Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/137 – 2023/1106
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/137
KARAR NO : 2023/1106
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
YAZIM TARİHİ : 24/11/2023
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine taraflar ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Mersin’de yaş meyve sebze ihracatı ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketçe ihraç edilen ürünlerin alıcısına düzenlenen 01/12/2016 tarihli … sayılı 10.687,50 Euro bedelli ve 30/12/2016 tarihli 5093 sayılı 9.404,55 Euro bedelli iki adet fatura muhteviyatına konu ürünlerin sağlam şekilde yüklendiğine dair 01/12/2016 tarihli … numaralı ve 30/12/2016 tarihli … numaralı Mersin Tarım İl Müdürlüğünce düzenlenen sağlık sertifikaları olduğunu, iki adet fatura muhteviyatı ürünlerin davalı şirkete ait … ve … plakalı araçla taşındığını, … kayıtlarında ürünün dava dışı alıcıya sağlam teslim edildiğine dair bir kayıt olmadığını ve alıcının kusurlu ürünleri almadığını, ayrıca dava dışı alıcının ödemesi gereken navlun bedelinin ve gümrük vergisinin de müvekkil şirket tarafından ödenmek durumunda kaldığı, bu sebeple talep ve dava haklarını saklı tutarak şimdilik 28.106,00-Euro’nın (116.639,00-TL) 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile fiili ödeme tarihindeki merkez bankasına efektif satış kuru üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ürünlerde meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olmadığını, hasara ürünlerin hasat zamanı bulaşan bir mantarın sebebiyet verdiğini, iddia edilen hasarın oluştuğunu kabul etmemek kaydı ile bir an için müvekkilinin hasar sebebi ile sorumlu olduğunu düşünse bile hasarda taşıyıcıya rücu meblağının … hükümlerine göre hesaplanmadığını, bu nedenle dava değerine itiraz ettiklerini, faiz oranına faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, açılan davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile incelenen belge ve kayıtların değerlendirilmesinde; davalının … Konvansiyonu madde 17 ve madde 3 uyarınca yükü teslim anından teslim edinceye kadar hasardan sorumlu olduğu, sürücü ihmalinin bu kapsamda ortada olduğunu, somut uyuşmazlıkta Ziraat Mühendisi teknik görüşleri uyarınca mandalina ve limonların taşınması gereken sıcaklıkta taşınmadığı, hava sirkülasyonunun sağlanmadığı, dolayısıyla dava konusu emtiaların bozulduğu tespit edildiğinden davalının oluşan zarardan sorumlu tutulmasına kanaat getirildiği, talep edilen gümrük vergisi ve navlun bedelleri açısından ise davacı tarafından ödenmiş bir gümrük vergisi bulunmadığından ve navlun bedellerinden dava dışı ithalatçı firmanın sorumlu olduğuna kanaat getirildiğinden bu taleplerin reddine karar vermek gerektiğini, sonuç olarak mandalina ve limon bedelleri toplamı olan 20.048,05 Euro açısından davanın kısmen kabulüne, 20.248,05 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; bilirkişi raporundaki görüşe itibar ederek hasar bedelinin sadece fatura değerleri üzerinden hesaplamasının ve davanın kısmen reddedilmesinin hatalı olduğunu, 01.12.2016 tarihli … nolu fatura 10.867,50-Euro ve 30.12.2016 tarihli 50391 nolu fatura 9.404,55-Euro sadece malın çıplak değeri olduğunu, Navlun/Nakliye ve Gümrük bedellerinin davacı tarafça ödendiğinin dosya kapsamı ile sabit iken değerlendirmeye alınmamasının doğru olmadığını, dosyada ihtarname bulunmadığından reeskont faizinin dava tarihinde başlayacağını öngörmüşlerse de hasar tarihi olan 05.01.2017 tarihinden itibaren başlatılmasının gerekli olduğunu, açıklanan nedenlerle Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. – … K. sayılı ilamının ret edilen kısmının kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama gider ve masrafların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; yüklemeyi ve istiflemeyi yapanın taşıyıcı olmadığını, mala … kusur sebebiyle meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olmadığını, emtialarda tespit edilen kabuk hasarların ve yarıkların taşıyıcıdan kaynaklı olmadığını, ilk derece mahkemesince … 23. maddesine göre sınırlı sorumluluk hesaplamasının yapılmadığını, malın değerinde ticaret borsası kayıtlarının esas alınması gerektiğini ayrıca İlk Derece Mahkemesi kararında, yabancı para alacağına reeskont faizi işletilmesine karar verildiğini, yabancı para alacağına reeskont faizi işletilemeyeceğini, … Konvansiyonunun 27. maddesi taşıyıcıyı korumak ve sorumluluk sınırlarını belirlemek adına faiz oranını % 5 olarak belirlediğini, bunun üstündeki talep edilen faizler … Konvansiyonu 27. ve 41. maddenin emredici hükümlerine aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda alacağa “reeskont faizi” işletmesi … 27. maddeye açıkça aykırı olduğu gibi 3095 sayılı yasaya da aykırı olduğunu, bu noktada da İlk Derece Mahkemesi kararında fahiş hata yapıldığını, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.11.2020 tarihli … E. Esas ve … K. sayılı kararının kaldırılarak davanın esastan reddine yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, karara karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, davacı şirketçe ihraç edilen ürünlerin alıcısına düzenlenen 01/12/2016 tarihli … sayılı 10.687,50 Euro bedelli ve 30/12/2016 tarihli 5093 sayılı 9.404,55 Euro bedelli iki adet fatura muhteviyatına konu ürünlerin davalı şirkete ait … ve … plakalı araçlara sağlam şekilde yüklendiğini ancak ürünlerin alıcıya sağlam şekilde teslim edilmediğini ve tamamının zayii olduğunu ve alıcının kusurlu ürünleri almadığını bu sebeple iki adet fatura bedeli kadar zararları olduğunu ayrıca dava dışı alıcının ödemesi gereken navlun bedelinin ve gümrük vergisinin de müvekkil şirket tarafından ödenmek durumunda kaldığını iddia etmiş davalı taraf ise ürünlerin bozulmasında kusurları olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacının ihracatçı olduğu, limon ve mandalina ürünlerinin Romanya’da bulunan dava dışı … … şirketine taşınması hususunda davalı taraf ile anlaşma yapıldığı hususu sabit olup, ihtilaf, limon ve mandalinaların taşıma sırasında hasara uğrayıp uğramadığı, hasara uğramış ise kusurun neden kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri yönünden;
İlk Derece Mahkemesince alınan ve Dairemizce de oluş ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılan ve açık ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre, ürünlerin davalı firmaya ait araca temiz olarak yüklendiği, ürünlerin bitki sağlığı açısından kontrollerinin Zirai Karantina İnspektörleri tarafından yapıldığı, temiz ve ihracata uygun oldukları yönünde sağlık sertifikalarını tanzim etmiş oldukları, yükleme esnasında herhangi bir bozulmaya ilişkin şerh veya beyanın bulunmadığı, bu konuya ilişkin olarak herhangi bir çekişmenin olmadığı, her iki parti ürünün taşınması sırasında araç içerisinde oluşan yüksek sıcaklık ve bu sıcaktığa bağlı rutubet oranının artması ile birlikte botrytis cinerea adı verilen mantar oluşumunun uygun ortamla birlikte hızlı bir şekilde çoğalarak ürünü zararlandırdığı, ürünlerin bozulmasına sebebiyet verdiği belirlenen botrytis cinerea ve penicullium mantar etmenlerinin doğada yoğun bir şekilde bulunduğu, soğuk zincir kırılmadan taşınan ürünlerde bu etmenlerin gelişiminin minimum seviyede tutularak bozulma oluşmadan nihai tüketiciye ulaşımının mümkün olduğu, bu etmenlerin oluşumuna uygun ortamlarda taşıma yapılması ve bu etmenlerin hızlı bir şekilde çoğalarak üründe hasar oluşumuna sebebiyet verilmesinin kaynağının ihracatçı firmaya atfedilemeyeceği, ürünlerin uygun ortamda taşınması halinde dayanma sürelerinin herbangi bir bozulma olmadan pazarlanmasının mümkün olabileceği, dolayısıyla ürünlerin soğuk zincir içerisinde davacı firma tarafından Romanya Cumhuriyetinin istediği özellik ve sağlamlıkta yüklendiğini gösterir “Bitki Sağlık Sertifikası” ile yüklenmiş olduğu, ürünün bozulmasında ihracatçı firmadan kaynaklanan herhangi bir kusurun belirlenmediği anlaşıldığından ürünlerin hareket noktasında sağlam olarak taşıyana teslim edildiği, davalı taşıyanın ürünleri aynı şartlarda teslim etmesi gerektiği, ürünlere önceden bulaşan mantarın taşımayı yapan TIR’ın uygun soğutma yapmaması nedeniyle bu mantarın üreme alanı bularak yayıldığı ve hasarın meydana geldiği, … Konvensiyonu’nun 17.maddesi gereği taşıma sırasında meydana gelen hasardan davalı taşıyanın sorumlu olduğu, aksinin yani hasarın taşımadan kaynaklanmadığının davalı tarafından ispatlanması gerektiği ve somut dosya kapsamına göre de bu husus ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesince hasarın davalı kusuru sebebiyle oluştuğu yönündeki kararı yerindedir.Bu sebeple davalı vekilinin taşımada kusurları bulunmadığı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince malların fatura bedelleri yönünden zararın hesaplandığı bilirkişi raporuna itibar edilmiş ise de, … Konvansiyonu’nun 23. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti, ticaret borsası fiyatına göre saptanır. Eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre, eğer ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcut değilse tespit, aynı cins ve kalitedeki malların piyasa rayicine göre belirlenir. Bununla beraber taşıyıcının sorumluluğu, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır. Somut olayda taşıma, Türkiye ile Romanya arasında gerçekleşmiş olup mahkemece de kabul edildiği üzere meydana gelen tam hasardan, davalı taşıyıcı sorumlu bulunmaktadır. Ancak, bu sorumluluğun yukarıda açıklanan hüküm uyarınca tespit edilmesi gerekirken ne mahkemenin gerekçeli kararında ne de hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan hüküm çerçevesinde net bir değerlendirme yapılmamış, davacı tarafça sunulan ürün faturalarındaki miktar gözetilerek zarar miktarı belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davalının sorumluluğunun yukarıda değinilen … Konvansiyonu’nun 23. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenle davalının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Yine …’ nin 27.maddesinde de hak sahibine ödenecek tazminat için faiz istenebileceği, yıllık %5 üzerinden hesap edilecek faizin ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya gönderildiği tarihten başlayacağı, böyle bir istekte bulunulmamış ise tahakkukun dava tarihinden itibaren başlayacağı, tazminatın hesabında ödemenin istendiği ülke ve parası ile ifade edilmediği zaman tazminatın o ülke parasına çevrilmesi ödemenin yapılacağı gün ve yerde uygulanan kura göre hesaplanacağı düzenlenlendiğinden İlk derece mahkemesince 20.248,05 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi şeklindeki kararı doğru bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf sebebi yönünden; davacı vekili dava dışı alıcının ödemesi gereken gümrük bedellerinin malın zayi olması sebebiyle kendisi tarafından ödendiğini iddia etmiş ise de bu bedellerin kendisi tarafından ödendiği yönünde herhangi bir belge ibraz etmediği yine malların Gümrük Beyannamelerindeki kayıtlara göre navlun bedelinin ödemesinin dava dışı alıcı firmaya ait olduğu, bu bedeli davalı taraftan talep edemeyeceği yönündeki mahkeme gerekçesi doğru görülerek davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yukarıda açıklandığı üzere … Konvansiyonu’nun 23. maddesi ve 27.maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak karar verilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE
2)-Davalı vekilinin Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı sayılı kararının HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4)-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5)-a)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 215,45.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 1.435,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
6)- Davacı ve davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
7)-6100 Sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
8)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9)-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 238.730,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 24/11/2023 tarihinde karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır