Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/981 E. 2022/1699 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/981
KARAR NO : 2022/1699
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …,
DAVALI : 1 -… – TCNO:-…, …
DAVALI : 2 -… -TCNO:…, …
DAVALI : 3 -… -TCNO:…, …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali ( Bankacılıktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZIM TARİHİ :

… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.02.2020 tarih, 2019/… esas ve 2020/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerine istinaden şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalı borçluların bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak borcun sorumluluğunu üstlendiğini, kullandırılan kredinin geri ödemesinin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmadığını, kredi hesabı kesilerek borçlulara noter kanalı ile hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, asıl borçlu şirket hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalı borçlular hakkında da kefalet borcu nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla genel haciz yoluyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçluların takip konusu alacağa itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, davalı borçluların itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takibi sürümcüme de bırakmaya yönelik olduğunu, davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı borçluların … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazların iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davanın kısmen kabulü ile davalıların, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra takibine yaptığı itirazlarının 1.056.269,21.TL asıl alacak, 19.758,10.TL işlemiş temerrüt faizi, 987,90.TL BSMV, 1.270,64.TL ihtarname masrafı için iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine davalıların itirazlarında haksız ve kötü niyetli oldukları asıl alacak miktarı olan 1.056.269,21.TL asıl alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kötüniyet tazminat talebi bulunmadığından bu yönde herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 66.459,08.TL alacak yönünden ret kararı verildiğini, davanın bu miktar yönünden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporda asıl alacağın ve faizin eksik hesaplandığını, itiraz nedeni ile ek raporun alınması gerektiğini, hesap katında cari faiz oranının artışı halinde bu orana bu oranın %50 ilave üzerinden hesaplanacağının davalılara ihtar edildiğini, ayrıca genel kredi sözleşmesinde temerrüt halinde bankaca uygulanan en yüksek faiz oranının %50 ilave üzerinden faiz uygulama yetkisine sahip olduğunu, buna göre raporda cari faiz oranının %37 olması gerekirken banka uygulamalarından farklı olarak %15,60 olarak hesaplanmış olması sebebi ile cari faiz tutarının eksik hesaplandığı, temerrüt faiz tutarının, ferilerinin ve ana paranın eksik hesaplandığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, takip dosyası, Kredi Genel Sözleşmesi, hesap kat ihtarı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, Kredi Genel Sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, itirazları doğrultusunda ek rapor alınması gerekirken bunun yapılmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı banka ve dava dışı kredi borçlusu şirket tarafından imzalanan 23.05.2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesinde kullandırılan krediye uygulanacak akdi faiz oranına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Anılan sözlemenin 6/1 maddesinde, müşteriye açılacak kredinin kullandırım ve geri ödeme aşamasında uygulanacak faiz oranlarının, komisyon, ücret, masraflar ve diğer eklentilerinin banka ve müşterinin mutabakatı ile belirleneceği yazılı olup, dosya içerisindeki davacı banka tarafından düzenlenen ve asıl borçlu şirket tarafından imzalanan ödeme planına göre aylık akdi faiz oranının %1,3 olarak kararlaştırıldığı, buna göre davacı bankanın davalılardan temerrüt tarihine kadar yıllık %15,60 oranında akdi faiz talep edebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu oran üzerinden hesaplama yapıldığından, davacı vekilinin akdi faiz oranına ve faiz alacağı miktarına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporunda temerrüt tarihinin hatalı olarak belirlendiğini, sözleşmedeki hükümlere göre temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiğini, buna göre de muacceliyet tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerektiğini ileri sürse de, somut olayda kredi borçlusu şirket ve davalı kefillerin kredi borcunu ödememesi üzerine davacı banka tarafından kredi hesabının 19.10.2018 tarihli ihtarname ile kat edilip, borçlu ve kefillere kredi borcunu ödemeleri için 1 gün süre tanındığı, davalı kefillerin kat ihtarının tebliğ tarihine göre 25.10.2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından, davacı vekilinin temerrüt tarihine yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davacı banka icra takibinde işlemiş temerrüt faizi alacağı için yıllık %48,1 oranı üzerinden temerrüt faizi talep etmiş olup, hükme esas alınan raporda da, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa bu oran üzerinden faiz hesaplandığından davacı yanın temerrüt faize yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, denetime elverişli, dosya kapsamına ve kredi genel sözleşmesi hükümlerine uygun olması nedeniyle ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınıp davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı yanın bilirkişi raporunu ve ek rapor alınması gerektiğine yönelik istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı…’nun Resmi Gazetede yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 11. maddesi ile 6219 sayılı … Kanununa eklenen geçici 5. madde kapsamında harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-Kararın dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır