Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/796 E. 2022/1419 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/796 – 2022/1419
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/796
KARAR NO : 2022/1419
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACILAR :1-…
VEKİLİ : Av. …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TANI VE TEDAVİ HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018

Birleşen Mahkememizin 2018/… E. 2018/… K. Sayılı dosyasında;
DAVACI : İFLAS HALİNDE … İNŞ. TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TANI VE TEDAVİ HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali

İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
YAZIM TARİHİ :…

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Asıl dosyaya sunulan davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıların davalı şirketin toplamda 11.887.500 adet olan hissesinin 1.188’lik payına sahip ortakları olduğunu, 22/12/2017 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, müvekkillerinin toplantıda vekaleten temsil edildiğini, muhalefete rağmen çoğunluk oylarıyla yasaya, hakkaniyete ve yönetmeliğe aykırı olarak bazı kararlar alındığını, 2015-2016 yıllarına ait bilanço, gelir tablosu, finansal tabloları ile kar/zarar hesaplarının görüşülmesinden önce bu görüşmelerin TTK’nun 420/1 maddesi gereğince ertelenmesinin talep edildiğini, ancak toplantı başkanının görüşmelerin ertelenmesi hususunu kabul etmediğini ve erteleme isteminin reddedildiğini, oysaki erteleme konusunda gerek toplantı başkanının gerekse genel kurulun takdir yetkisinin bulunmadığını, azınlığın istemi üzerine erteleme yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu ve genel kurulun herhangi bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla 1 ay sonrasına ertelenebileceğini, toplantı başkanının erteleme istemine uymayarak finansal tabloların görüşülmesine devam edilmesinin ve çoğunluk oyları ile bilanço ve kar/zarar hesaplarının karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bu yöndeki kararların iptaline karar verilmesinin gerektiğini, ayrıca faaliyet raporunda TTK’nun 516.maddesi ile Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin öngördüğü açıklamaların hiçbirine uyulmadığını, bu nedenle faaliyet raporunun da iptali gerektiğini, ayrıca yönetmeliğin 14.maddesinin 1.bendine aykırı davranılarak, davalı şirketin bankalardan kullandığı toplamda 2.400.000,00.TL bedelli kredilerin bedelinin pay sahiplerinden … İnşaat Ltd. Şti.’ne aktarıldığının gizlendiğini, bunun neticesinde şirketin çok ciddi zararlara uğradığını, aktarılan bedellerin tam anlamıyla geri alınmadığını, şirketin bankalara faiz ödemekle yükümlü olmasına ve faiz de ödemesine rağmen, ortak … şirketine faiz tahakkuk ettirilmediği gibi cari hesaplara bir kayıtta işlenmediğini, bu hususun pay sahiplerinden saklandığını, bununla birlikte şirket aleyhine açılan onlarca davalardan da bahsedilmeyerek pay sahiplerinden gizlendiğini, ayrıca yasa ve mevzuata aykırı olarak iç fonları kullanmak yerine doğrudan 2.000.000,00.TL nakit sermaya koyma taahhüdüyle sermaye arttırımına gidildiğini, bununla da yetinilmeyerek gündemde olmamasına rağmen gerekli oy nisabına uymaksızın Genel Kurulda 2. defa sermaye arttırım kararı alındığını, toplamda 3.887.500,00.TL’lik sermaye arttırımına ilişkin kararın da iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, davalı şirketin 22/12/2017 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulda alınan kararlardan 2.maddesinde yer alan 2015-2016 yıllık faaliyet raporunun okunması, müzakeresi ve onaylanmasına, 3.maddesinde yer alan 2015-2016 yılına ait bilanço, gelir tablosu ve diğer finansal tabloların okunması, müzakeresi ve onaylanmasına, 4.maddesinde Ana Sözleşmenin 8.maddesinin tadiline, 5.maddesinde sermaye arttırımına ilişkin kısımlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile; bilanço, gelir gider tablosu, finansal tablolar ile kar-zarar hesaplarının müzakeresinin sonraya bırakılması isteğinin “toplantı başkanı” tarafından reddedilmesinin TTK’nun 420.maddesinin 1.bendine uygun olduğunu, genel kurulda yapılan sermaye arttırımın da TTK’nun sermaye arttırımının düzenlendiği 456. ve takip eden maddelerinde belirtilen şartlara uyularak gerçekleştirildiğini, müvekkili şirkette imtiyazlı pay olarak vasıflandırılabilecek bir pay grubunun bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirketin 22/12/2017 tarihinde icra edilen Genel Kurulunda imtiyaz sahibi pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek mahiyette bir karar da alınmadığını belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket tarafından 22/12/2017 tarihli genel kurul toplantısı için müvekkili şirkete davet yapılmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, sermaye arttırımının kanuna, genel kurul gündemine ve dürüstlük kuralına aykırı olarak yapıldığını, müvekkili şirketin payını düşürmek maksadıyla kasıtlı olarak sermaye arttırımı yapılmasının TMK’nun 2.maddesi gereği dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bilanço görüşmelerinin ertelenmesi isteminin kanuna aykırı olarak reddedildiğini, yönetim kurulu üyesi sayısının dörtten ikiye dürüstlük kuralına aykırı olarak düşürüldüğünü belirterek, 22/12/2017 tarihli genel kurul kararlarının kanuna, esas sözleşmeye, gündeme ve dürüstlük kurallarına aykırı olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirket hakkında Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2017 tarih 2016/… E. 2017/… K. Sayılı ilamı ile iflas kararı verildiğini ve Ankara 21.İflas Müdürlüğünün 2017/… İflas sayılı dosyası ile iflas masası oluşturulduğunu, bu nedenle İflas İdaresi ya da İflas İdaresi tarafından görevlendirildiğini tevsik eden şahıs ve şahıslar tarafından iş bu davanın açılabileceğini, davacı şirkete genel kurul için çağrıda bulunulmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Genel Kurulda yapılan sermaye arttırımının TTK’nun sermaye arttırımının düzenlendiği 456. ve takip eden maddelerinde belirtilen şartlara uyularak gerçekleştirildiğini, bilanço, gelir gider tablosu, finansal tablolar ile kar-zarar hesaplarının müzakeresinin sonraya bırakılması isteğinin “toplantı başkanı” tarafından reddedilmesinin TTK’nun 420.maddesinin 1.bendine uygun olduğunu, (A) ve (B) grubu pay sahiplerinin Yönetim Kurulunda iki olan üye sayısının bire düşürülmesinin tek sebebinin, Yönetim Kurulunun fonksyonunu arttırmak, ticari hayatın akış hızına ayak uydurarak daha çabuk karar alabilmek ve alınan kararların daha çabuk icra edilebilmesini temin etmek olduğunu belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; asıl dava yönünden davacıların davalı şirketin 22/12/2017 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısına katıldıkları ve dava konusu iptali istenen Genel Kurul Kararlarına olumsuz oy kullandıkları ve bu muhalefetlerini tutanağa geçirdikleri anlaşıldığından davacıların TTK’nın 446/1.maddesi uyarınca Genel Kurul Kararına yönelik iptal davası açabilecekleri gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 22/12/2017 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan3.maddesinde yer alan 2015-2016 yılına ait bilanço, gelir tablosu ve diğer finansal tabloların kabulü, 4.maddesinde yer alan ana sözleşmenin 8.maddesinin tadili,5.maddesinde yer alan sermaye arttırımına ilişkin kararların iptaline, davalı şirketin 22/12/2017 tarihli Olağan Genel Kurulunda 2015-2016 yıllık faaliyet raporunun kabulüne ilişkin olarak alınan 2 nolu kararına yönelik iptal talebinin reddine , birleşen dava yönünden davacının davaya konu genel kurula katılmadığı TTK’nın 446.maddesinin 1.fıkrasının b bendinde yer alan “çağrının usulüne göre yapılmadığı” iddiasına dayanarak dava açtığı, bilirkişi incelemesi sonucu, davaya konu Genel Kurul Toplantısının 22 Kasım 2014 tarihli ve 9457 sayılı Türkiye T.Sicil Gazetesinin 1229 sayfasında davaya konu Genel Kurul Toplantısının 22/12/2017 tarihinde yapılacağının ilan edildiği, ayrıca Genel Kurul Toplantısına davet yazısının, davacı şirketin temsilcisi olan …’a tebliğ edildiği davalı şirket tarafından yapılan çağrının süresinde ve kanunun öngördüğü şekilde yapıldığı gerekçesi ile birleşen davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Birleşen dosya davacı vekili … İnş. Tic. Ltd. Şti vekili istinaf talebi ile; yerel mahkemenin müvekkili şirket yönetim kurulu üyesi …’a Genel Kurul toplantı davet yazısının tebliğ edildiğini ayrıca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde de ilan edildiğinden usulünce çağrının sağlandığını belirtip davayı reddettiğini, tüzel kişi muhatap adına çıkarılan tebligatın tüzel kişinin temsilcilerine tebliğ edildiğini ancak tüzel kişinin muhatap alınarak çıkarılması gereken bir tebligatın yetkilisinin muhatap alınarak çıkarılması usule aykırı olduğunu, müvekkil şirkete gönderilen tebligatın Genel Kurul Kararı sonrası tebliğe çıkarıldığından müvekkilin toplantıya katılımının engellendiğini, Anonim Şirket Genel Kurulu’nu toplantıya çağırmaya Yönetim Kurulu yetkili ve görevli olduğunu, Genel Kurul’a davet amacıyla gönderilen mektupların Özel … Hastanesi tarafından gönderildiğini, ancak Genel Kurul toplantısına çağrıyı kanun gereği yönetim kurulunun yapması gerektiğini, yerel mahkemeye sunulan beyanlarını dikkate almadığını, delillerinin toplanmadığını ve eksik değerlendirmeye dayanılarak hatalı hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, sermaye artırım kararının usule uygun alınmadığını, Bilanço görüşmelerinin ertelenmeme kararının mevzuata aykırı olduğunu, Yönetim Kurulu üye sayısının 4’ten 2’ye düşürülmesinin müvekkil şirketin yönetime katılımını etkilediğinden dürüstlük kuralına aykırı olduğuna yönelik taleplerinin incelenmediğini, mahkeme yokluğun tespiti hususunda aksi kanaatte ise çoğun içinde az da vardır ilkesi gereği iptale karar verilmesi taleplerinin dikkate alınmadığını, bu nedenlerle yerel mahkemenin ret kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Tanı ve Tedavi Hizmetleri AŞ vekilinin istinaf talebi ile; Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarihli davanın kısmen kabulüne dair kararının meri mevzuata, dosya münderecatına ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkil şirkette imtiyazlı pay olarak vasıflandırılabilecek bir pay grubu bulanmadığını, bu yüzden mahalli mahkeme kararında imtiyazlı payın varlığının kabul edilmesinin yerinde olmadığını, müvekkil şirketin 22/12/2017 tarihinde icra edilen Genel Kurul’unda, imtiyaz sahibi pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek mahiyette bir karar alınmadığını, Genel Kurul’da yapılan sermaye artırımı, Türk Ticaret Kanunu’nun sermaye artırımının düzenlendiği 456. Ve takip eden maddelerine belirtilen şartlara uyularak gerçekleştirildiğini, bu itibarla mahalli mahkemenin Genel Kurul Kararı’nın bu kısmının iptaline dair kararına katılmalarının mümkün olmadığını, bu nedenlerle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar, şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kısmen kabulüne, 22/12/2017 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan 3.maddesinde yer alan 2015-2016 yılına ait bilanço, gelir tablosu ve diğer finansal tabloların kabulü, 4.maddesinde yer alan ana sözleşmenin 8.maddesinin tadili,5.maddesinde yer alan sermaye arttırımına ilişkin kararların iptaline, birleşen davanın reddine karar verildiği, işbu kısmen kabul kararına karşı davalı vekilince , birleşen davanın reddi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nin 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Birleşen davada davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacı, genel kurul toplantısına yapılan çağrının usule ve kanuna aykırı olduğunu iddia etmiştir. TTK. 414/1 maddesinde ”Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.” 6102 sayılı TTK ”İptal sebepleri” başlıklı 445. maddesinde ”446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.”, ”İptal davası açabilecek kişiler” başlıklı 446/1-b maddesinde de ”Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri…” hükmü mevcuttur.
Somut olayda, davaya konu 22.12.2017 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davacı … İnşaat Ticaret Ltd. Şt adına … Blv. .. Mah. .. Sokak No:… adresi itibari ile çıkartılan tebligatın 29.12.2017 tarihinde genel kurul toplantı tarihi geçtikten sonra tebliğ edildiği, … ( … İnşaat) şeklinde… Mah. … Blv. No :… adresi itibari ile çıkartılan tebligatın 23.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı olduğu ve davacı şirketin bilinen adresinin…. adresi olduğu anlaşılmaktadır, davacının şirketçe bilinen adresine çıkartılan tebligatın genel kurul toplantı tarihinden sonra tebliğ edildiği, farklı adrese … adına çıkartılan tebligatın ise yasanın amir hükmünün yerine getirildiği anlamına gelmeyeceği, bu durumda olağan genel kurul toplantı çağrısının usulüne uygun yapılamadığı kabul edilerek mahkemece genel kurulda alınan kararların iptal şartlarının mevcut olup olmadığı irdelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava, istinaf aşamasında iken asıl davanın davacısı … vekili tarafından 10.06.2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan ettikleri, ayrıca asıl davanın davacısı… vekili tarafından sunulan 10.062020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan ettikleri, birleşen dava yönünden davalı vekilince ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, davacılar tarafından dava istinaf aşamasında iken davadan feragat edildiğinden davalı vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.
Bu açıklamalar altında, davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)- Birleşen dosya davacı vekili ve davalı vekili tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının HMK.’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3)-Dava dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4)-a)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 148,60.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
b)-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
5)-Davacı ve davalı tarafından istinaf için yapılan yargılama giderinin esas hüküm ile birlikte İlk Derece Mahkemesince karara BAĞLANMASINA,
6)-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesi’ne İADESİNE,
7)-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8)-6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a/6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olmak üzere 12/12/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır