Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1093 E. 2021/1354 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin Panama’dan kendisine ait meyve ve sebzelere ilişkin uluslararası çapta alım-satım ticareti işiyle uğraştığını, dava konusu olayda müvekkili şirketin kendisine ait olan 1680 kasa ananas meyvesini Panama’dan Mersin’e deniz yoluyla taşınması hususunda ancak davalı şirketin müvekkili şirketle anlaşmaları doğrultusunda malları süresinde ve herhangi bir ziyana uğramadan taşıması gerekirken bozulma tehlikesi bulunan meyve kasalarını sözleşmeye aykırı bir şekilde taşıyarak tüm malların bozulmasına sebep olduğunu, bu nedenle taşımaya ilişkin yapılan tüm masrafların müvekkili şirkete zarar olarak döndüğünü, davalı … şirketi ile davalı … şirketinin müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, davanın kabulü ile belirsiz alacağın belirlenmesi ile harç tamamlama ve dava değerini yükseltme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 81.622 Amerikan doları (432.433,00.TL) bedelin zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı … … S.A. tarafından yapılan taşımalara ilişkin olarak düzenlenen konşimentolarda Marsilya Mahkemeleri’nin münhasır yetkisinin kabul edildiğini, bu nedenle yetkili mahkemenin Marsilya Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin uluslararası deniz taşımacılığı yapan bir şirket olmayıp, yalnızca donatan/taşıyan acentesi olarak faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, taşıyan sıfatını haiz olmayan müvekkili şirkete doğrudan husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında bir taşıma sözleşmesi akdedilmediğini, müvekkili şirketin taşıma işini kendi adına ve namına üstlenmemiş olması nedeniyle davacının taleplerinden dolayı her ihtimalde sorumlu olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin olmadığını, dava dilekçesinde yer alan ifadelerin tamamının soyut iddialardan ibaret olup somut ve açık olmadığını, dava konusu yüklerin müvekkili şirket veya müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı … …’nın sorumlu olduğu sebeplerden dolayı bozulmamış olup davacının müvekkili şirketin kusurlu olduğunu ispatlayamadığını, davacının davasını ispatlayacak belgeleri dosyaya sunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, … Sigorta A.Ş. Hakkında açılan dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” Taraflar arasındaki hukuki ilişki konusunda uyuşmazlık sözkonusu değildir. Her ne kadar davalı tarafın uluslararası yetki itirazına davacı taraf karşı çıkmış ise de, davalı şirketin acenteliğini yaptığı … … S.A. Tarafından yapılan taşımalara ilişkin olarak düzenlenen taşıma işine ilişkin …. no’lu konşimentoda Marsilya Mahkemeleri’nin münhasır yetkisinin kabul edildiğinden yetkili mahkeme Marsilya Ticaret Mahkemeleridir. Yabancılık unsuru bulunan hukuki ilişkide 5718 sayılı MÖHUK’un 47.maddesinde uluslararası yetki sözleşmesinin bulunduğu durumlarda ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması halinde davanın yetkili Türk mahkemelerinde görülebileceği açık olup, olayda yabancılık unsuru bulunduğundan ve anlaşmada gösterilen yetkili mahkeme tarafından verilen bir yetkisizlik kararı olmadığından ve de davalı tarafça süresi içinde tahkim itirazında bulunulduğundan, Mahkememizin Milletler arası yetkisine yönelik davalı … … A.Ş vekilinin itirazının kabulü ile davaya bakmanın Marsilya Ticaret Mahkemesi yetkisinde olduğu anlaşılmakla MÖHK 47. maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkili şirketin konşimentoda taraf olmadığını, konşimentodaki yetki şartı sözleşmesinin tarafları bağladığını, konşimento dava dışı gönderen ….. şirketi ile davalı arasında imzalandığını, davalı şirketin konşimentodaki yetki şartından yararlanma olanağının bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, uluslar arası taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davacı tarafından, davalı şirket ile 1680 kasa ananas meyvesinin Panama’dan Mersin’e deniz yolu ile taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, ancak davalının, bozulma tehlikesi bulunan malları, anlaşmaya uygun şartlarda taşımayarak bozulmalarına neden olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddia edilerek, 81.622 USD’ nın davalıdan tahsili talep edilmiş, davalı ise, dava konusu taşıma işinde taşıyanın dava dışı … … şirketi olup, bu şirketin acentesi olmaları nedeniyle kendilerine doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, davaya bakmakla yetkili mahkemelerin konşimentodaki yetki şartı nedeniyle Marsilya Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taşıma işi nedeniyle uğranılan zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek, davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın MÖHUK’nun 47. Maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın “B) Acentenin yetkileri” başlıklı, “I – Genel olarak” alt başlıklı 105 maddesinde;
(1) Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir.
(2) Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir.
(3) Acentelerin ad ve hesabına hareket ettikleri kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan davalar sonucunda alınan kararlar acentelere uygulanamaz.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, acentenin hesabına hareket ettiği kişi adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği, acentelerin yasanın özel bir hükmünden doğan temsil yetkisini kullandığı anlaşılmıştır.
Doğrudan hasım gösterilmek suretiyle acente aleyhine dava açılamaz. Acenteye ancak yürüttüğü işler nedeniyle izafeten dava açılabilecek olup davacının iradesi kapsamında ortada böyle bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda, TTK m.105/3 hükmü de gözetilerek doğrudan acenteye yönelik bir kişisel kusur ileri sürülüp kanıtlanmadığı ve işbu dava gerçek sorumlu olana yöneltilmediğine göre, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmektedir. (Yargıtay 11. HD’nin 24/02/2021 tarih ve 2020/7251 Esas, 2021/1688 Karar)
Somut olayda, dava konusu taşıma işine ilişkin olarak düzenlenmiş konşimentoda, taşıyıcı firmanın … … olarak belirtildiği, davalı … … … Turkey Gemi Acenteliği A.Ş.nin ise taşıyan/donatan … … şirketinin acentesi olduğu, buna göre acenteye husumet yöneltilirken ” … …’ya izafeten , … … … Turkey Gemi Acenteliği A.Ş.” şeklinde, acentenin hesabına hareket ettiği kişi adına husumet yöneltilmesi gerekirken, davacı tarafından davanın doğrudan acente hasım gösterilerek açıldığı, bu nedenle mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek 5718 sayılı MÖHUK’un 47. Maddesi gereğince yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Ancak, kararda hata edilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar sonuç olarak doğru da olsa davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvuru sebepleri incelenmeksizin reddine, sadece gerekçe yönünden kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve “6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin “.. davalı
… … … Turkey Gemi Acenteliği A.Ş.nin, … … S.A. Şirketinin acentesi olduğu, buna göre acenteye husumet yöneltilirken ” … … S.A.’ya izafeten … … … Turkey Gemi Acenteliği Anonim Şirketi” şeklinde acentenin hesabına hareket ettiği kişi adına izafeten husumet yöneltilmesi gerekirken davacı şirketin yasa hükmüne aykırı olarak doğrudan acente olan ” … … … Turkey Gemi Acenteliği Anonim Şirketi” aleyhine doğrudan dava açılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından” şeklinde DÜZELTİLEREK, davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvuru sebepleri incelenmeksizin REDDİNE,
2)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun sadece GEREKÇE YÖNÜNDEN KABULÜNE,
3)-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a)-Davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
b)-Alınması gereken 59,30.TL ilam harcının peşin olarak alınan 7.384,88.TL’den mahsubu ile bakiye 7.325,58.TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
c)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
d)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı kendisini duruşmada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’nin 7/2 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
2)-6100 sayılı HMK.nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 162,10.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 43,50.TL tebligat gideri, 48,50.TL posta gideri olmak üzere toplam 254,10.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 24/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır