Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/882 E. 2022/1181 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/882
KARAR NO : 2022/1181
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS 2019/… KARAR
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… -…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas 2019/… karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin mobilyacılar sitesi …. N:… Yüreğir/Adana adresinde yatak imalatı yapmakta iken ekonomik durumu bozulduğunu ve keşide etmiş olduğu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… sayılı dosyası ile Yapı Kredi Bankası A.Ş … ait 28.08.2017 keşide tarihli, 7.500,00.TL meblağlı, … nolu, 29.08.2017 keşide tarihli, 8.400,00.TL meblağlı, … nolu, 28.09.2017 keşide tarihli, 8.400,00.TL meblağlı, … nolu, 20.09.2017 keşide tarihli, 5.000,00.TL meblağlı, … nolu, 30.08.2017 keşide tarihli, 10.000,00.TL meblağlı, … nolu, 31.09.2017 keşide tarihli 10.000,00.L meblağlı, … nolu ve Garanti Bankası A.Ş … ait 31.08.2017 keşide tarihli,10.000,00.TL meblağlı, … nolu, 31.09.2017 keşide tarihli, 10.000,00.TL meblağlı … nolu toplam 8 adet çeki davalı …’a keşide ettiğini, Adana 14. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… sayılı dosya alacaklısı … olup borç miktarının 64.300,00.TL olduğunu, bu şahıs şüphelilerden … ve …’in yanında sigortalı olarak çalışan işçiler olduğunu, bu şahsın da müvekkili ile herhangi bir alışverişinin bulunmadığını, müvekkilinin yine adına kayıtlı olan… plakalı aracın trafik kaydına da borçlarına mahsuben …’e devrettiğini, dava dışı … Adana 14. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… sayılı dosyası ile takip yapan … dava dışı …’in yanında çalışmasına ve …’in alacaklı olduğu dosyada karşılık olmak üzere belirtilen gayrimenkul içerisindeki ekipmanlar ve müvekkili adına kayıtlı olan… plakalı araç devir edilmesine rağmen dava dışı olan … ve …’in dosyayı infaz etmedikleri gibi Adana 3. İcra Mahkemesinde 2017/… sayılı dosya ile … ve yine Adana 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2017/… sayılı dosya ile müvekkilinin ceza alması için şikayette bulunduklarını beyanla söz konusu 8 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/701 esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde ise özetle; müvekkilinin mobilyacılar Sitesi …. Yüreğir/Adana adresinde yatak-baza imalatı yapmakta iken keşide etmiş olduğu çeklerin karşılıksız çıktığını, Yapı Kredi Bankası A.Ş … ait … nolu 20.02.2018 keşide tarihli 7.500,00.TL bedelli, Yapı Kredi Bankası A.Ş … ait … nolu 31.03.2018 keşide tarihli 15.000,00.TL bedelli, Yapı Kredi Bankası A.Ş … ait … nolu 31.04.2018 keşide tarihli 15.000,00.TL bedelli 3 adet çekin davalı …’e keşide edildiğini, müvekkilince bu çeklerden kaynaklı borcun ödenmesi amacı ile bazı taşınmazlar ile… plakalı aracın davalıya devredildiğini, davalı tarafça dava konusu çeklerden kaynaklı alacağını almasına rağmen müvekkili hakkında şikayette bulunulduğunu belirterek müvekkilinin söz konusu çeklerden dolayı davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davalı vekili, davaya konu Adana 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra dosyasının çeke dayalı icra takibi olduğunu, dava konusu çeklere ilişkin herhangi bir ödemenin olmadığının, davacı ile müvekkili arasında hiçbir alacak verecek meselesinin olmadığını, müvekkilinin alacağının …’den olup …’in de müvekkiline olan borçlarından dolayı bu çekleri verdiğini beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Yerel mahkemece verilen karar ile; ” davacı ile asıl ve birleşen dava davalıları arasında dava konusu edilen çeklere ait davacının bu çeklere karşılık gayrimenkul ve araç devir sureti ile yerine getirdiğini iddia ettiği, borca karşılık olduğu bildirilen ve ödemelere ilişkin yapılan devir ve temlik kayıtlarında çek borcuna karşılık ödemenin ispatlanamadığı, bu anlaşmanın şifahi olduğu, davacı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de, dava konusu edilen çek miktarları dikkate alınarak HMK’nun 201 maddesi kapsamında tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, davacının yemin deliline dayandığı, mahkememizce yemin teklifi hususunda davacıya süre verildiği, davacı tarafça 24.07.2019 tarihli dilekçe ile yemin teklifinde bulunulmayacağının bildirildiği, davacının asıl davada …’a keşide ettiği 8 adet çek bakımından çeklerin ödeme aracı olması karinesinin aksine çeklerin bedelsiz kaldığı yönündeki iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, yine birleşen davada davalı … yönünden dava dışı … ve …’e … parsel, … numaralı taşınmazı herhangi bir bedel almaksızın dava konusu çeklere karşı ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği, davacının yemin deliline de dayanmadığını bildirdiği anlaşılmakla, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı olmak üzere reddine, davacının takipten sonra açmış olduğu menfi tespit davasında takibin durdurulmadığı ve davacının iş bu davayı açmakta kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davalarda davalıların talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatlarının ayrı ayrı reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; Adana 14.İcra Müdürlüğünde 2017/… sayılı dosya alacaklısı … olduğunu, borç miktarının 64.292,00.TL olduğunu, bu şahıs şüphelilerden … ve …’in yanında sigortalı olarak çalışan işçi olduğunu, icra takibine konu çekler şüphelilerden …’e verildiğini, müvekkilinin … ile bir ilgisi bulunmasa da … dava dışı …, … ve …’e ait iş yerinde çalıştığını, bu şahıslarla müvekkilinin annesi amca çocukları olduğunu, müvekkilinin adına kayıtlı olan … plakalı 2015 model Ford Transit marka aracın trafik kaydını da borçlarına mahsuben …’e devir ettiğini, Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyası için açılan davada, davalı taraf davacı ile yakın akraba ilişkisi olduğu gibi gerekse hata, hile, ikrah ve gabin gibi davalarda HMK 240 ve 265. Maddeleri hükümlerine göre tanık dinlenmesi yasal zaruret olmasına rağmen dava dilekçesinde gösterdikleri tanıkların dinlenmediğini, ilk derece mahkemesi tarafından tanıklar dinlenmeden karar verildiğini, delilleri açısından davalıya yemin teklif edip etmeyeceğini sormadan karar vermesinin ve sözlü savunma için süre vermeden karar verilmesinin yasal olmadığını, belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını beyan etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava ve birleşen dava, kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından, dava konusu 8 adet çeki davalı …’a keşide ettiği ve çeklerin karşılıksız çıkması sonucu hakkında Adana 14. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… sayılı dosya ile takip başlatıldığı, davalı …’ın, dava dışı … ve …’in yanında sigortalı olarak çalışan işçi olduğu, bu şahıs ile herhangi bir alışverişinin bulunmadığı, dava konusu çeklerin …’den alınan sünger, yay, keçe gibi yatak ve baza ürünleri için keşide edildiği, ancak …’in talimatı ile …’e verildiği, hakkındaki icra takibinden sonra …, … ve … ile bir araya gelip anlaşma sağladıkları, anlaşmaya göre adına kayıtlı taşınmazının, içerisinde bulunan makinelerle birlekte …’e tapuda herhangi bir bedel almaksızın borçlarına karşılık olmak üzere devredildiği, yine adına kayıtlı olan… plakalı aracı borçlarına mahsuben …’e devrettiği, çeklerin bedelsiz kaldığı iddia edilerek Adana 14. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… sayılı dosyasında takibe dayanak teşkil eden 8 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş, birleşen dosyada ise, aynı nedenlere dayanarak, davalı …’e keşide edilen 3 adet çekin de bedelsiz kaldığını belirtilerek, dava konusu çeklerden dolayı davalıya borcunun bulunmadığının tespiti talep edilmiş, davalı … ise, dava konusu çeklerin, …’in kendisine olan borcuna karşılık olarak aldığını ve bedellerinin ödenmediğini savunmuş, birleşen dosya davalısı … ise, dava konusu çeklere ilişkin herhangi bir ödemenin olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 14. İcra Müdürlüğü’ne ait 2017/… sayılı dosya ile davalı … tarafından, keşideci davacı aleyhine 8 adet çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Adana C.Başsavcılığı’nın 2018/… Soruşturma sayılı dosyasında davacının müşteki, şüphelilerinin …, …, … ve … olduğu, şüpheliler hakkında inancı kötüye kullanmak, dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından dolayı yapılan soruşturma sonucu Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu çeklerin bedellerinin, davacı tarafından taşınmaz ve araç devri suretiyle ödenip ödenmediği, çek nedeniyle davacının davalılara borcu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/(19)11-925 – 2021/734 sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Somut olayda, davacı tarafından , dava konusu çeklerin dava dışı … ile olan ticari ilişki kapsamında düzenlendiği ve onun talimatıyla birleşen dosya davalısı …’e verildiği, davalı …’ın ise bu şahsın işçisi olduğu, çeklerin karşılıksız kalması sonucu tarafların bir araya gelerek, çek bedellerinin, adına kayıtlı olan taşınmaz ve araç devri suretiyle ödeneceği hususunda anlaştıkları ve anlaşma gereği devir işlemlerinin yapıldığı, böylelikle çeklerin bedelsiz kaldığı iddia edilmiş ise de, çeklerin ödeme aracı olması karinesinin aksine, çeklerin bedelsiz kaldığı yönündeki iddianın yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafından, iddiasını ispat açısından her hangi bir yazılı delil sunulmadığı, davacı adına olan taşınmaz ve aracın devir ve temlik kayıtlarında çek borcuna karşılık yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmadığı, davalılar hakkında inancı kötüye kullanmak ve dolandırıcılık suçlarından başlatılan soruşturma sonucunda ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, taraflar arasında akrabalık ilişkisi olsa dahi akrabalar arasında senet ilişkisi kurulmuş olduğundan, davacının iddiasını tanık beyanları ile ispatlanamayacağı, HMK.nun 200.ve 201.maddeleri dikkate alınarak davada tanık dinlenemeyeceği, davacının yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini belirttiği, dolayısıyla ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını ispatlayamadığı, ilk derece mahkemesince, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olap, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin davanın ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 44,40.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Birleşen dava yönünden, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL maktu istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
…-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki kabul edilen dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere karar verildi.26/10/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır