Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/946 E. 2022/1317 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/946
KARAR NO : 2022/1317
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2019/873 karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin yeminli mali müşavirlik firması olduğunu, davalı ile sözleşme imzalayarak hesap ve muhasebe işlerini takip ettiklerini, ücret ödemesinin peşin olarak yapılması gerektiğini, davalının hizmete ilişkin fatura borçlarını ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine Adana 7.İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptalini ve davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesin talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, müvekkili şirketin KDV iadelerinin hızlı bir biçimde sağlanması için davacı ile sözlü olarak şifahen anlaştıklarını, davacı şirket yetkilisi …’ın hac görevini yerine getirmesi sebebiyle kendilerinde güven telakki ettiğini, ancak verilen tahhüdün yerine getirilmediğini, bu nedenle talep edilen bedelin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle yemin deliline dayandıklarını, davacı şirket yetkilisinin alacağının bulunduğuna dair yemin etmesi halinde tüm borcu ödemeye hazır olduklarını, davanın reddi ile davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” dava konusu borcun ticari alacaktan kaynaklandığı, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun tespit edilmesi, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve edilen yemin sonucunda 16.448,49.TL alacağın varlığı tespit olunması, davalı taraf bu alacağa ilişkin ödemede bulunduğuna dair belge sunamaması sebebiyle davanın kabulü ile, alacak likid olduğundan davalının icra inkar tazminatı ödemesine” şeklinde karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; tarafların şifai anlaşmalarına göre, müvekkili şirketin ihracattan kaynaklı KDV iadelerinin 45 gün içinde sağlanması durumunda, davacı şirkete iade bedelinin % 6+ KDV, iadenin 45 günden sonra gerçekleşmesi durumunda % 5+ KDV bedelinin 15 gün içerisinde davacı şirkete ödeneceği konusunda anlaştıklarını, 2016 yılından itibaren davalı şirketin tüm KDV iadelerini davacı şirketin yetkilisi …’a teslim edildiğini, davacı şirket tarafından KDV iadeleri dosyanın teslim alınmasından itibaren hiçbir iadenin 45 günlük süre içerisinde müvekkili şirketin hesabına aktarılmadığını, iadelerin 45 günlük sürede alınmadığı için % 5 üzerinden ödeme yapıldığını, faturaların % 6 üzerinden kesilip şirket defterlerine işlendiğini, müvekkili şirketin anlaşmaya göre borçlu olmamasına rağmen defter kayıtlarına göre borçlu olarak göründüğünü, müvekkillinin defter kayıtları incelendiğinde borcun gelen fatura ve ödemelere göre kayıtlara işlendiğini, bunun gerçek bir borç olmadığını, şifai anlaşmanın var olup olmadığına ilişkin yemin deliline başvurulduğunu, ilk derece mahkemesi bu hususu göz ardı ettiğini, sadece borcun var olup olmadığına ilişkin yemin yaptırıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu, Adana 7.İcra Dairesi’nin 2018/… esas sayılı iz dosyası ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, yeminli mali müşavirlik firması olduğunu, davalı ile yapılan sözleşme ile davalının hesap ve muhasebe işlerinin takip edildiği, sözleşmede, ücretin peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen, davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediği iddia edilmiş, davalı ise, davacı ile KDV iadelerinin 45 gün içinde alınması halinde, iade bedelinin % 6’sı, 45 günü geçmesi halinde ise % 5’i üzerinden ödeneceği hususunda şifahen anlaştıklarını, ancak davacının taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle % 5 üzerinden ödeme yapılıp, bakiye borç bulunmadığını savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… sayılı dosyası ile davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine 16.448,49.TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 2 adet fatura olduğu belirtildiği, davalının icra takibine itirazı sonucu, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Faturaya dayalı itirazın iptali davasında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı, alacağa konu malları davalıya teslim ettiğini ve alacağa hak kazandığını yazılı deliller ile ispatlamak zorundadır. Faturada yazılı mal ve hizmetin teslim edildiğinin ispatı halinde, borcun ödendiğini ispat yükü ise davalıdır.
Somut olayda, taraflar arasında 2016 yılında başlayan ve dönemlik olarak yapılan Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmeleri bulunduğu, sözleşmelerde, davalı şirketin KDV iadelerinin tahsiline ilişkin tüm işlemlerin davacı tarafından yapılacağının ve bu işe karşılık KDV iade bedelinin % 6’sı oranında ücretin davacıya peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davaya esas teşkil eden iki adet faturanın davacı tarafından düzenlenerek davalıya gönderildiği, davalının, bu faturalara süresi içinde itiraz etmeyerek, Vergi Dairesine beyan ettiği, söz konusu faturalara konu hizmetin davalı tarafa teslim edildiği ve bu hususta taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın, dava konusu faturalardaki hizmet bedelinin anlaşmaya aykırı olarak belirlenip belirlenmediği hususundan kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmelerde, bu hizmet için alınacak bedelin, KDV iade bedelinin % 6’sı olarak kararlaştırıldığı, ancak, davalı tarafından bu bedelin % 5 olduğunun sözlü olarak kararlaştırıldığının ve bu oran üzerinden davacıya tüm borcun ödendiğinin savunulduğu, faturaların anlaşmaya aykırı olduğu şeklindeki iddianın ispat yükünün, süresi içinde faturaya itiraz etmeyen davalıya ait olduğu, davalı tarafından, faturalarda belirtilen fiyatın anlaşmaya aykırı olduğuna dair yazılı bir delilin veya borcun ödendiğine dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı, davalının yemin deliline dayandığı ve bu hususta teklif edilen yeminin davacı tarafından eda edildiği anlaşılmakla, davalının süresi içinde itiraz edilmeyen faturadaki birim fiyatının anlaşmaya aykırı olduğunu ve fatura bedelinin ödendiğini ispat edemediği, bu nedenle, İlk derece mahkemesince, davacı tarafından ispatlanan davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.123,59.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 281,00.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 842,59.TL nispi istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi. 22/11/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır