Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1190 E. 2021/1374 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1190
KARAR NO : 2021/1374
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … ESAS
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/11//2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … esas sayılı ara kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
TALEP EDENİN İDDİALARININ ÖZETİ :
Talep eden, müvekkili şirketin üreticiler arasında ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla karşılıklı yardım ilkesine dayanarak kurulmuş tüzel kişiliği haiz kooperatif niteliğinde bir kuruluş olduğunu, davalı şirket ile içeriği merkez birliğince hazırlanan tip sözleşme doğrultusunda bağlı kooperatiflerin ortağı olan çiftçilerin üretiminde kullandıkları ilaçları temin etmek üzere 04/04/2018 tarihli bitki beslenme ürünleri satıcılık sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında 2019 yıl sonuna kadar stok girişi yapılmış , bu ürünler için 208.436,40.TL tutarında iade faturalarının kesildiğini, davacı kooperatifin davalı şirketten farklı tarihlerde kestiği iade faturalarından kaynaklı 188.188,40.TL alacağı ile ilgili olarak kooperatif tarafından farklı tarihlerde kesilen 208.436,40.TL tutarında kooperatife ödeme yapıldığı, kooperatif tarafından kalan alacak için davalı şirkete borcunu ödemesi yönünde ihtarda bulunulduğunu, davalının borcunu ekonomik gerekçelerle ödemeyeceğini belirttiğini, davacı kooperatifin toplamda 223.216,52.TL alacağının bulunduğunu belirterek davalının davacı kooperatife fahiş miktarda zarar vermesinden dolayı , davalının mallarını kaçırmasını önlemek ve kooperatif zararının teminat altına alınması için davalı adına kayıtlı olması halinde; üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve alacağımızı teminen araç ve gayrimenkullerinin kayıtları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen … tarihli ara karar ile; ” talebe konu davalının araç ve gayrimenkullerin HMK’nun 389. Maddesinde düzenlenen uyuşmazlık konusu niteliğinde olmadığı, alacağın yargılama konusu olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkili kooperatifin bağlı bulunduğu Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği arasında bağlı kooperatiflerin ortağı olan çiftçilerin üretimde kullandıkları ilaçları temin etmek üzere 04/04/2018 tarihli Bitkili Besleme Ürünleri Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ile davalı şirket arasında imzalanan Satıcılık Sözleşmesi 11/03/2020 tarihinde merkez birliği tarafından feshedildiğini, müvekkili kooperatifte yapılan inceleme sonucunda kontrolör Mehmet Salim Karaköse tarafından hazırlanan 09/02/2021 tarihli kontrolör raporunda, 16/02/2021 tarihi itibariyle 188.188,40.TL alacak, 35.028,12.TL kanuni faiz olmak üzere toplam 223.216,52.TL kooperatif alacağı bulunulduğunu, davalı şirketin kooperatife verdiği zarar sebebiyle davalının elinde ve 3.kişilerde bulunan kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarına ihtiyati tedbir konulması talep edildiğini, dava konusu olayda HMK 389.maddenin gerekçesinde belirtilen ihtiyati tedbirden asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hak ve bir ihtiyati tedbir sebebi mevcut olduğunu, yapılan eksik inceleme telafisi imkansız bir zarara sebebiyet vereceğinden tüm delillerin toplanmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı tarafından, davalıdan alacaklı olduğu belirtilerek, davalının mal kaçırma ihtimaline binaen mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasınının talep edilmiş, ilk derece mahkemesince verilen … tarihli ara karar ile talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
Somut olayda, davanın alacak davası olduğu, davalının mal varlıklarının uyuşmazlık konusu olmadığı ve uyuşmazlık konusu olmayan mal varlığı bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın doğru olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince davacının ilk derece mahkemesinin ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan harcamaların kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 24/11/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır