Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1442 E. 2021/1225 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2271
KARAR NO : 2021/1365
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS-… KARAR
DAVACILAR : 1- …
: 2- …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ :Av. …
DAVA İHBAR
OLUNANLAR : 1- ….
2- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı hakkında istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacının işleteni ve kaptanı olduğu, … isimli geminin, davalının sahibi ve işletmecisi olduğu İskenderun Limanı’nda boşaltımı sırasında yardımcı olan işçilerin hatalı hareketleri ve liman donanımının yetersizliği sebebiyle bir kısım proje yükünün ve gemi ambarının hasara uğradığını, bu hasar ve zararın İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilerek, zararın karşılanması için davalıya ihtarneme gönderildiğini ancak davalının bu ihtarnamelere karşı olumlu cevap vermediğini, İskenderun 2. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, belirterek bu nedenle davalının İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların yabancı uyruklu olduğunu, HÖHUK 48. maddesi gereğince mahkemece tayin edilecek teminatın depo ettirilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, yükün hatalı olduğunun İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde hasar tespiti yapıldığını, müvekkili davalının kusuruna dair her hangi bir ibare bulunmadığını, müvekkili davalının sorumlu olmamasına rağmen hasar için gereken yardımı yapmaya çalıştığını, sorunun dava konusu olmadan uzlaşma ile çözülmesi için gösterdiği iyi niyetin davacılar tarafından suistimal edildiğini, müvekkili firmanın dava konusu kazada ve oluşan hasarda kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; meydana gelen zarar açısından hasar nedeninin proje yüklerinin kaldırılması için yapılan mapaların yakınında taşıma için yapıldığını belirten ikaz ve işaretlerin bulunmaması, proje kargo olan elektrik kontrol sürüş ünitesinin kaldırılması için uygun metod kullanılmaması, elektrik kontrol sürüş ünitesinin tabanına yapılan çelik platformun dört tarafında bulunan kaldırma noktalarından sapanlanarak tahliyesi gerekirken, ünitenin çatısını monte-demonte işlemlerinde kaldırmak üzere yapılan mapaların tüm ünitenin kaldırılması ve tahliyesi için kullanılması, bu işlem esnasında uygun kaynatılmadığı anlaşılan mapalardan birinin kopması, proje kargo olan elektrik kontrol sürüş ünitesinin kaldırılması için uygun metod kullanılmamasının olduğu, bu hasar sebebi ile konteyner üzerindeki mapaların, yükün tamamını taşımak için kullanılmayacağı üzerindeki işaretlerden anlaşıldığı, elektrik kontrol sürüş ünitesini üreten dava dışı üretici firmanın %50 oranında kusurlu olduğu, istifçi firma olan ve dava ihbar edilen … Denizcilik Ltd. Şti. ile davalı arasında … tarihli “Limakport limanı açık yük ve dökme yük tahmil tahliye operasyonları hizmet sözleşmesi” sebebi ile istifçi firma olan ihbar edilen … Denizcilik Ltd. Şti. ile davalının müştereken ve müteselsilen kalan %50 zarardan sorumlu oldukları ve hasarın toplamda 94.293,74 USD olduğu yönünde hazırlanan … tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun bulunarak hükme esas alındığı ve davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine vaki davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 47.147,00 USD üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerce sorumluluğa ilişkin yapılan tespitlerin nedeni anlaşılamayan şekilde zorlama yorumlardan ibaret olduğunu, davalı limanca atanan sörveyörlerin hazırladığı raporun, kendileri tarafından dosyaya sunulan raporun, gemi ilgililerince atanmış sörveyörlerin hazırladığı raporun en son huzurdaki dosyada düzenlenen ayrık rapor ve daha sayısız bir çok belge ile sabit olduğu üzere davalı limanın söz konusu hasardan tamamen sorumlu olduğunu, zira dosyada mevcut özel ve resmi raporların davalı limanını konu zarardan sorumluluğunu açıkça gözler önüne serdiğini, bu işle senelerdir iştigal eden profesyonel bir firma olan davalının davaya konu elektronik kontrol sürüş ünitesinin kaldırılması esnasında kaldırma noktasını tespit edemediği ve binlerce tonluk koca yükü ünite üzerindeki küçük mapalardan bir uyarı olmaması nedeni el kaldırarak hasara sebebiyet verdiğini, nitekim hasarsız tahliye edilen benzer nitelikteki ünite ve mapalara ilişkin sunulan fotoğraf ile görüleceği üzere mapa boyutunun ünite karşısında orantısız küçüklükte olup konu mapanın ilgili üniteyi taşıyabileceğine inanmanın davalı gibi profesyonel bir firma bakımından oldukça basiretsiz olduğunu, davalının tamamen sorumlu olduğu bu hasardan dolayı müvekkilinin katlanmak zorunda kaldığı tüm zararın toplam 116.590,92 ABD doları olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı firma yarı oranda kusurlu olsa dahi, diğer yarı orandan sorumlu Elektronik Kontrol Sürüş Ünitesi’nin imalatçısı ile davalı arasında kanundan doğan müteselsil borçluluk/sorumluluk ilişkisi bulunduğunu, hal böyle olunca müvekkili şirketin zararı müteselsil borçlulardan birinden de talep edebileceğini, mahkemece kusur oranı bakımından hatalı bilirkişi raporunu esas alınsa dahi talebin tümünün davalı sorumluluğu altında kaldığını, davalı tüm zararı karşılamakla yükümlü olup dilerse daha sonra diğer borçlulardan payından fazlasını talep edebileceğini, müteselsil borçlular arasındaki ilişkinin, söz konusu haksız fiilden muzdarip olan davacı müvekkilinin katlanmakla yükümlü bırakabileceği bir husus olmadığını, bununla birlikte mahkemece usul ve yasaya aykırı surette fazlaya ilişkin istemlerinin herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, davaya konu dayanak icra takibinde geçmiş gün faizi işletildiği, faiz yönünden taleplerinin dilekçelerde mevcut iken bu hususun hükme bağlanmamasının hukuka aykırı olduğunu, nitekim haksız fiilden doğan zararların tazmini ve faiz borcunun zararın meydana geldiği tarihte oluştuğunu, haksız eylemlerde zararın, eylemin gerçekleştirdiği anda meydana geldiğinden ayrı bir ihtara gerek olmadan bu tarihten itibaren faiz istenebileceğini, zarar görenin haksız eylemin gerçekleştiği tarihten faiz isteme hakkı olduğu ve haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak, zararın haksız eylem tarihi itibarıyla belirlenerek eylem tarihinden itibaren faize hükmedildiğini, tüm açıklamalar ışığında müvekkili şirket tarafından icra takibine davalı tarafça sunulu haksız itirazın iptaline ve mesnetsiz itiraz neden ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI …A.Ş. TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … İskenderun…A.Ş. vekili istinaf talebi ile; mahkemece dosyada mevcut … günlü bilirkişi raporunun karara dayanak alındığını ancak bu raporun karara dayanak olabilecek nitelikte olmadığını, bilirkişi raporunda müvekkili şirket ve … Denizcilik şirketinin müteselsilen %50 oranında sorumlu tutulduklarını, bu sorumluluğa sebep olarak da raporun yedince sayfasında … firmasının personelinin emniyet, denetim ve teknik kurallara yeterince riayet etmemesi ve yüke gerekli özeni göstermemesinin sebep gösterildiğini, bu görüşe katılmadıklarını, müvekkili şirketin yükün emniyeti, denetimi ve tahliyenin teknik kurallarıyla ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını, bu sorumluluğun sadece …’a ait olduğunu, müvekkilinin taşeronu genel hatlarıyla denetleme ve personeli eğitme sorumluluğu olduğunu ve bu sorumluluğun kusursuz olarak yerine getirildiğini, davaya konu yükün limana gelen binlerce konteyner ile aynı prensiplere uyularak tahliye edildiğini, kazanın meydana gelme sebebinin konteyner üzerindeki işaretlerin yetersizliği ve istifleme şeklindeki hata olduğunun açıkça ortada olup operasyonu yürüten … firmasının da kusuru olmadığını, ülkemizin taraf olduğu ve konşimento hamileriyle taşıyan arasındaki sorumlulukları düzenleyen uluslararası konvansiyonlara göre “gemi kaptanı, yükü özenle yüklemek, istiflemek, taşımak ve tahliye etmekle yükümlüdür” denilmekle bu halde gemi kaptanı ve dolayısıyla donatanın rücu muhatabı olmaktan çıkartılması ve sorumluluğun liman işletmecisine yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkiline yüklenen kusur oranının bilimsel yöntemlere dayanmayan, mesnetsiz olduğunu, gemideki tüm yükün aynı şekilde tahliye edildiği sadece davaya konu yükte hasarın meydana geldiğini, meydana gelen zararla ilgili hesaplamanın fahiş ve tutarsız olduğunu, hakkında suç duyurusunda bulunulan bilirkişi Kaptan …’un raporunda açıklanması imkansız bir kanaat değişikliği olduğunu, ilk raporunda piyasa koşullarına göre yapılan hesaplamaya göre zararın toplam 17.000 USD olabileceği yönünde görüş bildiren bilirkişinin, ikinci raporda bir takım faturaları inceleyip uygun bulduğundan bahisle 94.293,71 USD zarar oluştuğu yönünde kanaat bildirdiğini, arada 5.5 kattan fazla fark olup bu farkın bugünün parasıyla 450.000,00.TL civarında bir rakama tekabül ettiğini, üstelik uygun bulduğu söylenen faturalardan bir bölümünün kaza tarihinden önce, bir bölümününse kaza tarihinden çok sonra tanzim edilmiş faturalar olduğunu, bu faturalar itibar edilmiş olmasının dahi büyük bir hata olup hal böyle iken raporu karar esas alınan bilirkişi heyetinin, önceki bilirkişinin kabulü imkansız hesabına itibar etmesini ve mahkemenin buna göre karar vermesini kabul etmediklerini, önceki kanaatini hiçbir sebep göstermeden değiştiren mahkemenin kararının kabul edilmesinin hukuk sistemi temeline aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle isabetsiz mahkeme kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası.
İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası.
İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Rücuan Tazminat” talebine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi vekili dava dilekçesinde, sigortalıya ait yükün boşaltama sırasında yükün düştüğü ve bu suretle gemi ambarının zara gördüğünü, sigortalıya ödeme yapıldığını bu bedelin davalıdan tahsilini talep etmiş olup, davalı vekili davanın reddi savunmasında bulunmuş ve ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, iş bu karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun mapaların yükün tahliyesi için uygun olup olmadığı, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı, zarardan kimin hangi oranda sorumlu olduğu, zarar miktarının fahiş olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığı, noktasındadır.
İlk derece mahkemesince alınan … ve … arafından düzenlenen rapor ile; yükleme ve tahliye sırasında mapaların kullanılmaması yönünde yükün üzerinde görünür işaret ve yazıya rastlanmadığını, kusurun mapa imalatıyla ilgili olduğunu, davalının kusurlu olmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan…, … ve… tarafından düzenlenen rapor ile; 9 tonun üzerindeki yüklerde mapaların kullanılmaması ve yükün alttan kavranarak kaldırılması gerektiğini, davalının dava dışı …’ın kusurudan sorumlu olduğunu, zarar miktarının 52.000,00 USD olduğunu bildirmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan … tarafından düzenlenen rapor ile; Zarar miktarının 17.000,00 USD olduğu belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan … tarafından düzenlenen … rapor ile; Zarar miktarının 94.293,74 USD olduğu belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan …, … ve … tarafından düzenlenen rapor ile; Zarar miktarının 94.293,74 USD olduğunu, konteyner üzerindeki mapaların yükün tamamı için kullanılamayacağının anlaşıldığını, bu mapalar yükü kaldırmak üzere kullanılamaz, şeklinde markalama, ikaz ya da emare bulunmadığını konteyner üretici firmanın %50 kusurlu olduğunu davalı ve dava dışı …’ın zarardan birlikte %50 oranına sorumlu olduklarını belirtmişti.
Davalı vekili dava konusu işin dava dışı …’a ihale edildiğini, bu nedenlerle meydana gelen zarardan dolayı bir sorumlulukları olmadığını bildirmiş ise de, davalının sorumluluğu altında bulunan işi üçüncü kişilere yaptırmasının onu zarar gören üçüncü kişiler bakımından sorumluluktan kurtarmadığı anlaşılarak davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Dava konusu yükün (Elektrik kontrol sürüş ünitesi) davacı sigorta şirketi nezninde sigortalı olduğu, davalı tarafça yükün gemiden tahliyesi esnasında düşerek gemiye zarar verdiği, davacının dava dışı sigortalıya ödeme yaparak halefiyet hakkına dayanarak davalıya karşı iş bu rücu davasını açtığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere davacının yükün tahliyesi sırasında gerekli dikkat ve üzeni göstermeyerek meydana gelen hasardan dolayı kusurlu olduğu belirtilmiş olup, söz konusu yükün, yük üzerinde bulunan mapalar kullanılarak kaldırıldığı ve bu mapaların kırılarak hasarın meydana geldiği, söz konusu mapaların kaynak yerlerinin yeteri kadar sağlam olmadığının bilirkişi raporlarında belirtildiği, dava konusu yük üzerinde yer alan mapaların yükün tahliyesinde kullanılamayacağına dair yük üzerinde ibare olmadığı gibi yine yük üzerinde yükün ne şekilde kaldırılıp tahliye edileceğine dair ibare olmadığı, yükün ne şekilde indirileceğine dair dava dışı sigortalının davalıya verdiği bir talimatın olmadığı, davalının yükün indirilmesi sırasında mapaların tahliye için uygun olup olmadığını denetleme ve üzen görevi olması nedeniyle meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu bulunduğu ancak yukarıda belirtildiği üzere yükün ne şekilde tahliye edileceğine dair verilmiş talimat bulunmaması, mapaların tahliye için kullanılamacağına dair ibare bulunmaması ve yine yük üzeridne tahliyenin ne şekilde yapılacağına dair uyarı ve ibare olmadığı anlaşılmakla meydana gelen olayda davalının tek başına kusurlu olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının %50 kusurlu olduğu kabul edilerek bu oran üzerinden davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de , Dairemizin …-… EK sayılı dava dosyasının incelenmesinden dava konusu uyuşmazlığın yine aynı tarihte dava konusu gemiden boşaltılan yükte meydana gelen zarar bakımından açılan rücu davasında davalıya %30 kusur verilerek dosyanın sonuçlandırıldığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararın bu sebeple kaldırılarak, davalının meydana gelen zarar bakımından %30 kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası takip talebi ile sıkı sıkıya bağlıdır.
6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesinde (mülga HUMK’nın aynı doğrultuda hüküm içeren 74. maddesinde) “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır” hükmü yer almaktadır.
Davacı vekilinin icra takip dosyasında zarar miktarını 52.000 USD olarak bildirdiği icra takip talebinde işlemiş faiz ve masraflar ile birlikte talep edilen toplam miktarın 62.365,66 USD olduğu, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda zarar miktarının daha yüksek çıktığı, itirazın iptali davasının takip talebiyle sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğu, davacının davasını alacak davası olarak ıslah etmediği o nedenlerle ilk derece mahkemesince 62.365,66 USD üzerinden tarafların sorumluluğunun tespiti gerekirken talepten fazla bedel üzerinden tarafların sorumlu oldukları miktarın belirlenmesi doğru olmamıştır.
Zararın miktarı ve tarafların meydana gelen zarardan hangi oranda sorumlu olduğunun belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile ve davalı … İskenderun…A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davalının meydana gelen zarardan %30 oranından sorumlu olduğu, takip çıkış miktarı olan 62.365,66 USD üzerinden davalının sorumlu olduğu miktarın 18.709,69.TL olduğu anlaşılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulü İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 18.709,70 USD üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi ile hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1)Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2)Davalı … İskenderun Uluslararası Liman İşletmeciliği…A.Ş. vekili tarafından İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4)-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
5)-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 18.709,70 USD üzerinden DEVAMINA,
Davacıların fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davacıların icra ikar tazminatı talebinin REDDİNE,
5-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibarıyla alınması gereken (dava tarihi itibarıyla 1 USD=2,1492.TLx18.709,70 USD=40.210,88.TL üzerinden) 2.746,80.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.721,60.TL karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan 25,20.TL başvurma harcı, 25,20 TL karar harcı, 472,00.TL tebligat gideri, 4.048,00.TL talimat gideri, 674,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 5.219,20.TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre 1.590,95.TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6)-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 6.027,41.TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7)-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 12.863,41.TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf yargılaması yönünden;
1-a)Karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alınan 88,80.TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,50.TL’nin kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacılara İADESİNE,
b)Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 4.863,13.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2-a)6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
b)6100 sayılı HMK.nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan 121,30.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 80,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 201,30.TL istinaf yargılama giderlerinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333 maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi gereğince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yapılmasına,
7036 sayılı Kanunun 7’nci maddesi yollamasıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361’inci maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 24/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır