Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/832 E. 2022/1131 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/821
KARAR NO : 2022/1128
KARAR TARİHİ : 03/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS- 2019/… KARAR
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- …-T.C…. –
2- … -T.C….- …
VEKİLİ : Av. …-
DAVA : Menfi Tespit

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı dava dilekçesi ile; davalı … ile …’in 24/06/2016 ile 12/07/2018 arasında müvekkilleri kooperatifin yönetim kurulu üyesi ile yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, kooperatif ile ilgili bu görevi yürütürlerken kendi yükümlülüğünde olan bu kooperatif aleyhine, davalı … tarafından Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas (40.000,00.TL bedelli), davalı … tarafından Adana 6. İcra Müdürlüğü 2018/…Esas (18.650,00.TL bedelli) takip başlattıklarını, takip dayanağı olarak da kooperatife ödünç para verildiğini ön sürdüklerini, kooperatif hakkında işlem yapma hakkı kendilerinde olduğu için icfa takibine itiraz da etmeyerek takibi kesinleştirerek kötü niyetli olarak kooperatifi borçlandırdıklarını, davalıların dava tarihi itibariyle kooperatif hakkındaki görevlerinin sona erdiğini, bu nedenle öncelikle bu dosyalar hakkında tedbiren durdurulmasını mahkeme aksi takdir de ise icra veznesine yatacak olan paranın davalılara ödenmemesini, netice de işbu icra takipleri dolayısı ile davalılara borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; davalılar olarak devlet kademisinde uzunca bir süre görev yaptıklarını, kooperatife sonradan üye olduklarını, üye olduklarından sonra kooperatifin birçok dava ve işlemlerine şahit olduklarını, 2016 yılındaki genel kurulda yönetim kurulu asil üyeliğine seçildiklerini, kooperatif ana sözleşmesinin 44/4 maddesine göre koopratifin amaçlarını gerçekleştrimek amacıyla borç para alabileceğinin düzenlendiğini, birçok ortağın aidat ödemesi yapmadığını, bu nedenle birçok borcundan ötürü kendilerinin ödeme yaptıklarını, tüm bu ödemelerin belgeli olduğunu, 23/06/2018 tarihli genel kurulda ibra edildiklerini, 6102 TTK 558/1-2 ve Kooperatifler Kanunu 98. maddesine göre ibra edilen yönetim kurulu hakkında dava açılamayacağı yönünde hüküm bulunduğunu, usulsüz hiçbir işlemlerinin bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesi ile; davalılar olarak devlet kademisinde uzunca bir süre görev yaptıklarını, kooperatife sonradan üye olduklarını, üye olduklarından sonra kooperatifin birçok dava ve işlemlerine şahit olduklarını, 2016 yılındaki genel kurulda yönetim kurulu asil üyeliğine seçildiklerini, kooperatif ana sözleşmesinin 44/4 maddesine göre koopratifin amaçlarını gerçekleştrimek amacıyla borç para alabileceğinin düzenlendiğini, birçok ortağın aidat ödemesi yapmadığını, bu nedenle birçok borcundan ötürü kendilerinin ödeme yaptıklarını, tüm bu ödemelerin belgeli olduğunu, 23/06/2018 tarihli genel kurulda ibra edildiklerini, 6102 TTK 558/1-2 ve Kooperatifler Kanunu 98. maddesine göre ibra edilen yönetim kurulu hakkında dava açılamayacağı yönünde hüküm bulunduğunu, usulsüz hiçbir işlemlerinin bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda, dava konusu ilişkinin kooperatif sözleşmesinden kaynaklı alacak borç işinden kaynaklandığı, bilirkişi raporunun dosyaya sunulan belgelerle uyumlu olduğu, bilirkişilerce kooperatif defterlerinin usulüne aykırı olarak tutulduğunun tespit edildiği, usule aykırı olarak tutulan defterlerdeki kayıtlarla kooperatifin borçlandırılması mümkün olmadığına takdir getirilerek bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabülüne, davalıların icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduklarının ispat edilmemesi sebebiyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile davaya konu icra dosyaları nedeni ile borçlu olmadıklarına karar verildiğini ancak davalılar için talep ettikleri kötü niyet tazminatı yönünden bu talebin reddedildiğini, davalılar aleyhine kötü niyet tazminatının reddedilmesi nedeni ile kararı istinaf ettiklerini, davalıların davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi iken yöneticisi oldukları davacı kooperatifi icraya koyduklarını, tebligatı yöneticisi oldukları kooperatife gönderip ilamsız takibe itiraz etmeyerek takibi kesinleştirdiklerini, kooperatif yönetiminden ayrıldıktan sonra yeni yönetimdeki kişilerin ise kooperatifin gayrimenkullerinin satışı istenmesi ile durumdan haberdar olduklarını, bu kadar art niyetli olarak davranan davalıların kötü niyetleri oldukları açık iken mahkemece kötü niyet tazminatı verilmemesinin yasaya aykırı olup kaldırılmasını talep etmiştir.
DAVALILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf talebi ile; takip konusu alacağın, davalı alacaklı müvekkillerinden …’in 40.000,00.TL, …’in 16.000,00.TL kooperatife tediye makbuzları karşılığı borç vermesinden doğduğunu, kooperatife borç verilen bu paraların ilgili kanuni defterlere günü gününe kaydı yapıldığını, bilirkişi incelemesi ile şirket kayıtlarının incelenmesinde davalı …’in kooperatife 40.000,00.TL, davalı …’in ise 10.300,00.TL nakit para verdiğinin gözüktüğü ancak bu miktardaki yüksek bedelin banka hesabına yatırılmamasının iktisadi ve teknik icaplara uygun düşmediğinin belirtildiğini, bilirkişi raporunda bu işlemin banka aracılığı ile yapılmamasının iktisadi ve teknik icaplara uygun düşüp düşmediğini irdelemek, bilirkişinin görev sınırlarını aştığının açık bir kanıtı olduğunu, mahkemece müvekkilleri tarafından davaya verilen cevapta ileri sürülen iddiaların hiçbirisi değerlendirilmediğini, örneğin müvekkillerinin alacaklarının kooperatif olağan genel kurul kararında tartışıldığı, kabul edildiği ve aynı yıl alınan kararlar nedeniyle yönetim kurulunun ibra edildiği, (müvekkillerinin 2016 yılında borç verilen dava konusu alacaklardan dolayı da 13/05/2017 tarihli genel kurulda ibra edildikleri halde, yerel mahkemece hatalı olarak ibranın 2018 yılında yapıldığının belirtildiği) dolayısıyla alacağın varlığının Genel Kurul kararıyla kabul edildiğini, bu genel kurul kararına karşı herhangi bir itiraz ve dava açılması cihetine gidilmediği ileri sürülmüş olmasına rağmen, gerek mahkemece gerekse de bilirkişiler tarafından bu hususun değerlendirilmediğini, mahkemece konunun uzmanı olmayan ve yanlı davranan aynı bilirkişilerden haksız yere ek rapor alındığı ve ek raporda da hiçbir itiraz dikkate alınmaksızın aynı hususların tekrar yazıldığını mahkeme tarafından bu raporlara itibar edilerek defter ve belgelerin usulüne uygun tutulmadığı gerekçe gösterilerek davalıların alacaklı olmadıklarına hükmedildiğini, eksik inceleme ve araştırma ile kooperatifin gerçek defter belgelerindeki kayıtlar nazara alınmaksızın bir takım yorumlarla hazırlanmış bilirkişi raporu ve sonrasında itirazların karşılanmadığı aynı bilirkişiler tarafından alınmış eksik ek raporlarla hüküm kurulmak suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu verilmiş usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılarak yeniden rapor aldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların davacı kooperatifin eski yöneticisi olduklarını, davalıların yönetici oldukları dönemde davacı kooperatif hakkında alacaklı olduklarından bahisle icra takibi başlattıklarını ve takibe itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesini sağladıklarını, davacı kooperatifin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuş olup, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde ispat yükünün davalılarda olduğunu, davacı kooperatif defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği, iş bu karara karşı davacı ve davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı kooperatife borç para verildiği iddia edilen dönemin davalıların yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı döneme ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak, borç olarak verildiği iddia olunan paranın kooperatif kasasına girip girmediği, bu konunun kooperatif genel kurullarında görüşülüp görüşülmediği ve hangi nedenle davalılar tarafından kooperatife borç verildiği, alınan borca ilişkin o tarihte kooperatife bir alım yapılıp yapılmadığı, verildiği iddia edilen borcun gerçek olup olmadığı, davacı kooperatifin borç almasına gerek bulunup bulunmadığı ve kooperatifin ortaklardan temin ettiği gelirler ile kayıt ve kasa belgeleri incelettirilerek borç olgusunun açıklığa kavuşturulmak (Yargıtay 11.HD’sinin 2010-15122,2011-288 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.) sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, tüm deliller toplanmadan ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığından bahisle davanın reddi kararı doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmeksizin, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Kaldırma sebebine göre davacı vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin, Davalılar vekili tarafından Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin KABULÜNE,
2)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 1.001,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalılara İADESİNE,
5)-İstinaf eden davacı ve davalılar tarafından istinaf için yapılan yargılama giderlerinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 03/10/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır