Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/851 E. 2022/1174 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/851
KARAR NO : 2022/1174
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI : 2014/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : … -T.C.No:…-
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … PROJE DENETİM MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK İNŞAAT VE TİC. LTD. ŞTİ.-
2- … -T.C….-
VEKİLİ : Av. …-
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 29/04/2014 tarihinden bu yana davalı şirketin %49 hisse sahibi ortağı olduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, davalı …’in ise şirketin %51 hissedarı ve aynı zamanda şirket müdürü olduğunu, müvekkilinin şirket hisselerini eşi …’in hastalığı döneminde 29/04/2014 tarihinde kendisinden devraldığını, devir işleminden birkaç hafta sonra …’in vefat ettiğini, eski ortak …’in hastalığı döneminde başlayan şirket içi yönetim ve ortaklar arası güven sorunlarının müvekkili …’in hisselerini devralması ve …’in vefatı sonrasında ciddi bir boyuta ulaştığını, ancak müvekkilinin hisseleri devraldıktan sonra hiçbir şekilde şirkete sokulmadığını, şirketin işleri ile ilgili bilgi alamadığını, bilinçli olarak uzaklaştırılmaya, saf dışı bırakılmaya çalışıldığını, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin maddi olarak şimdiye kadar hiçbirşey alamadığını, davalı tarafın iyi niyetli olmadığını belirterek, davalı … Proje Denetim Müşavirlik Mühendislik İnşaat ve Tic. Ltd. Şti.’nin feshi ile tasfiyesine, şirket müdürü davalı …’in müdürlük görevinden dava süresince tedbiren el çektirilerek şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın ileri sürdüğü hususların gerçeğe aykırı olduğu gibi mahkemeden şirketin feshini istemeye haklı neden oluşturacak ağırlıkta olaylar olmadığını, davacının şirkete alınmaması veya şirketten uzaklaştırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının şirkete hiçbir katkıda bulunmadığını, şirketin yaptığı işin niteliği gereği davacının şirket işlerine katkıda bulunacak teknik yeterliliğinin de olmadığını, şirkete ait … plaka sayılı aracın davacının elinde olduğunu, davacının şirkette herhangi bir biçimde görev almadığından, aracı sadece şahsi işlerinde kullandığını ve başkalarına da kullandırttığını, aracın şirkete teslim edilmesinin istenmesine rağmen davacının aracı teslimden çekildiğini, müvekkili …’in önceki ortak olan davacının eşinin hastalığı boyunca ve davacıya hisse devri yapıldıktan sonra davacının idiasının aksine eski işleri devam ettirdiği gibi yeni projeler aldığını, şirketin devamlılığını sağlamaya çalıştığını, borçların ödenmesine gayret ettiğini, davacının iddia ettiği gibi rekabet ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarda bulunmadığını, şirket müdürünün rekabet yasağına aykırı davranışı iddiasının ancak şirket tarafından ileri sürülebileceğini, bu nedenle müvekkili … yönünden husumet itirazında bulunduklarını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; davalı … … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı … Proje Denetim Müşavirlik Mühendislik İnş. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü ile; Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bulunan … Proje Denetim Müşavirlik Mühendislik İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; şirketin fesih ve tasfiyesi ile davalı şirket müdürü …’in şirketi temsil ve ilzam yetkisinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir yolu ile kaldırılarak şirkete kayyım atanması talepli 07.11.2014 tarihinde açılan davada, mahkeme tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilerek 5 yılı aşkın bir yargılama sonucunda davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine davalı şirket yönünden davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, mahkeme karar gerekçesinde şirketin feshi amacıyla açılan davanın şirkete karşı açılması gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarının bu davada taraf sıfatı bulunmadığı bu nedenle davalı … hakkında açılan davanın davalı sıfatı yoluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği, davalı şirketin iki ortaklı şirket olduğu, davacının 392 pay davalı … ise tek başına yönetemeyeceklerini beyan ettiği, şırket ortaklarının şirketi devam ettirme ifadelerinin bulunmaması karşısında davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğinin belirtildiğini, mahkemenin bu kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, davalı … Proje Denetim Müşavirlik Mühendislik İnşaat ve Tic. Ltd. Şti. davalı … ile davacı müvekkilin eşi … adına iki ortaklı olarak kurulduğunu, davalı …’ın %50 hisse sahibi, davacı müvekkili eşi …’in ise %49 hisse sahibi olduğunu, her iki ortağında şirketi temsil ve ilzama yetkisi bulunmadığını, davalı şirket müvekkili eşinin sağlığında davalı şirket oldukça önemli ve yüksek getirisi olan proje ve danışmanlık hizmetleri yaparak şirket malvarlığı iyi bir seviyeye yükseldiğini, davacı müvekkili eşi …’in 2013 yılı Temmuz ayında rahatsızlanarak kanser tedavisi için hastaneye yatması ve sonrasında şirket işlerini yapamaz hale gelince davacı eşinin hisselerini 29.04.2014 tarihinde devraldığını, davacının hisse devralmasından birkaç hafta sonra eşinin vefat ettiğini, davacı müvekkilinin hisseleri devraldıktan sonra şirkete sokulmadığı, şirket işleri ile ilgili bilgi alamadığını, şirket kayıt ve defterlerini incelemesine izin verilmediğini, davalı … ve oğlunun kötü niyetli olduğunu anlayan davacı 07.11.2014 tarihinde açtığı davada şirketin fesih ve tasfiyesi ile davalı şirket müdürü …’in şirketi temsil ve ilzam yetkisinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir yolu ile kaldırılarak şirkete kayyım atanması talep edilmiş ise de mahkeme tarafından tedbir talebi reddedilmesi üzerine davalı ve oğluna şirketin içini boşaltmak için fırsat doğduğu, davalı şirket çalışanları dahi … proje Denetim Müşavirlik Ltd. Şti.’nde çalışmaya başladığını, davalı şirket gayri faal hale getirilerek şirket adına kredi çekilmek ve şirkete ait araçlar satılarak kredi borcunun kapatılmasında kullanılmak suretiyle davalı şirketin içi boşaltıldığını, dava dilekçesinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istenmekle birlikte davalı şirket ortağı ve müdürü …’in şirketi temsil ve ilzam yetkisinin dava sonuna kadar ihtiyati tedbir yolu ile kaldırılarak şirkete kayyım atanması talep edilmiş olması nedeniyle davalı …’e husumet yöneltildiğini, davalı şirket ortağı ve müdürü … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme yasal mevzuatı somut davaya uygulamakta hataya düştüğünü, yasa koyucunun amacına ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının çıkma payının gerçek değeri saptanmak suretiyle davacı lehine belirlenecek çıkma payı alacağına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen kararın davanın kabulüne yönelik kısmının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini şöyle ki, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili … tarafından davacıya şirket hakkında bilgi verilmemesi şirketin feshi için yeterli sebep olmayıp … proje denetim mühendislik şirketinin ortağı olmasının da şirketin devam etmemesinin haklı sebep olmadığını, müvekkili …’in ortağı olduğu şirketin yeni kurulmuş bir şirket olmadığını 2008 yıllarından bu yana isim değiştirilerek devam edegelen bir şirket olduğunu, hatta bu şirketin bir zamanlar davacı tarafın ile ortaklığı söz konusu olduğunu, mahkemece davaya konu şirketin yeni kurulmuş bir şirket gibi ifade edilerek şirket ortaklığının devam etmesinin mümkün olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının ortağı olduğu müvekkili şirkete alınmaması veya şirketten uzaklaştırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkili …’in önceki ortak olan davacının eşinin hastalığı boyunca ve davacıya hisse devri yapıldıktan sonra da davacının iddiasının aksine, eski işleri devam ettirdiği gibi, yeni projeler de aldığını, söz konusu dönemde proje üretilerek şirketin devamlılığı sağlanmaya çalışmış, borçların ödenmesine gayret ettiğini, müvekkili … …’in, iyiniyet kurallarına aykırı davranış içerisinde olsa idi yeni projeleri bu şirket üzerine almayacağını, şirket belgeleri incelendiğinde müvekkilinin son derece iyi niyetle ve şahsi çabası ile yeni projeler aldığını ve şirketin devamı için gayret sarf ettiğinin görüleceğini açıklanan nedenlerle şirketin sona ermesini gerektiren şartlar oluşmadığını bu nedenlerle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının davanın kabule yönelik kısmının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirket ortağı olduğunu, davacının bilgi alma hakkının engellendiğini, diğer davalının davalı ile aynı yerde faaliyet gösteren ve davalı şirket ile aynı iştigal konusuna sahip şirkette ortak olduğunu, davalı şirketin tasfiyesi ile şirket müdürü diğer davalı …’in müdürlük görevinden el çektirilerek şirkete kayyum atanmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ortaklıktan çıkma yerine fesih tasfiye kararı verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca kayyum talepleri nedeniyle davalı …’e husumet yöneltildiğini bu davalı yönünden de red kararının doğru olmadığını savunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle fesih ve tasfiye davası olup, iş bu dava bakımından husumetin davalı şirkete yönetilmesi gerektiği, kayyım tayini bakımından diğer davalı …’in husumetinin bulunmadığı anlaşılarak ilk derece mahkemesince davalı … bakımından verilen husumet nedeniyle red kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 12.03.2015 tarihli dilekçesinde öncelikli taleplerinin davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, olmadığı takdirde ortaklık payının depo edilerek müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin karar verilmesin ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 04.12.2019 tarihli karar duruşmasında asıl taleplerinin davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, diğer şirket ortağı …’in davalı şirket ile iştigal konusu aynı olan şirkette ortaklığı bulunduğu, mevcut durumda ortaklığın devamının tüm ortaklar için çekilmez hale geldiği anlaşıldığından fesih ve tasfiye şartlarının bulunduğu, davacının tüm aşamalarda fesih ve tasfiye talebinde bulunduğu davacının talebi gibi karar verildiği halde bu aşamada ortaklıktan çıkma kararı verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebi bakımından hukuki yararın bulunmadığı gibi yargılamanın tüm aşamalarında fesih ve tasfiye talebinde bulunan ve talebi gibi karar verilen davacının çıkma payı alacak miktarına ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılarak davacı vekilince ileri istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Diğer şirket orağı …’in davalı şirket ile iştigal konusu aynı olan şirket kurarak bu şirket üzerinden davalı şirketin faaliyet konusuna ilişkin işlerle iştigal ettiği bu durumda ortaklığı devamının davacı yan bakımından imkansız hale geldiği ve fesih tasfiye şartlarının oluştuğu anlaşılarak davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekili ve davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 tarih ve 2014/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL istinaf karar harcının davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)a-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
b-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince istinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda oy birliğiyle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 26/10/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır