Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/974 E. 2021/1499 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/974 – 2021/1499
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/974
KARAR NO : 2021/1499
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : ….
DAVACILAR : 1-….
2-….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
YAZIM TARİHİ :…

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve…., …. Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREKÇE :
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı bankadan kredi kullandığını ve bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere davacı …. adına kayıtlı gayrimenkul üzerine ipotek tesis edildiğini, yine bu sözleşmelere istinaden … Sigorta A.Ş.’den … poliçe nolu “… Konut Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini, sigortanın teminatını teşkil eden kredi sözleşmesinin 3.4.1 maddesinde; müşterinin sigortaları yaptırmaması veya süresinde yenilememesi halinde bankaca sigortayı resen yaptırmaya yetkili olduğu, 24/01/2018 tarihinde kredinin teminatı olan taşınmazda yangın çıktığını ve taşınmazın tamamen kullanılamaz hale geldiğini, rizikonun sigorta şirketine bildirildiğini ancak cevap verilmediğini, yapılan araştırma sonucunda davalı banka tarafından sözleşmede sigorta poliçesini yenileme konusunda yetki almasına ve davacının hesaplarında sigorta primlerini ödemeye yetecek kadar hesap bakiyesi bulunmasına rağmen 18/11/2017 tarihinde sigorta poliçesini yenilemediği, bu konuda davacıya hiçbir bilgi verilmediğini, davacının kredi borçları ile karşı karşıya kaldığını ileri sürerek davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı ise, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava istinaf aşamasında iken, davacılar vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu 26/10/2021 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiklerini, feragat istemi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310. maddesinde ise hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.
Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir ve bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesi aynen; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır.(HGK.’nın19/02/2019 tarih ve 2015/21-1114 Esas-2019/164 Karar, HGK.’nın 11/04/2019 tarih ve 2018/12-1004 Esas-2019/433 Karar)
Somut olay bakımından, davacılar vekilinin dosya istinaf aşamasında iken 26/10/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine sunduğu dilekçe ile davadan feragat etmiştir. Davacılar vekili, müvekkilinin davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Hükümden sonra ortaya çıkan ve istinaf incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari İşleri ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği”n “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215/1 maddesinde düzenlenen “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmü gereğince davadan feragatin dosyanın istinaf aşamasında ve Dairemizde iken yapılması nedeniyle ilk derece mahkemesince karar verilmesi mümkün bulunmadığından 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi delaletiyle 353. maddesi kapsamında Dairemizce değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
Bu nedenle, davacılar vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine ilişkin istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6100 sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve … Esas, …. Karar sayılı KARARININ RES’EN KALDIRILMASINA,
a)-6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesi gereğince davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 4.277,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 4.218,62.TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara İADESİNE,
c)-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
d)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 25.985,00.TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.TLmaktu istinaf karar harcının davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince davacılar tarafından istinafta yapılan yargılama giderinin istinaf eden davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 349/2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 17/12/2021 tarihinde karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır