Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/772 – 2022/1432
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/772
KARAR NO : 2022/1432
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI : 2015/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI : … TURİZM TAŞIMACILIK TİC. LTD. ŞTİ…
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZIM TARİHİ : …
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih ve 2015/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait olan … plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirkete ait sigortalı aracın, 19.04.2015 tarihinde 21:40 saatlerinde sürücü … … yönetiminde seyir halinde iken aynı istikamette seyreden … ve … plaka sayılı araçlar ile ölümlü-yaralanmalı-maddi hasarlı trafik kazasın neden olduklarını, sigortalı aracın bu kazada çok ağır şekilde hasar gördüğünü, kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını ancak araç sürücüsünün firar etmesi sebebiyle tazminat talebinin karşılanmayacağının kendilerine belirtildiğini, savcılık dosyasında araç sürücüsünün … … olduğunun açık ve net olduğunu, sigorta şirketinin gerekçesinin dayanaksız olduğunu, delil tespiti amacıyla kendilerin Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/43 D. İş sayılı dosyası üzerinde araç üzerinde keşif yapıldığını ve rapor düzenlendiğini, ayrıca aracın tamirde kalma süresinin 40 gün olduğunu, aracın ticari bir araç olduğunu, ayrıca müvekkilinin aracın hasarlı şekilde beklediği her gün zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin taleplerinin saklı kalması kaydıyla 87.258,77.TL yedek parça, işçilik bedel, 4.800,00.TL ikame araç kira bedeli, 19.500,00.TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 111.558,77.TL’nin davalı şirkete ilk başvuru tarihi olan 20.04.2015 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya neden olan kaza raporunun incelendiğinde sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı sigortalı vasıta sürücüsü 19.04.2015 tarihinde karıştığı kazanın oluşumunda … plaka sayılı otomobil sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazanın akabinde düzenlenen tutanakta kaza mahalinde aracın sürücüsü olduğunu beyan eden … daha sonra hastanede Jandarmaya vermiş olduğu ifadesinde sürücünün kendisi olmadığını, araç içerisinde bulunan … … olduğunu bildirdiği, bu nedenle sürücünün kim olduğunda dair kanaate varılamadığına ilişkin tespitin bulunduğu, hasar dosyasında mevcut 02.07.2015 tarihli … imzalı belge ile sabit olduğu üzere kaza anında aracı kullanan olduğu bildirilen … … alkollü araç kullandığı ve kaza akbainde de bu nedenle şoför değişikliği yapılmaya çalışıldığını, kaza sonrası sürücü/şoförün firar etmesi, alkol durumların saklamaya çalışmak yorumunu düşündürdüğünü, meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davaya konu talebin sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih ve 2015/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile; 19.04.2015 tarihinde meydana gelen zircirleme trafik kazasında … hasarlanan aracın hasar bedelinin 79.500,00.TL olduğu sonucuna varıldığı, davacının değer kaybı talebinin 10/03/2015-2016 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi ile açıkça teminat altına alınmadığı gibi bilirkişi raporu doğrultusunda aracın pert-total işlemine tabi tutulacağı tespiti kapsamında aracın hasarının giderilmeyeceği, perte ayrılacağı, bu kapsamda araçta değer kaybından söz edilmeyeceği, ve davacının ikame araç/araç kiralama bedeline yönelik talebin ise 10/03/2015-2016 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş. Nezdinde Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi teminatlarının incelenmesinde ikame araca ilişkin “Kiralık araç hizmeti özel şartı, a) kaza halinde ve 48 saati aşan onarımlarda eksperin onayladığı onarım süresini aşmamak üzere olay başına 7 gün ve yılda azami 2 kez, b) arıza halinde ve 48 saati aşan onarımlarda aracın çekildiği servisin hazrılayacağı arıza tespit ve tamir süresine ilişkin rapordaki onarım süresini aşmamak üzere olay başına 2 gün ve yılda azami 2 kez, olmak üzere ikame araç sağlanacaktır.” hükmüne yer verildiği, bu kapsamda ikame araç/araç kiralama’nın poliçe kapsamında olduğu ancak bunun karşılığının bir bedel olarak değil, bir hizmet olarak sağladığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 79.500,00.TL hasar bedelinden kaynaklanan maddi tazminatın 26.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece hükmedilen hasar bedelinin gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından davalı şirkete hasarın karşılanması için başvurulduğunu, davalı şirketçe araç sürücüsünün firar etmesi sebebiyle tazminat talebinin karşılanmayacağının ifade edildiğini, müvekkilinin aracın tamirini kendi imkanlarınca yaptırdığını, Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/43 D.iş sayılı dosyasında uzman bilirkişi tarafından keşif yapılarak ayrıntılı bir şekilde hesaplandığını, 87.258,77.TL olarak tespit edildiğini, bu hesabın ayrıntılı olup denetime elverişli olduğunu, ikame araç bedeli tazminatı talebinin reddi hukuka aykırı olduğunu ikame araç hizmeti vermeyen davalıya karşı bedelin istenmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, değer kaybı tazminatı talebi reddinin hatalı olduğunu, aracın davalı tarafından pert edilmediğinden değer kaybı kasko poliçesi kapsamında olduğunu, bu nedenle değer kaybı tazminatı talebi reddinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu şöyle ki, müvekkili şirketçe sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza nedeni ile açılan davada, kazanın akabinde müvekkili şirkete yapılan başvuru nedeni ile şirket nezdinde açılan ve dosyaya bir örneği sunulan belgelerde görüldüğü üzere, mevcut kazada üç aracında maddi hasara uğraması, … araçta bulunan üç kişinin yaralanması, … plakalı araçta bulunan üç kişinin ölümü ve yine aynı araçta üç kişinin yaralanması ile sonuçlandığını, … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlardan arkadan çarpma kusurunu işlediğinden asli kusurlu olduğunu, kazanın akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağında kaza mahallinde aracın sürücüsü olduğunu beyan eden …’in hastanede jandarmaya vermiş olduğu ifadesinde sürücünün kendisi olmadığını ve araç içerisinde bulunan … … olduğunu bildirdiğinden sürücü ile ilgili herhangi bir kanaate varılamadığı tespiti yazıldığını, hükmedilen hasar tutarına, araçta değişeceği iddia edilen hasarlı parçalara, parça değerine, işçilik bedeline, araçtaki değer kaybı miktarına, rayiç değere, sovtaj değerine, kazanç kaybı tutarına, araç kiralama bedeline ve toplam zarar tutarına itiraz ettiklerini, tüm tutarları kabul etmediklerini bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılarak bütünü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas, 2019/… Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
” talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait aracın davalı sigorta şirketi nezninde kasko sigorta poliçesi bulunduğunu, sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu aracın hasarlandığını, davalı sigorta şirketince araç sürücüsünün firar ettiğinden bahisle hasar bedelinin ödenmediğini, kaza tarihinde sigortalı araç sürücüsünün … … olduğunun sabit olduğunu, hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuş olup, ilk derece mahkemesince yapılan açık yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği iş bu karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Sigortalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezninde kasko sigorta poliçesi bulunduğu ve aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığı, hasar bedelinin davalı sigorta şirketince ödenmediği sabit olup, öncelikle çözümlenmesi gereken sorun, meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında yer alıp almadığı ve hasarın poliçe teminatı kapsamında kalmadığına ilişkin iddianın kim tarafından ispat edilmesi gerektiğine ilişkindir.
Tarsus 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/167-2016/53 EK sayılı dava dosyasının incelenmesinden sanık … … hakkında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak, suçu üstlenmeye azmettirmek suçlarından, sanık … hakkında ise suç üstlenme suçundan kamu davası açıldığı ve mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Kaza sonrası Jandarma görevlilerince tutulan tutanakta … …’in kaldırıldığı … Hastanesinden firar ettiği belirtilmiştir.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinden …’in … plakalı araç sürücüsü olduğunu beyan ettiği, bu kişinin daha sonraki ifadesinde araç sürücüsünün … … olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
… …’in Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu 22.04.2015 tarihli ifadesinde kendi imkanları ile hastaneye gittiğini, burada yaralı kişilerin ailelerinin olduğunu, kazanın etkisi ile can güvenliğini korumak için hastaneden ayrılarak Adana’ya döndüğünü ve gerekli tedavisini burada yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
… Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğu 22.04.2015 tarihli ifadesinde ‘Her ne kadar kollukta alınan beyanımda ambulansta benimle birlikte … … olduğunu belirtmiş isemde ambulansta yalnızdım. Araç sürücüsü ben değildim. Olay nedeniyle pişmanım. … … çocuğum var deyince olayın etkisi ile bir anda araç sürücüsü benim dedim.’ şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
… 20.04.2015 tarihinde jandarma görevlilerine verdiği ifadede araç sürücüsünün … … olduğunu beyan etmiştir.
Dosya kapsamında yer alan 25.04.2015 tarihli CD çözümleme tutanağında … …’in jandarma görevlilerine ‘abi şimdi bayan arabayı sürüyordu’ şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu … Plakalı sigortalı araçta olay günü … …, … ve …’ın bulunduğu, kaza sonrasında … …’in jandarma görevlilerine araç sürücüsünün … olduğunu beyan ettiği, …’in de ilk ifadesinde araç sürücüsü olduğunu beyan ettiği, akabinde, araçta yer alan tüm kişilerin kaza tarihinde araç sürücüsünün … … olduğunu beyan ettikleri, Tarsus 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin yukarıda özetlenen kararından anlaşılacağı üzere araç sürücünün … … olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Kaza sonucu riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığını, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde olmadığını ve oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Somut dosyamızda araç sürücüsünün … … olduğu halde … …’in araç sürücüsü olarak …’i bildirdiği, bu suretle kazanın oluşunun gerçeğe aykırı olarak ihbar edildiği gibi … …’in başka bir kişiyi araç sürücüsü olarak bildirerek jandarma görevlilerini yanıltıp alkol ölçümüne engel olduğu, tüm bu durumlar karşısında kazanın poliçe teminatı içinde kaldığını ispat yükünün davacıda olduğu, davacının olay sırasında araç sürücüsünün alkollü olmadığını somut deliller ile ispat edemediği anlaşılarak, ilk derece mahkemesince davanın reddi yerine kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddi ile hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde kurulması uygun görülmüştür.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih ve 2015/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4)-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)-DAVANIN REDDİNE,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.905,15.TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.824,45.TL’nin kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
*Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih ve 2015/… Esas, 2019/… Karar sayılı, 2020/194 Harç nolu, Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
Harç tahsil edilmiş ise davalıya İADESİNE,
c)-Davalı kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 17.733,82.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
e)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan 1.000,00.TL bilirkişi gideri olarak yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
1)-a)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)-Davalı tarafça yatırılan 1.358,00.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2)-a)Davalı tarafça yapılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 30,00.TL tebligat gideri olmak üzere toplam 178,60.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
*2004 sayılı İİK.’nın 36/5 maddesi gereğince istinaf eden davalı tarafın istinaf başvurusunun haklı görülmesi nedeniyle davalı tarafından Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/1366 Esas sayılı dosyasında … Bankası A.Ş./… 10/02/2020 tarih, … Numaralı ve 170.000,00.TL bedelli teminat mektubunun, teminat üzerinde ihtiyati tedbir veya haciz bulunmaması halinde, istinaf eden DAVALIYA İADESİNE,
b)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır