Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1270 E. 2021/1233 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1270 – 2021/1233
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1270
KARAR NO : 2021/1233
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACILAR :1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1- …
2- …
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve …….. Esas sayılı ara kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, istinaf başvurusuna tabi bir karar olduğu, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkillerinin mirasçısı olduğu muris … ve davalı … Bankası Anonim Şirketi arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, müvekkilinin işbu kredilerin hayat sigortası kapsamında sigortalanmasını davalı bankadan talep ettiğini ve diğer davalı sigorta şirketiyle poliçeler akdedildiğini, sigorta şirketinin sunduğu ticari kredilere yönelik hayat sigortası teklif formunda; sigortalanan tarafından aksi beyan edilmedikçe sigorta süresi sonunda poliçe sağlık beyanına gerek kalmaksızın 5 yıl süreyle, 69 yaşına kadar ticari hayat sigortasının otomatik olarak yenileneceği vaadinin yer aldığını ancak gerek davalı banka gerekse de davalı sigorta şirketi kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğunu yerine getirmediğini, vaat ettikleri yenileme hususunda asgari özen yükümlülüğü yerine getirmekten imtina eden davalı sigorta kurumu şüphesiz ki poliçenin yenilenmemesinden ve yenilenmemenin beraberinden getirdiği zararlardan sorumlu olduğunu, murisin davalı … Bankası Anonim Şirketi’nden çektiği bir kısım kredilerde ise sözleşme metninde hayat sigortası poliçesi düzenlemesi gerektiği belirtilmesine ve muris de bunu talep etmesine rağmen bankanın ihmali neticesinde krediler sigorta kapsamı dışında bırakıldığını, murisin hiçbir kusuru olmaksızın davalıların ihmali neticesinde meydana gelen olaylar silsilesiyle davacı müvekkiller zarara uğradığını, bu nedenle müvekkillerden kredi taksitlerinin ödenmesi istemi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiller aleyhine henüz ikame edilmiş bir icra takibi bulunmadığını, ancak davalı banka ısrarlı aramalar gerçekleştirerek haksız ödemeler talep edip, icra takibi başlatacağını bildirdiğini, teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise hakkaniyete uygun bir teminat belirlenerek tedbir kararı verilmesini, davalıların müvekkiller aleyhine haksız takipler başlatmasını önlemek için tedbir kararı verilmesini, davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. gereğince 1.000,00.TL üzerinden müvekkillerin davalılara borçlu olmadığının tespitini, kredi sözleşmeleri gereğince ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkillerine iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih ve ….. Esas sayılı ara kararı ile; somut olayda 6100 sayılı HMK madde 389 un aradığı şartların bulunması gerektiği, madde metni “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içerdiği, tüm dosya kapsamı, davacının iddiaları ve dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgelerin tamamını birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşullarının bu aşamada oluşmadığı, öte yandan her ne kadar ……. tarihli tensip zaptının 9 nolu ara karar ile değerlendirilen tedbirde İİK madde 257’den bahsedilmiş ise de bu hususun sehven gerçekleştiği görülmekle izah edilen gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf talebi ile; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, HMK 389 vd ve İİK 72/2 gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, halihazırda müvekkilleri aleyhine ikame edilmiş icra takibi bulunmamakta ise de davalı bankanın ısrarla aramalar gerçekleştirerek haksız ödemeler talep ederek icra takibi başlatacağını bildirdiğini, somut olayda ihtiyati tedbir talebinin HMK madde 389 vd aranan şartları taşıdığını, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, zira müvekkillerinin davalı bankaya her ay 20.500,00.TL ödeme yapmaya mecbur kaldıklarını, her ay bu denli yüklü miktarda ödeme yapma mecburiyetinde olmanın hiçbir ekonomik geliri bulunmayan ev hanımı müvekkili …… , öğrenci müvekkili ……. , öğrenci ve reşit dahi olmayan müvekkilleri … ve ……. ‘in asgari düzeyde hayatlarını idame ettirmelerini dahi imkansız hale getirmekte olduğunu, yargılamanın işbu aşamasında müvekkillerin mağduriyetinin bir nebze olsun giderilmesi adına kredi ödemelerinin ihtiyati tedbiren durdurulmasının zaruri olduğunu ancak mahkemece yasal dayanağı olmayan yazılı gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacılar murisinin davalı bankadan kredi çektiğini ve hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, davalı bankanın kusuru ile poliçenin yenilenmediğini, bu nedenlerle davalı bankanın meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davacıların borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin başlatılmasının tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Somut dosyamızda, davalı bankanın hayat sigortası poliçesini yenilemediği ve zarara sebebiyet verdiği, davacıların kredi borcundan sorumlu olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacıların borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle açılan menfi tespit davası bakımından uyuşmazlık konusunun yargılamayı gerektirdiği ve İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca icra takibinin tedbiren durdurulması bakımından davacı tarafça yaklaşık ispat düzeyinde delil sunulmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. tarih ve …. Esas sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 330. Maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak 03/11/2021 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır