bir alacak olmaması ancak mahkemece böyle bir alacağın varmış gibi hüküm kurulması, davacının 8 nolu hak ediş evrakında belittiği kalemler dışında kalemlerde alacağı varmış gibi hesap yapılması nedeniyle bozulması karşısında davacının karar düzeltme yoluna gittiği, karar düzeltme sırasında davacı ek dava olan 2015/… esas sayılı dosyası ile 02/12/2013 tarihli raporda belirtilen hesaplamadan (davacının 666.777,52.TL alacaklı olduğunun hesaplandığı) ilk kararlarda belirtilen (2009/…,2013/… ) ilk 7 hak ediş kaynaklı bakiye alacak var denilen 268.533,60.TL’nin çıkarılması ile kalan 368.223,90 TL’nin tahsilini talep ettiği, davacının bir süre sonra karar düzeltmeden vazgeçtiği ve dosyanın yerel mahkemeye döndüğü, karar düzeltmenin reddi ile dosyanın 2019/… esas sayılı dosya üzerinden yürüdüğü ve 2015/… esas sayılı dosyası ile birleştiği, davacının EPDK’nın yazılarında belirttiği gibi ihale edilen işi iddia ettiği gibi yapmış olsa idi şirketlerinin hakkında EPDK’dan idari para cezalarının uygulanmamış olacağı, davacıya ihale edilen numaralandırma işinin yukarıda belirtilen tüm bu durumlar karşısında sözleşmeye uygun olarak yapılmadığının sabit olduğu, sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olmayan ve kabul görmeyen tespitlerle ilgili ödeme yapılmasının mümkün olmadığı, davacının iddiasını kanıtlayamadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince davacı yüklenici tarafından verilen hizmetin bedeli konusunda uyuşmazlık bulunduğu, davanın 8. hakedişten ve bu hakediş döneminden iş bitimine kadar yapılan işlerin bedeline ilişkin olduğu, asıl davanın açıldığı (2019/… E, 2019/… K) tarih itibariyle 8. hakedişi ile bu hakediş döneminden iş bitimine kadar yapılan işlerin bedelinin muaccel ve dava edilebilir olmadığı, keza bozma ilamında da belirtildiği üzere 8. hakedişten kaynaklanan alacağın reddine ilişkin ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, bu yöne ilişkin red kararının davacı açısından kesinleştiği ve davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından muaccel olmadığı kesinleşen alacağa ilişkin asıl davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verildiği, iş bu dava ile dava tarihi itibariyle muaccel hale gelen alacağın tahsili talep edildiği, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyasının onanarak kesinleştiği dikkate alındığında bakiye alacak miktarları olan hükme esas alınan yargıtayca onanmış bilirkişi raporu doğrultusunda 268.533,60.TL’nin işbu dava yolu ile alacağın muaccel hale geldiği, 28/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verildiği, her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunulsa da 8. Nolu hakediş talebinin muaccel hale geldiği tarih 28/10/2009 olduğundan dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamaaşımı süresi dolmadığından davalının bu itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece davacının 8 nolu hak edişten ve bu hak ediş döneminden iş bitimine kadar yapılan işlerin bedeline ilişkin açılan asıl davanın muacceliyet nedeniyle reddedildiğini, bu dosyanın kesinleştiği ve bu dosyadaki bilirkişi raporu doğrultusunda bakiye alacak talep edildiğinin belirtildiğini, bilirkişi raporu incelendiğinde 28/10/2009 itibarıyla alacağın muaccel olacağının belirtildiğini, davacının öncelikle 13/07/2009 tarihinde 8 nolu hak ediş için başvuru yapıldığı, şirketçe eksik hususların davacıya 27.07.2009 tarih … numaralı yazı ile bildirildikten sonra 30.07.2009’da tekrar başvuru yapıldığı, yine eksik hususlar tespit edilmesi sonrası … sayılı 14.08.2009 sayılı yazı ile 30.07.2009 tarihinde taraflarınca yapılan 8 nolu hak edişe ek olarak düzeltmelerin yapıldığı belirtilerek ödeme talep edildiğinin belirtildiğini, söz konusu vakada imzalanmış bir hak ediş raporunun mevcut olmadığını, bu nedenle bu madde uygulama alanı bulamayacağını, bir an için uygulanabileceği değerlendirilse bile 14.08.2009 tarihine 30 gün taahhuk 30 gün de ödeme süresi eklendiğinde muacceliyet tarihi 14.10.2009 olduğunu, iş bu davanın açılış tarihinin ise 24.10.2009 olduğunu, davacının açmış olduğu davalarda, yerel mahkemece 398.223,09.TL alacak bulunduğunun belirtildiğini, iş bu dava ile davacı 268.533,60.TL talep ettiğini, davacıya sözleşme süresi boyunca müvekkili şirket tarafından 416.651,13.TL ödeme yapıldığını, ihale bedelinin 1.311.130,74.TL olduğunu, davaya temel teşkil eden bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli bir rapor olmadığını, raporun varsayımlardan veya davacı iddialarından hareketle hazırlandığını, hak ediş bedelinin ödenebilmesi için Hizmet İşleri Genel Şartnamesinde belirtilen şekilde talep yapılması gerektiğini, davacıının çoğu hak ediş talebinde eki niteliğinde evrakları talep ekine koymadığını, bazen de hak ediş talebinden vazgeçtiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu işler yapılmadığından, enerji piyasası düzenleyici ve denetleyici kurumu olan EPDK’ca şirkete idari para cezası verdiğini, davacıya ihale edilen numaralandırma işinin yukarıda belirtilen tüm bu durumlar karşısında sözleşmeye uygun olarak yapılmadığını, sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olmayan ve kabul görmeyen tespitlerle ilgili ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davacının iddiasını kanıtlayamadığını, bilirkişi raporunda işin davacı tarafça yapıldığının net bir şekilde ortaya koyulamadığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını bu nedenle davanın reddi gerekmekteyken davanın kabulünün hatalı olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı defi yönünden reddine, aksi kanat olur ise dilekçenin esas bakımından kısmında belirtilen istinaf gerekçeleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesiyle, müvekkili ile davalı arasında sözleşeye dayalı olarak verilen hizmet karşılığı 8.hak ediş bedeli olarak hesaplanan 666.777,52 TL alacağın 398.323.,09 TL’ye karşılık gelen kısmının ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 09.04.2019 tarihi itibariyle karar altına alınış olup bakiye 28.533,60 TL alacak ilgili taleplerinin ise adı geçen mahkemede ileri sürüldüğü tarih itibariyle muaccel olmadığından ön koşul yokluğundan reddedilmiş olduğundan bahisle muaccel hale gelen söz konusu bakiye alacağın 28.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili vekili tarafından davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, işşbu karara karşı davalı vekilice istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya arasına alınan ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E.-… K. (Birleşen Dava 2015/… E.) sayılı dosyasının incelenmesinde, asıl ve birleşen davada davacı … İnşaat Taahhüt ve Ticaret Ltd.Şti. vekili tarafından davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine 06.10.2009 tarihinde verilen dava dilekçesiyle müvekkili şirket ile davalı arasında 25.10.2007 tarihinde … , merkez, ilçeler, beldeler ve köylerin elektrik dağıtım şebekesinin numaralandırılması hizmet alım işiyle ilgi sözleşme imzalandığı, müvekkili şirket edimlerini yerine getirdiği halde davalının edimlerini yerine getirmediği, davalı tarafından 7 adet hak ediş yapıldığı, 8 no’lu hak ediş bedeli talebinin ihtarnameye rağmen yerine getirilmediğinden bahisle 100.000,00 TL’nin hak edişlerin hazırlanıp davalıya teslim edildiği tarihten itibaren %30’dan az olmamak kaydıyla ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava dava edilmiş, ıslah yoluyla dava konusu talebini 892.34,51 TL’ye arttırmıştır. Birleşen davada ise, asıl davada bakiye alacaklarının kaldığını ileri sürerek 398.223,90 TL alacağın 28.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Adı geçen mahkemece en son bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen19.02.2019 günlü kararla, davanın 8. Hak edişten ve bu hak edişten iş bitimine kadar yapılan işlerin bedeline ilişkin olduğu, asıl davanın açıldığı tarih itibariyle 8. Hak ediş ile bu hak ediş döneminden iş bitimine kadar yapılan işlerin bedelinin muaccel ve dava edilebilir olmadığından asıl davanın ön koşul yokluğundan reddine, birleşen dava yönünden ise davalının beyanlarına göre yapılan hesaplama sonucunda bulunan 666.777,52 TL bakiye alacağın davacı tarafından kabul edildiği belirtilerek birleşen davanın taleple bağlı kalınarak 398.223,90 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı asıl ve birleşen davalısı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2019/… E.-… K. Sayılı ve 03.12.2019 günlü ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ve taraflar arasında aynı hak edişe ilişkin olarak daha önce görülüp kesinleşen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E.-… K. (Birleşen Dava 2015/… E.) sayılı dosyası kapsamına davalı vekilinin istinaf sebepleri değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen birleşik dava dosyasında, taraflar arasında uyuşmazlık konusu 8.hak ediş bedelinin 28.10.2009 tarihi itibariyle muaccel olacağı kabul edilerek, 06.10.2009 tarihinde açılan asıl davaya konu alacağın dava tarihi itibariyle henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, söz konusu dava dosyasına konu 8. Hak ediş bedelinden ön koşul yokluğundan reddedilen kısmının bu defa Dairemizin istinaf incelemesine konu davada dava konusu edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, aynı alacağa ilişkin olarak daha önce görülüp kesinleşen dava dosyasında, uyuşmazlık konusu 8. Hak ediş bedelinin 28.10.2009 tarihinde muaccel olduğu kabul edilmiştir. Gerek taraflar arasındaki sözleşme ve alacağın muaccel olduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125.maddesi ve eldeki dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146.maddesi uyarınca zamanaşımı 10 yıl süresi olup, her iki kanunda da zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı öngörülmüştür. Bu itibarla, eldeki davanın açıldığı 24.10.2019 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Davalı vekilince, davacı tarafından işin süre uzatımlarına rağmen yapılmadığı, sözleşmenin müvekkilin tarafından haklı feshedildiği, davacının teknik şartnameden fazla iş yapacağı zaman davalıdan talimat alması gerektiği, 8.hak edişin hiç olmadığı, davacıya verilen iş mevzuata uygun yerine getirilmediğinden EPDK tarafından müvekkiline idari para cezası uygulandığı ve davacının yerine getirmediği işle ilgili yeniden ihaleye çıkıldığı ileri sürülmüş ise de, tüm bu hususlar taraflar arasında aynı hak edişe dayalı olarak açılıp görülen ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E.-… K. (Birleşen Dava 2015/… E.) sayılı dava dosyasında kesinleşen hükümle karara bağlandığından ilk derece mahkemesince yeniden inceleme konusu yapılmamasında bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve esas bakımından hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Davalı vekili tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 18.343,53.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.585,89.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 13.757,64.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
7)-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 30/11/2023 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır