Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/906 E. 2022/1177 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/906 – 2022/1177
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/906
KARAR NO : 2022/1177
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2020
NUMARASI : 2015/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … KİMYA ENDÜSTRİ MERKEZİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av.
DAVALI : … İNŞAAT SIHHİ TESİSAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
YAZIM TARİHİ :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2020 tarih ve 2015/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında mal alım satımından kaynaklı ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten her mal alımının akabinde tekrar fiyat farkı, palet iadesi ve nakliye yan bedeli adı altında iade faturaları kestiğini, müvekkili şirketin her mal alımından sonra kestiği faturalara karşı davalı tarafından iade faturaları kesilerek borcundan düşülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davalı tarafından müvekkili şirkete haksız yere kesilen ve hileli yollarla borcundan düşülen rakamların bir kısmına karşılık olarak davalı şirkete iade faturası kestiğini ve faturanın davalı şirkete tebliğ edildiğini, gerçekte palet iadesi yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilen faturalar ve gerçeğe aykırı düzenlenen fiyat farkı faturası nedeniyle haksız ve hileli olarak davalının cari hesabındaki borç hanesinde düşen rakamlar ve davalının diğer alışverişlerinden kaynaklı borçları toplamı olan 14.816,95.TL borcun müvekkili şirkete ödenmesi için davalıya ihtar çekildiğini, ihtara rağmen yine ödeme yapılmaması nedeniyle davalı hakkında Mersin 1 İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin tüm ferileri ile birlikte devamını, davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının hukuki mesnetten yoksun olup kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davacı şirkete hiç bir borçlarının bulunmadığını, tüm alışverişlerin usulüne uygun kesilmiş fatura karşılığı ödendiğini, davacı şirketin iddialarının hiçbirisinin temsilcisi bulunduğu şirketle ilgisi bulunmadığını, palet iadeleri ve mal iadelerinin gerçekte yapıldığını ve temsilcilerinde bu iadelere göre işlem yaptığını, davacı şirketle 3 yıl alışveriş yapıldığını, bu alışveriş döneminde tüm alışverişler ve iadelerin faturalı yapıldığını ve bu faturalar karşılığı ödemelerin yapıldığını belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2020 tarih ve 2015/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine Mersin 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı takip dosyasında 9.245,95.TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda işleyecek %11,75 ticari avans faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline ilişkin icra takibine yönelik davalı borçlunun itirazının iptali ile, takibin devamına, 9.245,95.TL asıl alacağın %20’si olan 1.849,19.TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; her ne kadar mahkemece, incelenen Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında, müvekkili şirketin çalışanları ile davalı yetkilileri arasında, ürünlerin fiyatları üzerinde anlaşma yapıldığına dair bir tespitin bulunmadığı, davalıya verilen ürünlerin fiyatlarının liste fiyatından farklı olmasının davacının alacağının bulunduğunu ispat için yeterli olmadığı gerekçesine dayanılarak dava kısmen reddedilmişse de bekletici mesele yapılmasına gerek duyulmayan Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında müvekkilinin defterlerine gerçeğe aykırı kayıtları yapan ve anılan iade faturalarını kestirerek kendisine ve davalı şirkete çıkar sağlayan çalışanlar ceza almış olduğundan Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığı yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda diğer alacakların yanında 28.05.2014 tarihli ve … nolu fatura nedeniyle de davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmemiş olmasının hatalı ve mahkemece diğer tüm raporlarla çelişkili bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, müvekkili şirketin, davalıdan mahkemece hükmedilen 9.245,95.TL alacağının yanında 28.05.2014 tarihli ve … nolu fatura nedeniyle de alacaklı olduğundan yerel mahkeme kararının anılan faturaya dayalı red kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu dışındaki tüm raporlarda, bilirkişilerin davalının ticari dafterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığını tespit etmişken hükme esas alınan raporda davalının defterlerinin sahibi lehine delil teşkil ettiğinin ileri sürülmesi de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle mahkemece davanın haksız olarak reddedilen kısmına yönelik verilen kararın istinaf incelemesinin yapılarak kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı şirket temsilcisi istinaf talebi ile; mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ise de kararın doğru olmadığı mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, maalesef yerel mahkeme kararlarının davanın her aşamasında itirazlı olan kayıtlara ve bilirkişi raporuna itibar edilmediğini, şirket kayıtlarında davacı şirkete hiçbir borcun bulunmadığını, dava dilekçesinde dayanılan ve davalıya gönderilen ihtarnamede bahsi geçen fatura veya başkaca bilgi belgenin şirkete tebliğ edildiğini, şirket kayıtlarında böyle bir fatura da bulunmadığını, şirket kayıtlarında muhatap şirkete ait ödenmemiş fatura bulunmadığını, ödenmemiş hiçbir faturayı kabul etmediklerini, tüm alışverişlerin usulüne uygun kesilmiş fatura karşılığı ödendiğini, galan malların fatura ve sevk irsaliyesi ile birlikte gelir, ödemelerde bu faturalar karşılığı yapıldığı, mal iadeleri ve yine palet iadeleri de usulüne uygun yapıldığını, yargılama aşamasında bilirkişi raporlarına defalarca itiraz edilmesine karşın, itirazların giderilmediğini, mahkemenin itirazlı ve dosya kapsamı ile örtüşmeyen rapora ve delillere itibar ederek karar vermiş olup bunun doğru olmadığını, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu verilmiş olan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin, davacı şirket çalışanları ile anlaşarak, hileli davranışlarla, liste fiyatının çok altına ürünler aldığı, bu şekilde şirketi zarara uğrattığı bu sebeple ve yine taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle bakiye alacakları olduğundan bahisle icra takibi başlattığı itiraz üzerine takibin durduğu ve itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı tarafından, davalı şirketin, davacı şirket çalışanları ile anlaşarak, hileli davranışlarla, liste fiyatının çok altına ürünler aldığı ve satın aldığı ürünleri fiilen iade etmediği halde iade etmiş gibi işlemler yapılarak bu şekilde şirketi zarara uğrattığı ve cari hesaptan kaynaklı alacak talep edilmiş ise de, taraflar arasında satış şartlarını ihtiva eden ticari bir sözleşme bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, peşin satışlarda fiyatın farklı, kısa ve uzun vadeli satışlarda fiyatın farklı olacağı, iskonto ve pazarlık usulü ile fiyat farklarının meydana gelmesinin muhtemel olduğu, tüm bu nedenlerle davacının davalıdan fiyat farkı talep edemeyeceği, davalının, davacı şirket çalışanı İbrahim Başböyük ile, davacıyı zarara uğratma kastıyla ürün fiyatları üzerinde anlaşma yaptıklarına dair Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında bir tespite de yer verilmediği, TBK.nun 74. maddesi gereğince, zarar verenin kusurlu olup olmadığına dair ceza hakiminin değerlendirmesinin hukuk hakimini bağlamayacağı, bu nedenle, ilk derece mahkemesince, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmemiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Faturanın içeriğine yasal süresi içerisinde itiraz edilmemesi faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesini doğurmakla beraber, tek başına faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapılmış olduğu anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. (YARGITAY 11. HD’nin 2019/3111 -2019/7939 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir)
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından yukarıda belirtilen Yargıtay kararında da izah edildiği üzere davalının 5.571,00 TL bedelli faturaya itiraz etmemiş olmasının bu fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmeyeceği tüm bu nedenlerle, mahkemece davanın red edilen kısmı bakımından davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının davacıdan mal aldığı ve satın alınan bir kısım mal bedellerinin ödenmediğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2020 tarih ve 2015/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalı şirket temsilcisi tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 631,59.TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 157,89.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 473,70.TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)a-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
b-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 26/10/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır