Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/85 E. 2021/1427 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/85
KARAR NO : 2021/1427
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ..
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : Rücuen Alacak (Kasko Sigortası Kaynaklı)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …. plakalı aracın davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, aracın 21/10/2015 tarihinde kazaya karıştığını, kaza sonrası vefat ve yaralanmaların olduğunu, müvekkilinin davalı … şirketine kazayı ihbar ettiğini, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, bunun üzerine 05/08/2016 tarihli dilekçe ile davalıya bu davanın ve açılmış diğer davaların ihbar edildiğini, ihbar dilekçesinin 12/08/2016 tarihinde ulaştığını, mahkemece verilen karar üzerine durumun sigortaya 14/07/2017 tarihinde ulaşan dilekçe ile yeniden bildirildiğini, davalının ihbara rağmen ihbar edilmediği iddiasıyla sadece ana parayı ödeyip ibralaşmak istediğini, kendilerinin kabul etmediğini, ihbarın bulunduğunu, davalının ana para dışında kalana diğer masraflardan da sorumlu olduğunu ileri sürerek 76.180,00.TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendilerinin Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ihbar edilen olarak görülmediklerini, sorumluluğun faiz yönünden ihbardan itibaren başlayacağını, asıl davadaki ana parayı ödemeyi kabul ettiklerini, ibraname gönderdiklerini, davacının kabul etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; poliçenin İMM teminatına manevi tazminat taleplerinin dahil edilmiş olduğu, davacının Adana Asliye Ticaret 1. Mahkemesi’nin …. esas ve…. karar sayılı ilamı gereğince dava dışı kişilere, Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile ödemede bulunduğu, davacının Adana Asliye Ticaret 1. Mahkemesindeki yargılama nedeniyle davalı ….’ye mahkeme kararını 11.07.2017 tarihli dilekçe ile bildirdiği, söz konusu dilekçenin davalı … şirketine 12.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, yine davacı vekili tarafından e- mail üzerinden davalı … şirketine icra dosyasına yapılan ödemenin bildirildiği, davalı … tarafından ödemenin sadece ana para üzerinden yapılacağının ve bu şekilde ibranamenin imzalanıp eksik evrakın taraflarına iletilmesinin bildirildiği, davacı tarafından icra takip dosyasına 03.08.2017 tarihinde 76.180,00.TL ödeme yapıldığı, yapılan ödeme tarihi itibariyle davalı … şirketinin kasko poliçesinin ihtiyari mali mesuliyet klozu kapsamında sorumluluğunun bulunduğu ve bu sorumluluk tutarının poliçe limiti sınırının altında kaldığı, kazaya karışan aracın ticari kullanıma özgülendiği ve davacının avans faizi talebinin yerinde olduğu, davacının ödeme tarihi olan 03.08.2017 tarihinden itibaren davalıdan ödeme miktarını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk davada müvekkiline usulüne uygun yapılmış bir ihbarın bulunmadığını, kararda da ihbar olunan sıfatıyla müvekkili şirketin isminin geçmediğini, bu hususun bilirkişi raporunda ve mahkeme tarafından yanlış değerlendirildiğini, kararın icraya konulmasına kadar müvekkili şirkete yapılmış bir ihbarın da mevcut olmadığını, bu nedenle davalı tarafla birlikte davayı takip edemediğini ve gerekli savunmaları yapamadığını, belki de o dosyada davacı tarafla sulhen anlaşma ortamı sağlanabileceğini ve aynı zamanda icra dosyası üzerinden “tahsil harcı, başvuru harcı, vekalet ücreti, takip sonrası faiz, dosya masrafı” gibi kalemleri de ödeme tehlikesiyle karşı karşıya kalmayabileceğini, bu nedenle müvekkili şirketin asıl alacak haricinde diğer alacak kalemlerinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, Adana 1. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi, 03/08/2017 tarihli tahsilat makbuzu, davacı tarafından davalıya gönderilen 05/08/2016 ve 11/07/2017 tarihli ihbar yazıları ve bunların tebliğine ilişkin belgeler, bilirkişi raporu, daini mürtehin tarafından rehnin kaldırıldığına dair dosyaya sunulan dilekçe ve tüm dosya kapsamı.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, davacı sigortalı tarafından dava dışı 3.kişilere ödenen manevi tazminatın sigorta poliçesine dayalı olarak sigortacıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında 17/09/2013 tarihiden itibaren geçerli olmak üzere 3 yıl süreli kasko poliçesi düzenlendiği, sigortalı aracın 21/05/2015 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle dava dışı 3.kişiler tarafından davacı sigortalıya karşı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyasından manevi tazminat davası açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, 3.kişiler tarafından hükmedilen manevi tazminatın tahsili için davacı sigortalı aleyhinde Adana 1. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasından takip başlatıldığı ve davacı tarafından takip dosyasına 03/08/2017 tarihinde 76.180,00.TL ödeme yapıldığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Poliçede, … teminatına manevi tazminat talepleri de dahil edilmiş olup, bu husus davalının da kabulündedir. İhtilaf, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının davalıya ihbar edilip edilmediği, davalının anılan davadan haberi olup olmadığı, davacı sigortalının 3.kişilere yaptığı ödemenin ne miktarını davalı sigortacıya rücü edebileceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ve davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen 05/08/2016 tarihli ihbar yazının incelenmesinde, davacının, sigortalı aracın 21/10/2015 tarihinde yaptığı kaza nedeniyle, aralarında Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… esas sayılı dosyanın da bulunduğu maddi ve manevi tazminat talepli 4 dava açıldığını davalıya ihbar ettiği anlaşılmıştır. Yine davacı tarafından davalıya 11/07/2017 tarihinde gönderilen yazıda, daha önce ihbar edilen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında karar verildiği, kısa kararın ekte olduğu belirtilip ödeme yapılmasının istenildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça, işbu rücu davasına konu edilen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasından taraflarına usulüne uygun ihbar yapılmadığı ve bu nedenle davadan haberdar olunmadığı ve ilk olarak icra takibi ile davadan haberdar olunduğu savunulmuş ise de, davacının davalıya gönderdiği 05/08/2016 tarihli ihbar yazısı ile Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasından manevi tazminat istemli davanın açıldığının davalıya bildirildiği yine, davacının 11/07/2017 tarihli yazı ile mahkeme kısa kararını davalıya gönderip ödeme yapmasını talep ettiği anlaşıldığından, davalı yanın davadan haberdar olmadıkları yönündeki savunması yerinde görülmemiştir.
Davacı, hakkında açılan davayı ve davada neticesinde verilen kısa kararı davalı sigortacısına bildirmiş olup, ihbarın salt dava dosyasından yapılmamış olması davalıyı sorumluluktan kurtarmayacaktır. Davalı, sigorta poliçesi ile teminat altına alının manevi tazminattan sorumlu olduğu gibi, kendisine ihbar edilen davaya ait yargılama giderlerinden ve takip masraflarından da sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalı yan istinaf sebeplerinde haklı değildir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 5.203,85.TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.301,00.TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.902,85.TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00.TL’nin altında kalması nedeniyle 02/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır