Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/914 E. 2022/1681 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/914
KARAR NO : 2022/1681
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
NUMARASI : 2017/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
YAZIM TARİHİ :

… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacının … nolu parselde kain Tasfiye Halindeki …yapı Kooperatifi’nin üyesi olduğunu ve bir dönem başkanlığını yaptığını, davacının aidatları bugüne kadar eksiksiz olarak ödediğini, mevcut yönetim ile davacı arasında bir takım anlaşmazlıklar olduğunu, davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı adına isabet eden B Blok 15 nolu dairenin tapusunun , davalı kooperatifçe davacıya devredilmediğini, davacının bunun üzerine tapu iptali talebinde bulunduğunu, dava devam ederken davalı kooperatif tarafından üyelikten çıkarıldığını, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2016 tarih ve 2014/… Esas 2016/… Karar sayılı dosyasında davacını üyelik sıfatı bulunmadığından bahisle davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verildiğini, kararı açıkça hukuka aykırı bulduğundan istinaf kanun yoluna müracaat ettiğini, kooperatif üyeliğinden ihraç usulü, kanun koyucu tarafından sıkı şekil şartlarına bağlandığını, davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ihraç kararı bulunmadığını, böyle olunca da iptal davası için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamadığını, davacı hakkında verilen kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptalini, davacının kooperatif üyeliğinin tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile: Dava dilekçesi HMK ‘nun 119 ve 121 maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini, bu nedenle davanın HMK’nun 119/son maddesi gereğince davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından davalı aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil istemli dava ikame edildiğini, açılan davanın üyelikten ihraç edilmiş olması nedeniyle aktif husumet nedeniyle reddedildiğini, ret edilen dava sonucunda verilen karar aleyhine davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, istinaf mahkemesince başvurunun reddi halinde, ihraç kararının iş bu dava yönünden kesin hüküm oluşturacağını, davanın sonucunun beklenerek olaşacak sonuca göre kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, dava süresinde açılmadığı için reddi gerektiğini, davalı kooperatif tarafından anılan 02/09/2015 tarih ve 23 nolu karar ile davacının üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının … 4. Noterliği’ne 13/09/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya usulüne uygun olarak 14/10/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ihraç edildiğini öğrenen davacının hak düşürücü süre içerisinde ihraç kararına karşı yasal başvurusunu yapması gerektiğini, bu nedenle dava açma süresinin geçtiğini, davacının 30/12/1995 tarihinde davalı kooperatife üye olduğunu ve 1999 yılında yapılan genel kurulunda kooperatif yönetimine seçildiğini ve her dönemde yönetim kurulu başkanlığı yapıldığını, davacının görevini kötüye kullandığını, genel kuruldan sadece tapuların kura listesine göre uygun üyeler adına veya kooperatif tüzel kişiliği adına alınması yönünde yönetim kuruluna yetki verildiği halde davacı, arsa sahiplerinden almış olduğu 11 adet tapuyu kendi üzerine geçirmiş olduğunu ve bu sebeple zimmet suçu işlediğini, bu durumun … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava ikame edildiğini ve mahkemece 17/11/2016 tarih ve 2012/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı ile mahkumiyet aldığını, davacının kendi üzerine aldığı 11 dairenin satış işlemlerinin gerçekleştiği gün, davacının şahsi borçları sebebi ile … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2006/… Esas, … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2006/… ve … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/… Esas sayılı dosyaları ile başlatılan işlem sonucu söz konusu 11 dairenin üzerine haciz konulduğu ve kooperatifin büyük zararlara uğramasına ve bu dairelerin satışına sebep olduğunu, davacı … kooperatif üyeliğinden ihraç kararına itiraz ettiğini kabul etmediğini, davacının kooperatife üyeliği boyunca ödemesi gereken aidat borçlarını ödememesi sebebiyle kendisine … 4. Noterliği’nde 06/04/2015 tarih ve … yevmiye nolu 1. İhtarname ve … 4. Noterliği’nde keşide edilen 25/05/2015 tarih ve … yevmiye nolu 2. İhtarname ile ihtar edildiği halde ödememesi sebebi ile kooperatif yönetim kurulu 02/09/2015 tarih ve kooperatif yönetim kurlunun 23 sayılı kararı ile üyeliğinden haklı sebeplerle ihraç edildiği ve bu karar 20/02/2016 tarihinde yapılan genel kurulda oy birliği ile kabul edildiğini, usul ve yersiz yasaya aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; 2. ihtarnamenin yasaya uygun olarak tebliğ edilmediği, ihtarı çıkaran noterliğin ve dosyamız davalısının ihtarın Tebligat Kanunun 21. maddesine göre yapılması gerektiğine dair bir talimatının olmamasına rağmen davacının ortaklıktan çıkarılmasına dair yönetim kurulu kararının da Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapıldığı ve adresin kapalı olma nedeninin de belirtilmediği göz önüne alındığında davacıya çıkarılan 2. ihtarnamenin yasaya uygun olmadığı, 2. ihtarname ve ortaklıktan çıkarılmaya dair yönetim kurulu kararının tebliği aşamasında usulüne uygun tebligatlar yapılmadığı, yasaya uygun olmayan ihtarnameye ve tebligatlara dayanılarak kooperatif ortağının ihraç edilmesinin mümkün olamayacağı, davalı kooperatifin 02/09/2015 tarihli çıkarma kararının bu sebeple geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının kooperatif üyeliğinden ihracına dair 02/09/2015 tarihli ihraç kararının iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebi ile; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde olmadığını, davacı tarafından müvekkil kooperatif yönetim kurulunun 02/09/2015 tarih ve 23 sayılı kararı ile üyelikten çıkarıldığını ve üyelikten çıkarıldığına ilişkin kararın kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dava dosyası ile açılan davada davacının kooperatif üyeliğinin ihraç nedeniyle son bulduğu cevap dilekçesinde bildirildiğini, davacının ihraç kararına karşı yasal başvurusunu yapması gerekmekte iken, bu süreyi aştıktan sonra dava ikame ettiğini, bu nedenle de dava açma süresi geçtiğini, diğer yandan davacı tarafından kendisine yapılan ihraç kararının tebliğinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde genel kurula herhangi bir itirazda bulunulmadığını, 20.02.2016 tarihinde yapılan genel kurula da katılmadığını, ayrıca Mahkemece davacının 30/12/1995 tarihinde davalı kooperatife üye olup 1999 yılında yapılan Genel Kurulunda kooperatif yönetimine seçildiğini ve her dönemde yönetim kurulu başkanlığı yapması, bu görevi sırasında görevini kötüye kullanarak, kooperatifi zarar uğratması, eylemlerinin suç oluşturması nedeniyle hakkında … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/11/2016 tarih ve 2012/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyet kararı doğrultusunda TMK’nun 2. maddesini göz önünde bulundurarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi nedeniyle de karar kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tapu iptal ve tescil istemli dava açtığını, dava sırasında davacının davalı kooperatiften ihraç edildiğini öğrendiklerini, davacıya usulüne uygun tebliğ edilmiş bir ihraç kararı bulunmadığını ileri sürerek davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise ihraç kararının usule uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ve iş bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesine ve davalı Kooperatif Anasözleşmesi’nin 14. maddesine göre parasal yükümlüklerini yerine getirmeyen ortak hakkında çıkarma kararı verilebilmesi için gerçek borç durumunu yansıtan iki ihtarın tebliğ edilmesi, kanun ve anasözleşmede yazılı süreler içinde ortak tarafından borcun ödenmemesi gerekmektedir.
Davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 25.05.2015 tarihli … sayılı ikinci ihtarnamenin 12.06.2105 tarihinde muhatabın adresi kapalı olduğundan adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan bahisle Tebligat Kanunu 21. Maddesine göre tebliğ edildiği, 02.09.2015 tarihli davacının üyelikten çıkartılması kararının ve 13 Ekim 2015 tarih … nolu ihtarnamenin ise 14.10.2015 tarihinde adresi kapalı olduğundan muhtara tebliğ edildiği, davalı kooperatifin 20.02.2016 tarihli genel kurul kararı ile davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacıya usulüne uygun şekilde 2. ihtarnamenin tebliğ edilmediği, çıkarma kararının usulüne uygun tebliği ile kararın niteliğinin ve üyenin hangi gerekçelerle ihraç edildiğinin öğrenilmesinin sağlanmış olacağı, bu nedenle ortaklar hakkında şahsi nitelik taşıyan kararların usulüne uygun tebliğinin zorunlu olduğu, davacıya ihraç kararının da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin ispat edilemediği, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ihracına karar verildiği, bu nedenle davacının ceza mahkemesinde yargılanmasının sonuca etkili olmadığı davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 29/12/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır