Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/975 E. 2022/1318 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/975
KARAR NO : 2022/1318
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2022

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kesilen faturaların davalı şirket tarafından kabul edilerek ticari defterlerine işlendiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı şirket aleyhine Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasından ilamsız takip yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz etmesi nedeniyle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili şirketin takibe konu edilmiş bulunan faturalardan borcu bulunmadığını, tarafların tacir olmaları ve taraflar arasında akdedilmiş bulunan 22/09/2014 tarihli sözleşmenin maddeleri ile düzenlenen delil sözleşmesi olarak akdedilen ve uyuşmazlıkta davalı …’nun defter ve belgelerinin geçerli ve kesin delil olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilden talep edebileceği hiçbir hakkın bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; “davanın İ.İ.K. 67 maddesinde düzenlenen “İtirazın İptali Davası” olduğu anlaşıldığı, davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalı tarafından borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, alınan bilirkişi raporunun oluşa uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla alınan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilmiş ve davalının davacıya takibe konu alacak nedeniyle borçlu olduğunun anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne,” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; 30/09/2014 tarihinde davalı tarafından elden nakit verilmek suretiyle yapılan 67.521,00 USD ödeme ile 31/12/2014 tarihinde elden nakit verilmek suretiyle yapılan 66.014,15 USD ödeme takibe konulan faturaların ödemeleri olmadığını, önce sunulan ve faturaya bağlanan başka hizmetlerin karşılığı olarak yapılan kesin ödemeler olduğunu, bilirkişinin takibe konu edilen faturalar tarihinden itibaren bu ödemeleri mahsuba dahil ederek yanlış bir belirleme yaptığını, davalı şirket müvekkili tarafından takibe konulan faturaları ticari defter ve belgelerine işlediğini, ancak bedellerini ödemediğini, temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın fatura tarihinden takip tarihine kadar 2.322,… USD işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken işlemiş faiz alacağı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkili firmanın ticari defter ve belgelerinin usule uygun olarak tutulduğunu, müvekkili firmanın davacı tarafa takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun olmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, taşıma işinden kaynaklanan faturaların davalı tarafından kabul edilip, ticari defterlerine işlenmesine rağmen, fatura bedellerinin ödenmediği, davalı aleyhine bu hususta başlatılan icra takibinde, borca ve yetkiye yapılan itirazın haksız olduğu iddia edilmiş, davalı ise, taraflar arasındaki 22/09/2014 tarihli sözleşmede, uyuşmazlık halinde davalıya ait ticari defter ve belgelerinin kesin delil olacağının kararlaştırıldığını, davacıya borcun bulunmadığını savunmuş, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 33.200,00USD asıl alacak ve 2.322,48USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.522,48USD alacağın tahsili talebiyle icra takibine başlandığı, takibin dayanağının 2014 ve 2015 yıllarına ait 7 adet fatura olduğu, davalı firma tarafından, yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edilmesiyle, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından, yetkili İcra Dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğu belirtilerek, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, HMK’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde;”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmüne yer verilmiş olup, somut olayda, taraflar arasındaki 22/09/2014 tarihli sözleşmede, uyuşmazlık halinde Mersin Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağına dair hüküm bulunduğundan, mahkemece, davacı tarafından yetkili İcra Dairesinde takip başlatıldığının kabulü usul ve yasaya uygundur.
Faturaya dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu malları davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdır.
Somut olayda, takibe dayanak teşkil eden 7 adet faturanın, her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle, fatura içeriğindeki mal/hizmetin davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin kabulü gerektiği, fatura bedellerinin ödendiğinin ispat yükünün davalıda olduğu, davalı tarafından fatura bedellerinin ödendiğinin ve bu hususun, taraflar arasındaki sözleşmede münhasır delil olarak belirlenen ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun savunulduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların münhasır delil olarak kararlaştırıldığına dair hüküm bulunduğu, HMK’nun 193/2 maddesi gereği, taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkansız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersiz olduğundan, davalı ticari defter ve kayıtlarının dayanakları gösterilmedikçe, bu kayıtların davalı lehine delil olamayacağı, davalı tarafından ticari defterlerindeki ödeme kaydına dayanak teşkil eden belgelerinin dosyaya ibraz edilmediği, ancak, davalı tarafından ileri sürülen ödemelerden …, …., … ve … nolu fatura bedellerinin, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı tarafından ödenmiş göründüğü, diğer faturalara ilişkin ise ödeme kaydı bulunmadığı, buna göre ödenmeyen … ,… ve … nolu faturalar nedeniyle davacının alacaklı olduğu tutarın 19.400,00 USD olduğu, davacı tarafından, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü yönünde bir delil sunulmadığından, davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve takibe yapılan itirazın 19.400 USD üzerinden iptaline ve hükmedilen alacak tutarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Taraf vekillerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
2-a)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.065,94.TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.266,37.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.799,11.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır