Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/766 E. 2022/1220 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/766
KARAR NO : 2022/1220
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
NUMARASI : 2016/… ESAS-2020/… KARAR
DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : TOROSLAR ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZIM TARİHİ : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 04.12.2006 tarihli Hatay İl Müdürlüğü tüm ilçeleri bunlara bağlı belde ve köyler işine ait El Bilgisayarı ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, hizmet alım sözleşmesi gereği müvekkili şirket tarafından davalının hüküm ve tasarrufunda bulunan sahada, abonelerin el bilgisayarı/ endeksör vasıtası ile abone adresinde endeksinin okunarak fatura/fatura bildirimi tanzimi ve aboneye bırakılması, durum kodu konulmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz belirlenmesi abone kayıtlarının güncellenmesi ile bu bilgilerin idare bilgisayarına GPRS üzerinden veya offline olarak aktararak faturaya dönüştürülmesi olarak belirlenen yükümlülüklerin tamamı yönünden anlaşmaya varıldığını, yüklenici tarafından bu hizmetlerin yerine getirilmesi karşılığı olarak da davalı idarenin bedel ödemesi husunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 9. ve 9.2 maddesinde idari şartname, sözleşme tasarısı, birim fiyat tarifleri birim fiyat cetveli, özel teknik şartname varsa açıklamalar ile hizmet işleri genel şartnamesinin bu sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak nitelendirildiğini, müvekkili şirketin elektronik ortamda gelen veri ile emirlerini, abone ve sayaç durum kodlarına bağlı olarak yine sözleşme hükümleri içerisinde davalı idareye elektronik olarak bildirdiğini, bu işin taraflar arasındaki sözleşmenin ayrılmaz parçası olan teknik şartnamenin 5.3 a maddesinde sayılan abone durum kodu 00-99 sayaç durum kodu 00-96 kodlarına uygun olarak yerine getirdiğini ancak davalı tarafından abone sayaç durum kodları ve kaçak ihbarına ilişkin ödemelerin yapılmadığını, davalının sözleşme ile belirlenen ancak sözleşmeye aykırılık göstererek ödemediği abone sayaç durum kodu ve kaçak ihbarından doğan alacağın istihkaka yansıtılmadan ödenmesini talep ettiklerini, davalı taraftan Ocak 2007 – Ocak 2008 dönemleri arasında abone- sayaç durum kod ve kaçak ihbarlarına ilişkin ödenmeyen alacağın talep edildiğini belirterek toplam 118.000,00.TL bedelin sözleşme bitiş tarihi olan 31/01/2008 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle hak düşürücü süre ve zamanaşımı def’i taleplerinin bulunduğunu, hak düşürücü ve zaman aşımı süresinden sonra açılan davanın bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca müvekkili ile davacı arasında sözleşme düzenlendiğini, davacıya tüm hak edişlerinin iş bu sözleşme gereği ve karşılıklı mutabakat ile ödendiğini, ödemeler sırasında davacı tarafın ne başkaca ne de fazlaya ilişkin herhangi bir saklı kayıt koymaksızın iş bu ödemeleri aldığını, yüklenicinin kesin hesaplara itirazı var ise inceleme süresi içerisinde idareye yazılı olarak bildirimde bulunmasının zorunlu olduğunu, böyle yapılmadığı takdirde kesin hesapla ilgili bütün belgeleri kayıtsız şartsız kabul etmiş sayıldığını, bundan sonra bu hesapta yapılacak herhangi bir itirazın artık dikkate alınamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı ile dosya arasındaki belgelere göre 04/01/2007-04/01/2008 tarihleri arasında yürütülen hizmet işi hakkında 13 ve 14 nolu hakedişlerin düzenlenmiş olduğu, bu hakedişlerin tarihlerinin işin bitim tarihinden sonraki 01/02/2008-29/02/2008 dönemi ile 04/01/2008-31/01/2008 dönemini kapsadığı, ancak taraflar arasında uyuşmazlık konusu işin davacı tarafından yerine getirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, esasen uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen söz konusu hakediş belgelerine davacının itirazının bulunmaması nedeniyle davalı tarafından itirazi kayıt konulmadan imzalanan hakedişlerin bu hakedişlerde yer almayan uyuşmazlık konusu alacak bakımından da kesinleşmiş sayılıp sayılmayacağı hususundan kaynaklandığı, davacı şirketin endeks okuma görevlisinin aboneliğin kurulu bulunduğu adrese gitmek suretiyle hizmet verdiği, bu sebeple hakedişe konu olmayan kaçak işlemleri ve durum kodlu işlemler bakımından davacı şirketin sözleşmedeki birim bedeli üzerinden olmak üzere davalıdan toplam 288.773,27.TL alacaklı olduğu ancak davacı tarafça dava dilekçesinde 118.000,00.TL alacak bakımından talepte bulunulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 118.000,00.TL alacağın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemenin davacı taraf olarak dava ve dava konusu taleplerinin haklı olduğuna kanaat getirerek davanın kabulüne karar vermesinin yerinde olduğunu ancak kararına esas aldığı ve gerekçe yaptığı bilirkişi raporunun okuma birim fiyatı üzerinden yapılan değerlendirmeyi dikkate alıp kaçak birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplamayı dikkate almayarak hesaplama konusunda hataya düştüğünü, bu hususta 22.10.2019 tarihli itiraz dilekçelerini sunduklarını fakat dikkate alınmadığını, mahkemece bilirkişi ek raporunda belirtilen okuma birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi kaçak ihbarı olan kodların kaçak birim fiyatı üzerinden hesaplanan duruma göre karar verilmemesinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına da açıkça aykırı olduğunu, zira 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda kaçak birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplamada tüm durum kodları kaçak ihbarı niteliğinde olan durum kodu olarak değerlendirildiğini ve ona göre hesaplamaya dahil edildiğini, dolayısı ile bilirkişi ek raporunda kaçak birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplamanın dikkate alınarak davanın kabul edilmesi gerekirken okuma birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplama dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas 2020/… Karar sayılı kararının gerekçe yönünden davacı lehine kaldırılarak davanın 14.10.2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki kaçak birim fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre ve bu rapordaki miktara dayalı olarak kabulüne, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf talebi ile; taraflar arasında Hatay İli için 04.12.2006 tarihli 923.956,02.TL bedelli Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeler uyarınca yapılan tüm hak edişler ödendiğini ve son/kesin hat ediş düzenlenerek hizmet alımı bitirildiğini, hakediş raporlarından anlaşılacağı üzere davacı yüklenicinin ihale dökümanının ve sözleşmenin eki niteliğinde olan Hizmet İşleri Genel Şartnamesi 42. Madde düzenleme hükmüne uyarlı bir itirazı olmadığını, hak ediş içerisinde yer almayan bir kalem varsa ve yüklenici eksik hak ediş düzenlendiği iddiasında ise yüklenici ara veya son/kesin hak edişe ihtirazi kayıt ile itiraz etmek zorunda olduğunu, ancak davacı hiçbir aşamada bakiye alacağı olduğu yönünde itiraz etmediğini, ihtar çekmediğini, dilekçe dahi vermediğini, bilirkişi hesaplamalarına da katılmadıklarını, bilirkişi iki raporunda da eksik evrak bulunduğunu beyan ettiğini, yerel mahkemece şirketlerine müzekkere yazılarak eksik bilgi belgeler talep edildiğini, şirketlerinin elindeki evraklar yeniden dosyaya sunulduğunu, aynı evrakların dosyaya sunulması sonrası her nasılsa bilirkişilerin bu sefer hesaplama yapabildiklerini, ancak yapılan bu hesaplamaların hatalı olduğunu, davacıya tüm alacaklarının ödendiğini, bakiye alacağının kalmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmak yükümünde olduğunu ve bu şekilde hareket etmesi gerektiğini, ihale ilanından son/kesin hak ediş düzenlenip iş bitirilene kadar bakiye alacağı olduğu yönüne herhangi bir itirazı olmayan davacının iş bitirildikten yıllar sonra işbu davayı açmasında hukuki bir yarar olmadığını, bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/… Esas, 2020/34Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; istinaf dilekçelerinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında El Bilgisayarı Endeksör ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından davalının hüküm ve tasarrufunda bulunan sahada abonelerin el bilgisayarı/ endektör vasıtasıyla abone adreslerinde endekslerin okunarak fatura/fatura bildirimi tazmini ve aboneye bırakılması, durum kodu konulmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone bilgilerinin güncellenmesi ile bu bilgilerin İdare bilgisayarına GPRS üzerinden veya Ofline olarak aktarılmasına ilişkin işlerin belirlenen yükümlülüklerin tamamı yönünden anlaşmaya varıldığını, sözleşme uyarınca davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Ocak 2007 – Ocak 2008 dönemleri arasında abone- sayaç durum kod ve kaçak ihbarlarına ilişkin ödenmeyen alacağının bulunduğunu belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise davacının hak edişlere bir itirazının olmadığını, ödemeler sırasında herhangi bir saklı kayıt koymaksızın ödemeleri aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında 04.12.2006 tarihli Hatay İli Merkez, İlçeler, Beldeler Köyler “El Bilgisayarı ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi” imzalandığı, Hatay İl Müdürlüğü işine ait, abone sayaç ve kaçak kod bildirimi nedeniyle sözleşme kapsamında verilen hizmet nedeniyle abone- sayaç durum kod ve kaçak ihbarlarına ilişkin alacağın ödenmediği iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yargılama aşamasında alınan 14..10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ne kadar sayıda kaçak elektrik kullanımı sayılacak bildirimlerden, ne kadarına işlem yapılarak davalı kurum tarafından tahakkuka bağlanıldığının mevcut belgelere göre tespit edilemediğinden davacının bu maddeye istinaden alacağının hesaplanmasının mümkün olmadığını, ancak ibraz edilen 13.ve 14.hakedişler baz alınarak davacıya hiçbir şekilde kaçak elektrik bildirimi dolayısıyla ödeme yapılmadığının dikkate alındığında bu bildirimlere (782.070 adet) ana hizmet bedeli karşılığı olarak ödeme yapılmasının gerektiğini ve bedelin de 143.118,81.TL olduğunu, aynı şekilde kaçak ihbarı sayılacak bildirimler dışında yapılan 795.926. adet bildirim içinde ana hizmet bedeli karşılığı olarak ödeme yapılmasının gerektiğini ve bedelinin de 145.654,46.TL olduğu hesaplandığından davacının toplam alacağının 288.773,27.TL olduğu, ibraz edilen 13.ve 14.hakedişler baz alınarak davacıya hiçbir şekilde kaçak elektrik bildirimi dolayısıyla ödeme yapılmadığı dikkate alındığında bu bildirimlerin kaçak ihbarı olarak değerlendirilip, tahakkuk bağlanmış olduğunun kabul edilmesi halinde ise (782.070. adet) kesme bağlama bedelinin %50’si (3.90 TL) üzerinden ödenmesi gereken bedelinin de 3.050,073.TL olduğu ve bununla birlikte; kaçak ihbarı sayılacak bildirimler dışında yapılan 95.926. adet bildirim içinde ana hizmet bedeli karşılığı olarak ödeme yapılmasının gerektiğini ve bedelinin de 145.654,46.TL olduğu hesaplandığından davacının toplam alacağının 3.195.727,46.TL olabileceğinin hesap edildiğini, güncel Yargıtay kararlarında “itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişlerin hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağı” görüşünün benimsendiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 04/12/2006 tarihli El Bilgisayarı ile Endeks Okuma Hizmet Alımı” sözleşmesinin “Sözleşmenin Ekleri” başlıklı 9.1 maddesinde; “İhale dokümanı, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup, idareyi ve yükleniciyi bağlar. Ancak, sözleşme hükümleri ile ihale dokümanlarını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki yada farklılık olması halinde, ihale dokümanında yer alan hükümler esas alınır.”, 9.2. maddesinde; “İhale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
1-Hizmet İşleri Genel Şartname, 2-İdari Şartname , 3- Sözleşme Tasarısı 4- Teknik Şartname, 5-Standart Formlar, 9.3 maddesinde; zeyil nameler ait oldukları dokümanın öncelik sırasına sahiptir. ” hükümleri yer almaktadır.
Sözleşmenin eki niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 2/3. maddesinde; “Bu genel şartname sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçasıdır.” hükmü yer almaktadır.
Sözleşmenin eki niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinin a bendinin 1/10. paragrafında; “…yüklenicinin geçici hak edişleri, itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hak ediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hak ediş raporunun “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek itiraz şerhi ile imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hak ediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hak ediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hak edişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok 10 gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hak edişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. ” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, taraflar arasındaki Hizmet Alım Sözleşmeleri’nin 9.1, 9.2. maddeleri ile sözleşmenin eki niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 2/3 maddesi yollamasıyla 42. maddesinde, yüklenicinin itirazlarını maddede belirtilen şekilde ve süresinde bildirmediği takdirde hak edişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nun 193. maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, taraflarca ileri sürülmese dahi resen dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, Dava konusu sözleşmelere ilişkin hakediş raporlarından davacının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin hak ediş bedellerini aldığı anlaşılmakta olup davacı taraf da hak edişlere itiraz ettiğine dair bir delil bildirmemiştir. Bu durumda, mahkemece davacı hizmet verenin Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde gösterilen şekilde yaptığı herhangi bir itirazının bulunmadığı nazara alınıp davacının hak edişleri olduğu gibi kabul etmiş sayıldığı, kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.(YARGITAY 23. Hukuk Dairesi’nin 2019/1599 – 2020/2152 EK Sayılı kararı benzer mahiyettedir.)
Davacı vekilince istinaf dilekçesinde mahkemece bilirkişi raporuna itirazın dikkate alınmadığı, gerekçe yönünden ilk derece mahkemesi kararının istinaf edildiği belirtilmiş ise de, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, bu nedenle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b -2 maddesi gereğince davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nın 355. maddesi gereğince Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih ve 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1)-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2)-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3)-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2020 tarih, 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4)-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
a)-DAVANIN REDDİNE,
b)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70.TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.015,15.TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.934,45.TL’nin kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacıya İADESİNE,
c)-Davalı kendisini vekil vasıtasıyla temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 18.700,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d)-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
1)-a)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
b)-Davalı tarafça yatırılan 2.015,15.TL istinaf karar harcının kararın kesinleşmesi ile talep halinde davalıya İADESİNE,
2)-a)Davalı tarafça yapılan 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
b)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,
5)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce YAPILMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 01/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır