Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/127 E. 2023/1110 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/127
KARAR NO : 2023/1110
KARAR TARİHİ : 24/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …:
DAVALI : …
VEKİLLERİ :Av. …:
Av. …:
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
YAZIM TARİHİ : 24/11/2023

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekilinin 14/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı tarafa çeşitli mallar satıp teslim ettiğini, satılan mal karşılığında düzenlenen fatura karşılığının tahsili için Adana 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazının TBK 89 ve HMK 10. maddesi uyarınca reddinin gerektiğini, takibin davalının haksız itirazı ile durdurulduğu ileri sürülerek itirazın iptaline ve % 20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 18.12.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunduğunu, davalının yerleşim yerine göre yetkili icra dairesi Gaziosmanpaşa İcra Dairesi ve yetkili mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, faturalara konu bir kısım malların kendilerine teslim edilmediği, bir kısım malların ise ayıplı çıktığını belirtilerek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili 15.06.2017 tarihli dilekçede; davalı tarafça davacıya 02.09.2016 tarihinde 150.000 TL, 09.09.2016 tarihinde 100.000 TL ve 10.10.2016 tarihinde 120.000 TL ödeme yaptığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 04.06.2018 tarihli dilekçesinde özetle; icra takibinin 06.10.2016 tarihinde başlatıldığını, davalı tarafın icra takibinden sonra 10.10.2016 tarihinde 120.000 TL, 18.02.2017 tarihinde 30.000 TL ve 28.02.2017 tarihinde 30.000 TL ödeme yaptığını (havale ve çekle), bakiye 63.910,72 TL alacak kaldığını beyan ettiği ve davasını bu miktar üzerinden ıslah ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile; somut olayda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte iki taraf arasındaki akdi ilişki bulunduğunun ihtilafsız olduğunu, TBK 89. maddesi uyarınca; para borcu, aksi kararlaştırılmadığı sürece alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden davalı tarafın yetki itirazlarının reddedildiğini, davacı tarafın, taraflar arasındaki cari ilişkiye dayanarak (52 adet faturaya) takip ve dava ikame ettiğini, davalı taraf ise akdi ilişkiye inkar etmemekle birlikte davacı tarafın düzenlediği toplam tutarı 161.827,38 TL olan 3 adet faturayı teslim aldıklarını kabul etmediği, ihtilaflı 3 adet faturadaki mal/hizmetin teslim edildiğini ispat külfeti davacı tarafa düştüğünü, davacı tarafın bu konuda 3 adet irsaliye sunduğunu, bu irsaliyelerden birinin takip sonrası düzenlendiğini, birinde teslim alan kısmı boş olduğunu ve diğerinde mal taşıyıcıya teslim edildiğine ilişkin kayıt bulunduğu, bu şekilde sunulan üç adet fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini ispatlamadığını, bu nedenle son bilirkişi kurulu raporundaki ihtilaflı üç faturanın dikkate alınmadığı hesabın hükme esas alındığını, buna göre mal teslimi sabit olan 49 fatura karşılığında davacı taraf 06.10.2016 takip tarihi itibariyle 44.849,16 TL alacaklı olmakla birlikte henüz ödeme emri tebliğ edilmeden davalı tarafın 10.10.2016 tarihinde yaptığı 120.000 TL ödeme sonucunda borcun kalmadığı aksine davalının alacaklı duruma geçtiği, ödeme emri tebliği 11.10.2016 tarihinde yapıldığından borca itirazın haksız olduğundan da söz edilemeyeceği, bu nedenlerle davacı tarafın icra inkar tazminatı isteme hakkının da doğmadığı bu sebeple davanın reddine, davalı tarafın %20 tazminat isteminin davacı tarafın kötü niyetli takipte bulunduğu ispatlanmadığından reddine dair karar verilmiştir.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; bilirkişi heyetinin eksik inceleme neticesinde rapor tanzim ettiğini, bilirkişilerin davalı yanın stok kaydı envanterlerini incelemesi gerekmekte iken iş bu stok kaydı envanterleri incelenmeden hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, davalı yanın stok kaydı envanterleri incelendiği vakit ihtilaf konusu üç adet fatura içereği malların müvekkil tarafından davalı şirkete teslim edildiği gerçeğinin sübut bulacağını, 07/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda her ne kadar;”davacı şirket kayıtlarında yer aldığı halde, davalı şirket kayıtlarında yer almayan 02/09/2016 tarihli … nolu 65.939,12-TL tutarlı, 29/09/2016 tarih … nolu 77.738,70-TL tutarlı, 06/09/2016 tarih … nolu 18.148,56 -TL bedelli fatura ve içeriği malların sevk irsaliyelerinde davalı tarafça teslim alındığına dair imza, kaşe olmadığından davalı tarafa teslim edilip edilmediğinin tespit edilemediğine” ilişkin kanaatte bulunmuş ise de; müvekkil firma tarafından tanzim edilen 29/09/2016 tarih … nolu 77.738,70-TL tutarlı faturanın 10/10/2016 tarih … seri nolu sevk İrsaliyesi incelendiğinde iş bu irsaliyenin sağ alt köşesinde teslim alanın … … olduğunun görüleceğini, 02/09/2016 tarih ve … nolu fatura içeriği ürünler 02/09/2016 tarih ve … nolu sevk irsaliyesi ile sevk edildiğini, söz konusu sevk irsaliyesi incelendiğinde malın müvekkil tarafından davalı şirkete gönderilmek üzere … …’e teslim edildiğini ve hemen altında … plaka sayısı ve şahsın GSM numarası irsaliyeye yazılmış ve ilgili şahıs tarafından imza altına alındığını, bahse konu iş bu …,… ve … nolu faturaların müvekkil firma tarafından davalı yana teslim edildiğini, mezkur nedenle, dosyanın yeniden ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmesini ve sayın bilirkişilerden davalı şirketin stok kaydı envanterlerinin incelenmesini talep etmelerine rağmen iş bu talebin yerel mahkemece kabul görülmediğini, oysa ki; davalı yanın bahse konu stok kaydı envanterleri incelendiği vakit ihtilaf konusu üç adet fatura içeriği malların müvekkil tarafından davalı şirkete teslim edildiği gerçeğinin gün yüzüne çıkacağını, açıklanan nedenlerle Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dosyasından verilen 21.10.2020 tarihli davanın reddine dair kararın istinaf incelemesi ile kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı tarafın davalı hakkında Adana 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde ve usulüne uygun yetkiye ve borca itiraz ettiği, bu sebeple takibin durduğu, davacının iş bu itirazın iptali davasını açtığı, davalı tarafın takibe konu bir kısım faturalarda belirtilen malları almadıklarını bir kısım faturalara konu malların ise ayıplı olduğunu savunarak açılan davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
Davalı taraf takibe ve davaya konu faturalarda belirtilen malları teslim almadığını savunduğundan uyuşmazlık konusu olan husus faturalarda belirtilen malların davalı tarafından teslim alınıp alınmadığı noktasındadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin inkar edilmemesi, bu fatura konusu emtiaların da usulüne uygun şekilde davalıya teslim edildiği anlamına gelmez. Davacı, fatura konusu emtiayı davalıya teslim ettiğini usulüne uygun şekilde yazılı delillerle kanıtlamalıdır.Davacı taraf defterinde yer alan ancak davalı defterlerinde yer almayan ihtilaf konusu 02.09.2016 tarih … nolu 65.939,12-TL bedelli fatura içeriği ürünlerin, 02.09.2016 tarih ve … nolu sevk irsaliyesi ile sevk edildiği, söz konusu sevk irsaliyesi incelendiğinde malın davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilmek üzere … …’e teslim edildiği ve hemen altında … nolu plaka ve şahsın “…” nolu gsm numarasının irsaliyeye yazılmış olduğu görülmekle bu malların davalıya değil taşıyıcıya teslim edildiği, 29.09.2016 tarih … nolu 77.738,70-TL bedelli fatura içeriği malların 10.10.2016 tarihli … nolu sevk irsaliyesi ile sevk edildiği görülmekle takip tarihinden sonra sevk irsaliyesinin düzenlenmiş olduğu, 06.09.2016 tarih … nolu 18.148,56-TL bedelli fatura ile ilgili … numaralı sevk irsaliyesinin düzenlendiği ancak bu sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünün boş olduğu anlaşılmakla ihtilaf konusu üç adet fatura konusu malların davalıya teslim edildiği davacı tarafından ispatlanamamıştır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan ve dairemizce de benimsenen bilirkişi raporları uyarınca diğer 49 adet fatura yönünden icra takip tarihi itibariyle davacı defterlerine göre davacının 44.849,16 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre 35.401,26 TL davacının alacaklı olduğu, ihtilafın 2 adet faturadan kaynaklandığı, davalı şirket defterinde kaydedilen, ancak davacı şirket defterlerinde kaydına rastlanmayan … nolu 6.935,76-TL bedelli ve … nolu 2.514,20-TL bedelli faturaların bulunduğu, bu durumda söz konusu faturalardan dolayı davalı defterinde yer alıp davacı defterinde yer almayan faturaların ayıplı mallar ile ilgili olarak düzenlendiğinin davalı tarafça iddia edildiği ancak davalı tarafın bu iddiasını yazılı belge ile ispatlayamadığından davacı tarafın bu iki fatura yönünden de davalıdan alacaklı olduğu sonuç itibariyle 49 adet fatura yönünden davacı tarafın 06.10.2016 takip tarihi itibariyle 44.849,16 TL alacaklı olduğu, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden davalı tarafın 10.10.2016 tarihinde davacı tarafa 120.000 TL ödeme yaptığı bu ödemenin davacı tarafça da kabul edildiği bu sebeple sonuç itibariyle davacının alacaklı olmadığı görülmekle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 215.45.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 359/4 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 24/11/2023 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır