Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/825 E. 2022/1470 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/825 – 2022/1470
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/825
KARAR NO : 2022/1470
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019
NUMARASI : 2017/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.

DAVANIN KONUSU : Tazminat (İş Yeri Sigortasından Kaynaklanan)

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… esas, 2019/… karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … “nin … sayılı taşınmazda yer alan … Apartmanı’nın zemin ve bodrum katlarında beyaz eşya ticareti ile iştigal etmekte olup davalı sigorta şirketine … Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen su baskını nedeni ile iş yerinde oluşan hasara ilişkin alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 1.000,00.TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiş, 05.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00.TL olan dava değerini 23.299,09.TL arttırarak dava değerini 24.299,09.TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta eksperince hazırlanan ekspertiz raporu uyarınca belirlenen miktarda tazminatın davacıya ödendiğini, davacının müvekkili tarafından kendisine eksik ödeme yaptığı iddiasını kabul etmediklerini, söz konusu hasarın dahili su teminatı kapsamında yer aldığı iddiasını kabul etmediklerini, Adana ilinde aşırı yağışın meydana geldiğini, bir çok konut ve iş yerini benzer şekilde su bastığını, söz konusu iş yerinde de aşırı yağışa bağlı olarak kanalizasyon ve pis/atık su gider borularından geri tepen sulardan dolayı hasarın meydana geldiğini, bu nedenle sel su baskını olarak değerlendirildiğini, sigorta poliçesinde sel su baskını hasarı için ilgili teminat bedelinin %2’si oranında tenzili muafiyet bulunduğunu, davacının bu zararı sigorta şirketinden karşılatarak demirbaşlarını değiştirmek istediğini, müvekkili şirket tarafından davacının zararlarından yalnızca poliçe şartlarına göre teminat kapsamında olanları karşılamasında herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN KARAR ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; uyuşmazlığın su baskını nedeni ile işyerinde zarar gören eşya bedelinin … sigortası kapsamında davalı sigortacıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan keşif sonrası aldırılan hükme esas nitelikli bilirkişi kök ve ek raporlarında hasar nedeni ile davacının 24.299,09.TL zararının bulunduğunun belirlenmesine ve bu hasarın doğal afet dışı ek tazminat klozunda rizikosunun sigortacı davalı tarafından üstlenilmiş olduğunun anlaşıldığı, davalının belirlenen bu zararda taraflar arasındaki … Sigortası Poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, 24.299,09.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; hasarın poliçedeki sel su baskını klozu kapsamında kabul edilmesi gerekirken doğal afet dışı ek teminat klozu kabul edilerek tazminattan tenzilat yapılmamasının hatalı olduğunu, ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedelinin ödendiğini, hükme esas alınan raporun açık olmadığını, zarar gören emtiaların neler olduğunun, ne miktarda olduğunun tek tek açıklanmadığını, zararın hangi emtia ve ne oranda olduğunun belirtilmediğini, hesabın piyasa rayicinin üstünde olduğunu, davacının sebepsiz yere zenginleşecek derecede fahiş olduğunu, 24.299,09.TL’lik zararın bulunmadığını, hükme esas alınan rapor ile ekspertiz raporunun çeliştiğini, olaydan sonra düzenlenen ekspertiz raporunun dikkate alınması gerektiğini, davacının teminat kapsamı dışındaki zararlarını da karşılamaya çalıştığını, yeniden rapor alınması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların beyan ve dilekçeleri, sigorta poliçesi, hasar dosyası, ödeme belgeleri, ekspertiz raporu, ilk derece mahkemesince alınan rapor ve ek rapor ve tüm dosya kapsamı
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, iş yeri sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacıya ait iş yerinin davalı tarafından “… Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığı ve riskin gerçekleştiği tarihte poliçenin ayakta olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişme bulunmayıp, istinaf başvurusuna konu uyuşmazlık, gerçek zarar miktarının ne olduğu, davalının yaptığı ödeme ile sorumluluğunun sona erip ermediği, hasarın poliçedeki sel/su baskını klozu kapsamında değerlendirilip %2 muafiyet uygulanması gerekip gerekmediği, hükme esas bilirkişi raporunun hatalı olup olmadığı ve yeniden rapor alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince taraflarca dayanılan deliller toplandıktan sonra sigorta poliçesine konu iş yerinde bilirkişi heyeti ile birlikte keşif yapıldığı, bilirkişi heyeti tarafından 15.11.2018 tarihli rapor ve itiraz üzerine 14.05.2019 tarihli ek rapor düzenlendiği ve mahkemece bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporu açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan dairemizce de benimsenmiş olup, davalı vekilinin rapora yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi heyeti rapor ve ek raporuna göre, davaya konu hasarın bölgede yaşanan yoğun yağış sonucu iş yerinin bulunduğu apartmana ait pis su tahliye boru tesisatında mevcut … isimli parçanın üzerinde bulunan ve aşırı yağış anında su sızdıran vidalı kapağın açılması ile kanalizasyon şebekesinden basınçla geri tepen pis suyun bodruma doğru akması ve bunun sonucu olarak suyun bodruma dolması sonucu meydana geldiği anlaşıldığından, hasarın doğrudan sel-su baskını neticesinde meydana gelmediği, dahili su basma rizikosunu içeren doğal afet dışı ek teminat klozu kapsamında kaldığı ve bu klozda muafiyet indirimi bulunmadığı anlaşıldığından, davalı yanın hasar bedeline %2 oranında muafiyet uygulanmaması gerektiği yönündeki istinaf sebebi de haklı bulunmamıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından, bina dekorasyon hasarı olarak 9.400,00.TL, toplam demirbaş hasarı olarak 7.000,00.TL, toplam emtia hasar bedeli olarak 14.989,09.TL olmak üzere toplam 31.389,09.TL hasar hesaplandığı, olay sonrası düzenlenen 31.03.2017 tarihli kesin ekspertiz raporunda da hasara uğrayan demirbaşlar, emtialar ve bina dekorasyonu için aynı miktarda hasar miktarı belirlendiğinden ve bu haliyle hükme esas alınan rapor ile ekspertiz raporu arasında çelişki bulunmadığından, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınıp davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… esas, 2019/… karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.659,87.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 360,57.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.299,30.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nin 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır