Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1289 E. 2021/1307 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1289
KARAR NO : 2021/1307
KARAR TARİHİ : 15/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … esas sayılı ara kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
TALEP EDENİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden, müvekkilinin … Turizm Taşımacılık Tic. Ve San. Ltd. Şti. ve … Uluslararası Nakliyat Yaş Sebze Meyve Elektronik İth. ve İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’yi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda … ve … de ortağı olduğunu, davalı ise müvekkili ile birlikte … ve …’in münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğunu, … Uluslararası Nakliyat Yaş Sebze Meyve Elektronik İth. ve İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. … tarihinde tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, … sermayesinin 3.100,00.TL olduğunu, müvekkilinin 500 adet hisseye sahip olduğunu, hisselerinin değerinin 1.550,000.TL olduğunu, davalının ise 500 adet hisseye sahip olduğunu hisselerinin değerinin 1.550,000.TL olduğunu, … Turizm Taşımacılık Tic. Ve San. Ltd. Şti. … tarihinde tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, …’in sermayesinin 5.000,000.TL olduğunu, müvekkilinin hisselerinin değerinin 2.500,000.TL olduğunu, davalının hisselerinin değerinin 2.500,000.TL olduğunu, … ve … şirketlerinin ana faaliyet alanlarının lojistik olduğunu şirketin sahip olduğu mal varlığının büyük çoğunluğunun çekici ve römorklardan oluştuğunu, davalının yıllardır … ve …’daki müdürlük yetkisini plansız ve pervasız kullandığını, şirketlerdeki malvarlığını kendi malvarlığı gibi kullandığını, müvekkilin de ortağı ve müdürü olduğu şirketleri ciddi zararlara uğrattığını, müvekkili ve davalının sahip oldukları pay oranlarının eşit olduğunu, hem müvekkilinin hem de davalının … ve …’i münferiden temsile yetkili müdürleri olduğunu, şirketlerde kontrol ve denge mekanizması devre dışı kaldığını, … ve …’in ana sözleşmesine göre Genel Kurul yapılsa dahi her iki taraf da çoğunluğu sağlayamayacağından şirketler hakkında karar alınamadığından davalının şirketi özensiz ve pervasız yönetimi ekonomik ve itibari anlamda şirketin mahvına sebebiyet verdiğinden müdürlük görevinden azledilmesi gerektiğini, davalının … ve … üzerindeki yönetim ve temsil yetkisini kullanmak üzere tedbiren kayyım sıfatıyla müvekkiline verilmesine, 3.kişinin davalı müdürün yetkilerini kullanmak üzere kayyım olarak atanmasını, dava konusu … ve … şirketlerinde neden olmuş zararlar nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti ve davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen … tarihli ara karar ile; mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulu bulunmadığından ve HMK’nun 389/1. Maddesi koşulları gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalının kusurlu eylemleri neticesinde davaya konu şirketlerin büyük zararlara uğradığından davalı tarafından söz konusu zararların şirketlere tazmin edilmesi gerektiğini, davalının şirketi özensiz ve pervasız yönetimi ekonomik ve itibari anlamda şirketin mahvına sebebiyet verdiğinden ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK 389. Madde hükmünde yer alan zorunluluk unsuru da somut olay bakımından gerçekleştiğini, uyuşmazlık açısından ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartının oluştuğunu belirterek, davalının … ve … üzerindeki yönetim ve temsil yetkisini kullanmak üzere tedbiren kayyım sıfatıyla müvekkiline verilmesine, 3. Bir kişinin davalı müdürün yönetim ve temsil yetkilerini kullanmak üzere kayyım olarak atanmasını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle şirket müdürünün azli ve tazminat talebine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise şirkete tedbiren kayyım atanması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davacının tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından ret kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalı şirket müdürünün şirketi kötü yönettiği, şirketin mal varlığını kendi çıkarları için kullanarak, ekonomik açıdan şirketi zarara uğrattığı ve faaliyette bulunamaz hale getirdiğinden bahisle müdürlük görevinden azlini ve davalının yönetim ve temsil hak ve yetkilerinin tedbiren kaldırılarak, dava konusu şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Şirketlerin seçilmiş organları eliyle idaresi asıl olup, bir şirkete kayyım atanması için kural olarak şirketin yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Somut olayda dosyada davalı olarak gösterilmeyen şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında davalı müdürün yönetim görevine devam etmesi durumunun şirkete ve ortaklarına zarar vereceğine dair HMK’nın 389. maddesi anlamında yaklaşık ispatın gerçekleşmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının ilk derece mahkemesinin ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli istinaf karar harcının peşin yatırılmış olduğu anlaşıldığından davacıdan yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/11/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır