Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/138 E. 2023/910 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/138 – 2023/910
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/138
KARAR NO : 2023/910
KARAR TARİHİ : 27/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av.

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas ve 2020/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu … arasında tanzim ve imza olunan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen borçluya kredi kullandırıldığını, diğer borçlu … ile müvekkili banka arasında kefalet sözleşmesi akdedildiğini ancak davalıların hiçbir ödeme girişiminde bulunmadığını, bunun üzerine dava konusu icra takibinin başlatıldığını, borçlu tarafın itirazının takibi sürüncemede bırakmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamını, ayrıca davalılar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, takibin mükerrer olduğunu, ödeme emrindeki mevcut faiz oranlarını kabul etmediklerini, banka ve sigorta muameleleri vergisinin müvekkillerinden tahsil edilemeyeceğini belirterek açılan davanın reddine, %20’den aşağı olmayacak kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; icra takip tarihi itibariyle kefilin toplam borcunun kefalet limiti içerisinde kaldığını, bilirkişi ek raporuyla, davacı … A.Ş.’nin Mersin 3. İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı dosyası tahtında 24/01/2019 icra takip tarihi itibariyle kredinin asıl borçlusu davalı …’den 16.953,54.TL hesap kat tarihi itibariyle asıl banka alacağı, 127,20.TL akdi faiz, 1.226,20.TL temerrüt faizi, 67,80.TL BSMV olmak üzere icra takip tarihi itibariyle toplam banka alacağının 18.374,74.TL’den ibaret olduğu, kredinin müteselsil kefili davalı …’den 16.953,54.TL hesap kat tarihi itibariyle asıl banka alacağı, 737,48.TL akdi faiz olmak üzere icra takip tarihi itibariyle toplam banka alacağının 17.691,02.TL’den ibaret olduğu, davalı kefil …’in ticari kart sözleşmesindeki kefalet miktarının 70.000,00.TL olduğu göz önüne alındığında, icra takip tarihi itibariyle kefilin toplam borcunun kefalet limiti içerisinde kalmakta olduğu, davalı tarafından yapılan itirazların kök raporun sonucunu değiştirecek mahiyette olmadığı tespit edilmiş olup, davalıların Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile davalı … yönünden; 16.953,54.TL asıl alacak, 127,20.TL akdi faiz, 1.226,20.TL temerrüt faizi, 67,80.TL BSMV olmak üzere toplam 18.374,74.TL üzerinden takibin devamına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı kefil … yönünden; 16.953,54.TL asıl alacak, 737,48.TL akdi faiz olmak üzere toplam 17.691,02.TL üzerinden takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 16.953,54.TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik ve yeterli inceleme yapılmadan tanzim edilen bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verildiğini, müvekkillerinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, dolayısıyla iddia edilen borcun muaccel hale gelmediğini, hesap kat ihtarnamesinin müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği için müvekkillerinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle iddia edilen asıl alacağa işletilen faizlerin hukuka aykırılık teşkil etmediğini, banka ve sigorta muameleleri vergisinin müvekkillerinden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilleri aleyhine mükerrer takip başlatıldığını, mahkemece eksik ve hatalı inceleme neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporlarının hükme esas alındığını, müvekkillerinin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, kat ihtarnamesinin müvekkillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, bu nedenle borcun muaccel hale gelmediğini, iddia edilen borcun tutarına faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, BSMV’nin bankanın yasal sorumluluğunda olmadığını, bu verginin müvekkillerden tahsil edilebilmesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkiller aleyhine mükerrer takip başlattığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı asıl borçlu … ile imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden adı geçen davalıya kredi kullandırıldığı, diğer davalının ise, bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle borcun sorumluluğunu üstlendiği, borçlu tarafından kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçluya ihtarname gönderildiği, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe borçlular tarafından yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, yargılama sırasında dava ıslah edilerek, dava değeri 5.000,00.TL’den, asıl borçlu yönünden 18.374,00.TL’ye, kefil … yönünden ise 17.691,02.TL’ye yükseltilmiş, davalılar ise, hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak noter vasıtasıyla gönderilmediğini, mükerrer takip yapıldığını, faiz oranının fahiş olduğunu savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 3.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular aleyhine 16.953,54.TL asıl alacak, 5.058,58.TL kat öncesi işlemiş gecikme faizi, 266.79.TL faizin gider vergisi, 1.217,72.TL işlemiş temerrüt faizi ve 60,89.TL temerrüt faizinin gider vergisi olmak üzere toplam 23.557,52.TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlular tarafından borca ve faize itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı banka ile davalı … arasında 30/03/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi ve ticari kart sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’in de sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, davacı banka tarafından davalı …’e bu sözleşmeye dayalı kredi kullandırıldığı konularında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık mahkemece asıl alacak, faiz ve feriler yönünden verilen kabul kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan ve Dairemizce de açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bulunan bilirkişi raporuna göre, kredi borcu nedeniyle davalı …’in davacı bankaya takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV toplamı olarak 18.374,74.TL borcu bulunduğu, davalı müteselsil kefil …’in ise davacı bankaya takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV toplamı olarak 17.691,02.TL borcu bulunduğu anlaşılmakta olup, her ne kadar davalılar tarafından, hesap kat ihtarnamesinin noter vasıtasıyla gönderilmediği, gönderilen hesap kat yazısının ise kefile tebliğ edilmediği, bu nedenle temerrüde düşülmediği savunulmuş ise de, davacı banka tarafından, 27/11/2018 tarihinde hesabın kat edilerek, buna ilişkin ihtarnamenin … barkod nolu iadeli taahütlü mektupla davalılara gönderildiği, ihtarnamenin, davalı …’in sözleşmede belirtilen adresine 03/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tarafların tacir olup, dava konusu alacağın tacirler arası sözleşmeden kaynaklandığı, bu nedenle, iadeli taahütlü mektupla yapılan ihtarın geçerli olduğu, davalının, ihtarnamede belirtilen 3 günlük sürenin sonu olan 07/12/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefil …’e ise, ihtarnamenin tebliğ edildiğine ilişkin belge sunulmadığı, bu nedenle, davalı …’in takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl borçlu ve kefil yönünden ayrı ayrı belirlenen temerrüt tarihlerinin doğru olarak tespit edildiği, davacı bankanın, davalılara gönderdiği ihtarnamede her bir alacak kalemi yönünden ayrı ayrı takip başlatıldığı, bu nedenle davalıların mükerrer takip yapıldığı yönündeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı, davalılar tarafından, hesap kat ihtarında belirtilen borcun ödendiğini gösterir bir belge sunulamadığı, tüm bu nedenlerle, mahkemece, davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olduğu, talep edilen ve hükmedilen temerrüt faizinin yasal düzenlemelere ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, faize faiz yürütülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, BSMV’den, sözleşme hükümlerine göre davalı asıl borçlunun sorumlu olduğu anlaşıldığından davalıların tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi, 7036 sayılı Kanun’un 3/14-16. maddesinde tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarının Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı, yine bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderlerin anlaşmaya varılamaması halinde, ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı düzenlendiği halde, ilk derece mahkemesince Devlet bütçesinden karşılanan zorunlu arabuluculuk ücreti ile ilgili bir karar verilmemesi hatalıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin bulunmakla, re’sen nazara alınması, kararın bu açıdan düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan sebeplerle ve tüm dosya kapsamı ile ilk derece mahkemesi kararı hatalı olup, ancak bu yanlışlığın HMK’nin 353/b-2 maddesi uyarınca duruşma açılmadan giderilmesi mümkün olduğundan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas ve 2020/… karar sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas ve 2020/… Karar sayılı kararının re’sen KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)-Davalıların Mersin 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları İTİRAZIN İPTALİ İLE; 16.953,54.TL asıl alacak, 127,20.TL akdi faiz, 1.226,20.TL temerrüt faizi, 67,80.TL BSMV olmak üzere toplam 18.374,74.TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, (Davalı …’in iş bu bedelin tamamından, davalı …’in ise 17.691,02.TL’sından sorumlu tutulmasına)
b)Asıl alacak miktarı olan 16.953,54.TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
c-Davacı tarafından yapılan 600,80.TL posta ve bilirkişi giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yatırılan 85,39.TL peşin harç, 530,53.TL ıslah harcı olmak üzere toplam 615,92.TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
e-AAÜT tarifesine binaen hesaplanan 3.400,00.TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
f-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.158,09.TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 615,92.TL harcın mahsubu ile bakiye 542,17.TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
g-Arabuluculuk bürosu tarafından Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00.TL Arabuluculuk ücretinin, 6183 Sayılı Kanun’a göre davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
ğ-Dosyada mevcut olan harcanmayan davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
İstinaf İncelemesi Yönünden :
1-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 1.158,09.TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 289,52.TL harçtan mahsubu ile bakiye 868,57.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 27/10/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır