Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/855 E. 2022/1133 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/855 – 2022/1133
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/855
KARAR NO : 2022/1133
KARAR TARİHİ : 03/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : … BANKASI T.A.O.
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-…
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından, borçlular aleyhine kredi borcundan dolayı Adana 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların yapılan icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, dava dışı … Beton Şirketi ile diğer borçluların Kredi Genel Sözleşmesi uyarınca müvekkilinden kredi kullanıldığını, ödemelerin yapılmayınca hesabın kat ettiğini ve borçluların yine ödeme yapmaması üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; müvekkillerin dava dışı … Beton Şirketinin imzalamış olduğu Kredi Genel Sözleşmesi’nin 31. Sayfasını ve 34. Sayfasını kefalet türü müteselsil kefalet olarak imzaladıklarını, müvekkilleri tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davanın esastan reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Kefalet Sözleşmelerini düzenleyen onbeşinci bölüm ve şekil şartlarını düzenleyen 583/1. Maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmüne yer verildiği, davaya konu Kredi Genel Sözleşmesinin incelenmesinde, davalıların Kefil Kabul Beyanlarının bulunduğu, sözleşmenin 29. Ve 30. Sayfalarında Kefalet Hükmü başlığının altında davalıların imzasının bulunduğu, sözleşmenin 31. ve 34. Sayfalarında davalıların imzalarının bulunduğu, ancak davalıların kendi el yazılarıyla yükümlülük altına girdiklerine dair bir beyanının bulunmadığının anlaşıldığı, dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davası olup, davacı ile dava dışı … Beton Şirketi arasında imzalanan; Kredi Genel Sözleşmesinin kefalete ilişkin hükümlerinin şekil şartı olarak belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 583/1. maddesine uygun düzenlenmediği, bu kapsamda davalıların kefalet sözleşmelerinin geçerli olmadığı ve dosya kapsamında başkaca, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından, davalıların bu kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ise de kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin, sözleşmenin davalıların kendi el yazılarıyla yükümlülük altına girdiklerine dair bir beyanının bulunmadığı dolayısıyla davalıların kefalet sözleşmelerinin geçerli olmadığına dair gerekçesinin kabul edilebilir olmadığını, davalıların Kredi Genel Sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını kabul etmekte ve sözleşmedeki imzaların kendilerine ait olmadığı yönünde herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu halde davalıların imzaladıkları sözleşme ile bağlı olduklarının açık olduğu, takip dayanağı Kredi Genel Sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere, davalıların sözleşmenin 31 ve 34 sayfalarını “Bağımsız Müteselsil Kefalet” türünü de açıkça belirtmek suretiyle el yazıları ile yazıp imzaladıklarını, bu kapsamda mahkemenin davalıların kendi el yazılarıyla yükümlülük altına girdiklerine dair bir beyanının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca Genel Kredi Sözleşmesinin ilk sayfasında kredi limitinin 3.000.000. TL olduğu yazılı olup, bu sayfada da davalıların bizzat imzaları bulunduğunu, mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalıların Genel Kredi Sözleşmesinin “Kefil Kabul Beyanı”nı da ayrıca imzaladıklarını, dolayısıyla davalıların kefil sorumluluklarını bilerek, inceleyerek ve bunu bildiğini beyan ederek bağımsız müteselsil kefil olarak imzalamış oldukları sözleşmede davalıların kendi el yazılarıyla yükümlülük altına girdiklerine dair bir beyanının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesini hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı … Beton Şirketi ile diğer borçluların Kredi Genel Sözleşmesi uyarınca müvekkilinden kredi kullanıldığını, ödemelerin yapılmayınca hesabın kat edildiğini ve borçluların yine ödeme yapmaması üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuş olup, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesinde; kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu düzenlemesi yer almaktadır. (Yargıtay 19. HD’nin 27/01/2020 tarih ve 2018/2163 Esas, 2020/72 Karar, Yargıtay 19. HD’nin 01/06/2020 tarih ve 2018/1415 Esas, 2020/720 Karar, Yargıtay 19. HD’nin 01/06/2020 tarih ve 2018/1619 Esas, 2020/704 Karar)
TBK’nun 583.maddesinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartına ilişkin kurallar taraflarca ileri sürülmese dahi hakim tarafından resen nazara alınması gerekmektedir.
Sözleşme tarihinin 07.05.2014 olduğu, sözleşme tarihinin 6098 Sayılı TBK’nun yürürlük tarihinden sonra olduğu, davalıların sözleşmeyi kefil olarak imzaladıkları ve kefillerin sorumlu olduğu miktarın kefillerin el yazısı ile yazılmaması nedeniyle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-… Bankası T.A.O.’nun Resmi Gazetede yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 11. maddesi ile 6219 sayılı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununa eklenen geçici 5. madde kapsamında harçtan muaf olduğu, istinaf başvurusu sırasında harç alınmadığı ve iade edilecek harç bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 03/10/2022 tarihinde karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Üye
¸e-imzalıdır

Katip
¸e-imzalıdır