Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/776
KARAR NO : 2022/1269
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019
NUMARASI : 2013/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … …
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … -….
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZIM TARİHİ : …
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; kesinleşmiş yargı kararları ile müvekkili bankaca ödenmek zorunda kalınan dört adet teminat mektubu bedeli 430.941,14.TL’nin … A.Ş. … Şube eski müdürü davalı …’dan, ayrıca bu tutardan müvekkili bankanın dolandırıldığı bir kısım sahte teminat mektuplarından nakit bloke bedeli olup, davalı … hesabına, sahte kimlikli… tarafından 25/05/1999 tarihinde gönderilen 51.500,00 USD havale tutarını haksız ve illegal bir para olması nedeniyle davalı …’tan tahsilinin talep edildiğini, bankanın zararının doğumuna neden olan ilk olayın … isimli şahsın … Tarım Şirketi’ne verilmek üzere mal alımı konulu teminat mektubu talebi ile … A.Ş. … Şubesi’ne başvurduğunu, 63.000,00 USD tutarında nakit blokaj karşılığında 23.500,00.TL’lik teminat mektubunun düzenlenerek verildiğini, daha sonra teminat mektubunun … tarafından şubeye iade edildiğini ve bloke edilen 63.000,00 USD’nin lehtara ödendiğini, bu işlemlerden bir ay sonra … Ticaret şirketi sahibi… adlı şahsında aynı koşullarda teminat mektubu talebinde bulunduğunu ve 52.500,00 USD tutarında nakit blokaj karşılığında 20.000,00.TL’lik teminat mektubu düzenlendiğini, bu mektuplar dışında üç adet daha teminat mektubunun düzenlendiğini, … A.Ş. tarafından nakit karşılıklı olarak düzenlenmiş olan teminat mektuplarının sahtelerinin üretildiğini ve muhataplara verildiğini, mektupların teyitlerinin sözlü veya yazılı yapıldığını, teyit sonrasında asıllarının bankaya iadesi ile birlikte nakit blokajlar çözülerek risk çıkışlarının gerçekleştirildiğini, sahte teminat mektuplarının muhataplara verilmesiyle gerçekleştirilen işlemlerin varlığından muhatap … Tarım şirketini iki adet teminat mektubunun tazmin talebi sonrasında haberdar olunduğunu, … Şube Müdürü …’ın aracılığı ile… ve …’nin kastettikleri suçları işleyebilmek için hem teminat mektuplarını elde etme hem de bu teminat mektuplarına teyit alma aşamalarında Bankayı iğfal ederek kendilerine zemin ve araç olarak kullandıklarını, … A.Ş. tarafından düzenlenmiş olan teminat mektup asıllarının daha önceki tarihlerde bankaya iade edilmiş olunması sebebiyle tazmin taleplerinin yerine getirilmediğini, … A.Ş. … Şubesi tarafından düzenlenmiş olan, ancak sahteleri üretilerek muhataplara verilen sahte teminat mektuplarının tazmini hakkında açılan davaların sonuncusunda mahkemeler tarafından banka personelinin basiretli bir tacir gibi davranmadığına işaret ederek bankayı kusurlu bulduklarını, … Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü nezdinde yapılan araştırmada… ya da … Ticaret adına yapılmış herhangi bir kayıt bulunmadığını, İbrahim …’nın … A.Ş.’de ki USD hesabında yapılan tetkiklerde 20.000,00.TL’lik teminat mektubunun iade ediliş tarihi olan 25/05/1999 tarihinde…’nın aynı şube nezdindeki diğer davalı …’a ait hesaba 51.500,00 USD aktarıldığını, hukuka aykırı eylem ve işlemlerle illegal yollarla ele geçirilen paranın gönderildiği davalı … tarafından haksız edinilen paranın faiz ve ferileri ile birlikte iadesinin gerektiğini, davalıların Bankacılık ilkelerine ve banka mevzuatına aykırı uygulamalarla Bankacılık Kanu’nu, B.K.’nun hükümleri çerçevesinde bankayı mali bakımdan zarara uğrattıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, şimdilik tespit olunan ve gerçekleşen 430.941,14.TL banka zararının eski şube müdürü davalı …’dan zararın oluştuğu tarihten (ödeme tarihi) itibaren, ayrıca bu tutardan müvekkili bankanın dolandırıldığı bir kısım sahte teminat mektuplarından nakit bloke bedeli olup, davalı … hesabına, sahte kimlikli… tarafından 51.500,00 USD havale tutarını haksız ve illegal bir para olması nedeniyle davalı …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hesabına gönderilme tarihinden itibaren en yüksek banka kredi faiz oranı üzerinden (ticari işlerde uygulanan reeskont faizinden az olmamak üzere) hesaplanacak alacağın reeskont faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirterek ayrıca davanın görev, yetki, taraf, süre ve zaman aşımı yönlerine itiraz ettiğini, davacı tarafın kendisi lehine teminat mektubu verilen… ve … isimli şahısları önceden tanıdığına dair ifadesinin olduğunu belirttiklerini, bu kişilerin bankaya gelerek bankanın müşterisi olmak istediklerini söylediklerini ve hesap açtırdıklarını, bunun dışında bu kişilerle daha önce tanışmadığını, teminat mektubunu düzenleyen ve imzalayanın … olduğunu, kendisini hukuki ve cezai sorumluluktan kurtarmak için şahsının adı geçen kişilerle samimi olduğu yönünde ifadeler verdiğini, teminat mektubu düzenlemek, teyit vermek gibi operasyonel işlemlerin şube müdürünce değil krediler servisinde çalışan personelin görevi olduğunu, sözlü istenen teyide sözlü, yazılı istenene yazılı teyit verildiğini, hakkında açılan ceza davasında beraat ettiğini, teminat mektuplarının iadesi esnasında muhataptan ibrasının alınmasının yapılmaması nedeniyle banka çalışanlarının basiretli tacir gibi davranmadığından bahisle kendisinin Müdür olarak bu işlemleri yapmadığını, herhangi bir ihmal ya da kusurunun olmadığını, kontrol işlemlerini ilgili personelin yapması gerektiğini, mektubu iade etmek isteyen müşteri karşısında bankanın yapabileceği başka seçeneğin olmadığını, davacının oluşan zararını yükleyebileceği mağdur bulma çabası olarak gördüğünü, kendisinin dolandırıcılığı anladığı andan itibaren derhal suç duyurusunda bulunduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin bankayı 51.500,00 USD zarara uğrattığı iddiasının asılsız ve her türlü dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin hesabının tetkikinde, İbrahim …’ya ait tek bir işlem dışında hiçbir işleme rastlanılmadığını, hesaba yatan paranın…’nın talimatına istinaden yapılmış işlem olduğunu ve döviz büfesi işletmeciliği yapması dolayısıyla her türlü işlemlerin doğal sayılması nedeniyle müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; açılan davanın niteliği dikkate alınarak BK 52.md uyarınca hakkaniyetin gerektirmesi halinde mahkemenin müterafik kusur indirimi yapabileceği, dava dosyasında alınan bilirkişi raporları, olayın niteliği, sahte teminat mektuplarının iğfal kabiliyetinin olması nedeniyle davalı …’ın tamamen sorumluluğuna gidilemeyip %50 oranında takdiren sorumlu olması gerektiği, bu sorumluluk oranı dikkate alınarak davalı …’ın sorumlu olduğu bedelin 215.470,57.TL olduğu anlaşıldığından davacının davalı … yönünden davasının reddine, davacının davalı … yönünden davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 215.470,57.TL alacağın 55.570,52.TL’sinin 15/08/2012 tarihinden, 28.995,00.TL’sinin 11/06/2010 tarihinden kalan 130.905,05.TL’sinin 04/07/2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davalı …’ın müvekkili banka zararının tamamından sorumlu olup, %50 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasının kanuna ve usule aykırı olduğunu, müterafik kusurun “birlikte kusur” anlamında kullanılmakta olup tazminat hukuk çerçevesinde müterafik kusurun, zarar görenin zararın meydana gelmesinde veya zararın artmasında etkisinin bulunduğu durumlarda söz konusu olduğunu, zarar görenin kusura katılım halinde söz konusu olup müterafik kusur halinin bulunduğu durumlarda yasa gereğince tazminat hesaplamasında müterafik kusur indirim yapıldığını, sahte kimlikler kullanan kişilerce sahteleri üretilerek muhataplara verilen 4 adet teminat mektubu bedelinin mahkeme kararlarıyla ödenmesi sonucu banka personelinin kusuruna işaret eden mahkeme kararlar doğrultusunda, eski Şube Müdürü …’ın şube yöneticiliği sıfatının taşıdığı görev ve sorumlulukları gereken şekilde yerine getirmeyerek 4 adet teminat mektubundan kaynaklanan ve ödeme tarihleri itibarıyla toplam 430.941,14.TL olan banka riskinin oluşmasında tam kusurlu olup, müvekkili banka zararının tamamının tahsiline karar verilmesi gerektiğini, dosyadan mübrez Teminat Mektubu izahnamesinin, ilgili 24 ve 28 maddeler kapsamında da davalı …’ın tam sorumluluğu anlaşıldığını, mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı 07/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davalı … ile dava ihbar edilen …’e sorumluluk yüklenmiş ise de, 2. Seçenek olarak belirlenen kusur oranının eksik belirlenmiş olması ve diğer davalı … hakkında herhangi bir sorumluluk yüklenilmemiş olması sebebiyle, bilirkişi raporunda aleyhe hususlar yönünden itiraz edildiğini, itirazlar dikkate alınmadığından eksik ve hatalı inceleme ile karar verilmiş olması sebebiyle istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, diğer davalı …’ın da müvekkili bankanın uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğunu, bankanın dolandırıldığı bir kısım sahte teminat mektuplarından nakit bloke bedeli olan … hesabına, sahte kimlikli… tarafından gönderilen 51.500 USD havale tutarının haksız ve illegal bir para olması nedeniyle davalı …’ın işbu tutarı iade etme sorumluluğu bulunduğunu, mahkeme kararında davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine aykırı olarak müvekkili banka aleyhine fazla hesaplandığını, mahkeme kararı ile hükmedilen faiz oranının da hatalı olduğunu, kararda yasal faize hükmedildiğini, ancak müvekkili bankanın finans kuruluşu olup, dava dilekçesinde talep edildiği üzere ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek olan en yüksek banka kredi faiz oranı üzerinden hesaplanacak alacağın reeskont faizi ve faizin %5 BSMV’si ferileri ile birlikte davalılardan tahsili gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın redde ilişkin kısım yönünden kaldırılmasına ve davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf talebi ile; müvekkiline karşı davacı banka tarafından bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davası açıldığını, açılan bu davada müvekkili açısından red kararı verildiğini, mahkeme tarafından hüküm tesis edilirken vekalet ücreti yönünden hükmedilen ücretin müvekkili … adına 18.878,23.TL hükmedilmesi gerekirken mahkemenin vermiş olduğu karar da bu vekalet ücretinin davalılar adına hüküm tesis edildiğini, mahkemenin vermiş olduğu bu kararın sehven yanlış olduğunu vekalet ücretine hükmedilirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ancak mahkeme ile yapılan görüşmede bu kararın tashih veya tavzihe konu olamayacağını istinaf kanun yoluna başvurulması gerektiğinin bildirildiğini, verilen bu karar karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, 16/01/2020 tarihinde muhtarlığa gelen 2 adet tebligatta mahkemenin gerekçeli kararının doğru tebliğ edildiği, ancak istinaf harçlarının yatırılması ile ilgili tebligat yapılmadığını, bunun yerine muhtarlığa yapılan ikinci tebligatın 2019/… Esas sayılı 16/01/2020 tarihli tebligat olduğunu, PTT görevlisi tarafından kapıya asılan ve aynı zamanda Şanlıurfa … mahallesi muhtarlığıyla yapılan görüşmede tebligat memurunun kapıya asmış olduğu yazıyı istinaf dilekçesi ekinde sunduklarını, tebligat memurunun … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin karar numarasını yani 2019/… Karar numarasını tebligat olarak … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Esas numarası olarak muhtarlığa tebliğ ettiğini ve kapıya böyle bir tebligat bıraktığını, oysa ki … 1. Asliye Ceza Mahkemesinde böyle herhangi bir ceza dosyaları bulunmadığını, maalesef burada kanuna ve hukuka aykırı eksik ve tebligat kanununa göre usule aykırı bir tebligat yapıldığını, tüm bu nedenlerle istinaf kanun talebinin kabulüne istinaf kararı ile düzeltilmesine, vekalet ücretine ayrı ayrı hükmedilmesi gerektiğini bu nedenlerle istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, fona devredilen … … Şubesi’nce verilen bir kısım teminat mektuplarının sahtelerinin üretilerek dava dışı …. kişilere verildiğini, sahte oluşturulan bu teminat mektuplarına ilişkin bankadan teyit alındığını, akabinde sahte olarak üretilen bu teminat mektupları bankaya ibraz edilince durumun fark edilerek ödeme yapılmadığını ancak söz konusu teminat mektuplarını elinde bulunduran dava dışı ….kişilerce açılan davalar sonucu teminat mektubu bedellerinin ödendiğini, davalı … … eski Şube Müdürü …’ın meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkili bankanın dolandırıldığı bir kısım sahte teminat mektuplarından nakit bloke bedeli olup, davalı … hesabına, sahte kimlikli… tarafından 51.500,00 USD havale tutarını haksız ve illegal bir para olması nedeniyle davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın davalı … bakımından kısmen kabulüne karar verildiği, diğer davalı … bakımından davanın reddine karar verildiği, iş bu karara karşı davacı ve davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun davanın davalı … bakımından tam kabulünün gerekip gerekmediği, diğer davalı … hakkında açılan davanın reddi kararının doğru olup olmadığı ve hükmedilen faiz türünün yerinde olup olmadığı ve davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 01.06.2015 tarihli bilirkişi raporunun olayın oluşuna uygun ve hükme elverişli olduğu, davalı …’ın fona devredilen … … Şubesi’nin işlem tarihindeki müdürü olduğu, dava dışı ihbar edilen…’in ise işlem tarihindeki banka çalışanı olduğu, davalı … ve dava dışı…’in bankadaki görevleri ve zarara yol açan işlemlerdeki rolleri nazara alınarak eşit kusurlu oldukları nazara alınarak davanın davalı … bakımından kısmen kabulü kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere Davalı …’ın zarara yol açan iş ve işlemlerde doğrudan bir katkısının olmadığı, bankaya zarar verdiği iddia edilen dava dışı …. şahıslar ile doğrudan bir bağlantısının tespit edilemediği anlaşılarak bu davalı bakımından verilen davanın reddi kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Ticari bir müessese olan bu eylemden ötürü uğradığı zarar en az ticari faiz haddinde olur.(Yargıtay HGK’nun 1980/…-2175-1981/… EK sayılı kararı bu mahiyettedir)
Somut dosyamızda ilk derece mahkemesince kabul edilen dava değeri bakımından ticari faiz uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanması doğru olmamıştır.
Davalı … vekilinin istinaf sebepleri bakımından çözümlenmesi gereken sorun, istinaf başvurusunun reddi kararının doğru olup olmadığı ve red edilen dava bakımından bu davalı vekili yararına hükmedilen vekalet ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.
Davalı … vekilinin istinaf başvurusu süresi içinde istinaf karar harcının yatırılmadığından bahisle red edilmiştir.
Davalı … vekili muhtıranın muhtara bırakıldığını ve kapıya bırakılan haber kağıdında dosya numarasının yanlış yazıldığını, usulüne uygun bir tebligattan söz edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş olup, dilekçe ekinde yer alan haber kağıdı ve dosya da yer alan tebligat mazbatası karşılaştırıldığında haber kağıdında dosya numarasının yanlış yazıldığı ve muhtıranın usulüne uygun tebliğinden söz edilemeyeceği anlaşılarak ilk derece mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddi kararının kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin …/2.maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır
Somut dosyamızda davalı … bakımından davanın reddi sebebinin diğer davalıdan farklı olduğu anlaşılmakla red edilen dava bakımından her bir davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken tek bir vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı … bakımından açılan dava değerinin 20.671,79.TL olduğu anlaşılarak ilk derece mahkemesince bu miktar üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken fazladan vekalet ücreti takdir edildiği ve davalı vekilinin vekalet ücretinin miktarına ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davanın davalı … bakımından reddine, davanın diğer davalı … kısmen kabulü ile kabul edilen dava değeri bakımından ticari faiz uygulanmasına, red edilen dava bakımından davalılar vekili yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine, davalı … bakımından açılan dava değerinin 23.500,00.TL olduğu gözetilerek bu miktar üzerinden davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddi kararının kaldırılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde oluşturulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)-Davalı … vekilinin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı istinaf başvurusunun reddi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun KABULÜ İLE,
2)-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı EK KARARININ KALDIRILMASINA,
…)-Davalı … vekilinin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
4)-Davacı vekilinin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
5)-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b/2. maddesi uyarınca … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2013/… Esas, 2019/… Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
6)-HMK’nın 353/1-b-… maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
7)-Davalı … yönünden açılan DAVANIN REDDİNE,
8)-Davalı … yönünden açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
215.470,57.TL alacağın 55.570,52.TL’sinin 15/08/2012 tarihinden, 28.995,00.TL’sinin 11/06/2010 tarihinden kalan 130.905,05.TL’sinin 04/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 14.718,79.TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10)-6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 480,60.TL tebligat gideri, 331,….TL posta gideri, 6.380,00.TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 7.192,00.TL yargılama giderinin kabul/red oranı üzerinden hesaplanan ….596,00.TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 33.165,88.TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
12)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 33.165,88.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
13)-6100 Sayılı HMK’nın 330 maddesi gereğince davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
İstinaf incelemesi yönünden;
1)-a)Davacı Banka harçtan muaf olduğundan istinaf başvurusu sırasında harç alınmadığı ve iade edilecek harç bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 54,….TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davalı …’tan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2)-a)6100 sayılı HMK’nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 114,20.TL tebligat gideri istinaf yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
…)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından lehe vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK.333 maddesi uyarınca peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/… maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır