Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/850 E. 2022/1288 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/850
KARAR NO : 2022/1288
KARAR TARİHİ : 14/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2018/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI :… –
VEKİLİ : Av. … … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/11/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler gereği davalı şirketin müvekkili davacı Aski Genel Müdürlüğü’nün hizmet işlerini yürüttüğünü, söz konusu hizmet sözleşmeleri gereğince ve davalı şirkete bağlı olarak çalışan işçilerden biri olan …’in iş akdinin davalı şirket tarafından sona erdiğini, … kuruma çektiği ihtarname ile kıdem tazminatının tarafına ödenmesini talep ettiğini, bu talebin değerlendirildiğini ve hesap edilen 10.237,86.TL’nin 26/04/2016 tarihinde Türkiye İş Bankasında bulunan ilgili hesabına aktarıldığını, Aski Genel Müdürlüğü ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince davalı şirketlerin elamanı olarak çalışan işçilere karşı SSK primleri ve tazminatlar gibi tüm sorumlulukların şirkete ait olup, ASKİ Genel Müdürlüğü’nün bu konularda hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, belirterek çalışan … için 26/04/2016 tarihinde ödenen 10.2373,86.TL’nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; mahkemeye açılan rücu davasının zamanaşımına uğradığını, müvekkil şirketin adresinin İstanbul olduğunu, davaya bakmada İstanbul Çağlayan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, müvekkil şirket ile davacı idare arasında imzalanan ihale sözleşmesi gereğince müvekkil davacının asıl işi olan sayaç açma-kapama işini layıkıyla yerine getirdiğini, müvekkil tarafından yerine getirilen davacının bu asıl işinde, davacı asıl işverenliğinde personeller çalıştırdığını, personelin tüm denetim ve kontrolünün davacı idareye ait olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında ihale sözleşmesi imzalanmazdan önce de dava dışı işçi Aski asıl işverenliğinde aynı işi yerine getirmekte olduğunu, söz konusu personelin asıl ve gerçek işverenini davacı Aski Genel Müdürlüğü olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında asıl-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğunu, yasal değişiklik sonucu, işçi alacaklarına ilişkin müşterek-müteselsil sorumluğu kıdem tazminatı yönünden istisna getirildiğini, yasal değişiklik öncesinde kıdem tazminatından asıl-alt işveren müşterek-müteselsil sorumlu iken yasal değişiklik neticesinde kıdem tazminatından münhasıran idarelerin sorumlu kılındığını, yasal değişiklik ile kıdem tazminatından münhasıran idareler sorumlu kılındığı için davacının ödediği kıdem tazminatını müvekkil şirkete rücu etme hakkının bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile; 26/04/2016 tarihli Vakıfbank havaleli dekont ile yapılan ödeme nedeniyle davalı şirketten 9.890,58.TL nispetinde rücu hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; 9.890,58.TL’nin ödeme tarihi olan 26/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesinekarar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; Dava dışı işçi …’e tazminat olarak 10.237,86.TL kurumularınca ödendiğini, ödenen bu tazminatların tahsili için açılan rücu davasında yerel mahkemenin davanın kısmen reddi kararının red kısmı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, asıl işveren- alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu durumlarda, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, ancak kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumlu olduklarını, iç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda Yargıtay yerleşik içtihatları ve doktrin tarafların kendi aralarında sözleşme yapabileceklerini doğrultusunda görüş bildirdiklerini, A.S.K.İ. Genel Müdürlüğü ile davalı şirketler arasında imzalanan sözleşme gereği ASKİ Genel Müdürlüğü’nün bu konularda hiçbir sorumluluğu bulunmadığı imza altına alındığını, bu nedenlerle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin reddedilen kısmının istinaf taleplerinin kabulü ile red kısmı yönünden bozularak tam kabul kararı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; sözleşme hükümleri açıkça hatalı değerlendirildiğini, birlikte sorumluluğun aksi kararlaştırılmadığını, mahkemece son işveren olan davalının kıdem tazminatına ilişkin alacaklarından kendi dönemine isabet eden miktarların yarısından asıl işveren konumundaki davacının diğer yarısından davalı yüklenicinin sorumlu olduğunun kabul edilerek konusunda uzman bilirkişiden bu doğrultuda taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bozmayı gerektirdiğini, tüm sözleşme dönemleri ayrı ayrı değerlendirilerek sorumluluk belirlenmesi gerektiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunda yalnızca sözleşme ve teknik şartnamedeki hükümden alıntı yapıldığını ancak hangi dönemler arasında geçerli sözleşmenin değerlendirildiğinin belirtilmediğini, dava dışı işçi …’in 01/11/2021-28/02/2015 tarihleri arasındaki çalışmasında birden çok hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, burada bilirkişice tüm dönemlere ait sözleşme ve ekleri incelenmesini ve dönemsel olarak müvekkilin sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğini, kısaca işbu dosyadaki bilirkişi raporunda tek bir döneme ait sözleşme hükümlerine bakılarak değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, sorumluluk hükmü bulunmayan dönemlere ilişkin yarı yarıya sorumluluk esasına göre hesaplama yapılması gerektiğini, bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının müvekkil aleyhine olan kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat (Rücuen Tazminat)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket nezninde çalışan işçinin açtığı dava sonucu ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, dava dışı işçiye ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davacı ve davalı vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hallerinde davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.(Yargıtay 15.HD’nin 2021/933-2926 EK sayılı bu mahiyettedir)
Somut olayda Mahkemece bilirkişi raporu alınmış, bu rapor benimsenerek karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz edip, dava dışı işçinin çalıştığı dönemde birden fazla hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, 2011 ve 2015 yıllarındaki çalışmalarına ilişkin ihale dokümanlarının irdelenmediğini beyan ettiği, bu açıdan raporun eksik olduğu anlaşılmıştır. Davalının bu itirazı konusunda, eksik belgeler getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınıp, sözleşme ve şartname hükümlerine göre, davalının davaya konu ödenen kıdem tazminatı ve fer’ilerinden hangi dönem itibariyle sorumlu olup olmadığının tespiti ile yargılamaya devam edilmesi gerekir. Davalının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerindedir.
Açıklanan gerekçeye ve kaldırma sebebine göre davacı vekilinin ve sair istinaf istemlerinin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince tüm deliller toplanmadan karar verildiği anlaşılmakla HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden yargılama için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Taraf vekili tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının KABULÜNE,
2)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 59,40.TL istinaf karar harcının talep halende davacıya İADESİNE,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak alınan 169,00.TL istinaf karar harcının talep halende davacıya İADESİNE,
5)- Taraflar tarafından yatırılan yargılama giderlerinin ilk derce mahkemesi tarafından esas hüküm ile birlikte DEĞERLENDİRİLMESİNE,
6)-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 14/11/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır