Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/762 E. 2022/1224 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 9. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/762
KARAR NO : 2022/1224
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2018/… ESAS-2019/… KARAR
DAVACI :… –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1-… – T.C:… –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2-… – T.C:…- …
DAVA : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
YAZIM TARİHİ :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, istinaf talebinin süresi içinde yapıldığı, başvuru şartlarının yerine getirilmiş olduğu ve istinafa başvuru koşullarının mevcut olduğu dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
İDDİALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: müvekkili şirketin Adana Büyükşehir Belediyesi’nden Pozantı ilçesindeki su tesisi kiraladığından bu tesisleri çalışır vaziyete getirmek amacıyla bir dizi tadilatın yaptırıldığını, bu tadilatlarla ilgilenmesi ve tesisi çalışır hale getirmesi için diğer borçlu …’yı görevlendirdiğini, diğer borçlu …’nın bu tadilatlar için gerekli malzemeleri almak amacıyla müvekkili şirket yetkililerine senet imzalattığını ve bunun karşılığında mal satın alacağını belirttiğini, davaya konu senetlerin de bu amaçla keşide edilerek müvekkili şirketin işini yapan …’ya teslim edildiğini, müvekkili şirketin işini yapan …’nın mal almak amacıyla dava konusu senetleri lehtarı olan …’a teslim ettiğini, …’ın da dava konusu senetleri teslim almasına rağmen malları teslim etmediğini, …’dan senetlerin iadesi talep edilmiş ise de iade etmediğini, daha sonra ne … ile ne de müvekkili şirket ile hiç bir alışverişi olmayan … adına ciro edilerek icra takibine konu edildiğini, davalıların işlemlerinin muvazalı olduğunu, müvekkiline Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin haksız olduğunu belirterek söz konusu senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile; davalı müvekkilinin senet borçlularından dava dışı …’nın işlerinin bozulması ve ticari hayatının aksaması nedeniyle borç para verdiğini, ancak borç olarak vermiş olduğu parayı …’dan tahsil edememesi üzerine dava dışı … tarafından davaya konu bonoların davalı müvekkiline teslim edildiğini, davalı müvekkil de alacağının tahsili amacı ile davaya konu bonoları icra takibine konu ettiğini, davacı taraf bonolardaki imzaya ve bonoların kambiyo vasıflarına herhangi bir itirazda bulunmadığını, özetle bonoların önceki hamili ile aralarındaki ticari ilişkiye değindiğini, bu hususların davalı müvekkilini ilgilendirmediğini, bu nedenlerle haksız ve hukuk dayanaktan yoksun davanın ve sair taleplerin reddine, alacağın %20’si üzerinden davalı müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… sayılı kararı ile; 6102 sayılı TTK’daki yasal düzenlemeye göre bono niteliği itibariyle sebepten mücerret olmakla birlikte uyuşmazlık konusu bonolarda ihdas sebebi olarak bonoların bedelinin “malen” ahzolunduğunun kayıtlı olduğu, bu kaydın temel ilişkide lehtarın keşideciye mal teslim ettiğini gösterdiği, bonolardaki bu kaydın aksine olarak bonoların verilme sebebini teşkil eden temel ilişkide malı teslim almadığını ileri süren davacının bonodaki bu kaydın aksini yazılı delil ile ispat edebileceği, davacı tarafça bu konuda bir delil ibraz edilmediğinden davacının davalılardan …’a yönelik davasını ispat edemediği, öte yandan davacının uyuşmazlık konusu bonoları muvazalı olarak davalı …’dan ciro yoluyla teslim alıp takibe koyduğunu ileri sürdüğü diğer davalı …’ın bile bile sırf davacıyı zarara uğratmak maksadıyla uyuşmazlık konusu bonoları iktisap ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafça bu konuda da herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu sebeple davacının davalılardan …’a yönelik davasını da ispat edemediği anlaşılmakla davacının davasının reddine, davalılardan … tarafından kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep edilmiş ise de İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan zarar bakımından tazminata hükmedilebileceği, ancak davacının dava dilekçesindeki takibin durdurulması konusunda ileri sürdüğü ihtiyati tedbir talebinin 06/11/2018 günlü tensip tutanağının 9 nolu ara kararı ile reddine karar verildiği, bu itibarla takip alacaklısı davalının takibe devam ederek alacağına kavuşma imkanı bulunduğundan kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davalı …’ın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebi ile; itiraza konu dosyada görülmekte olan dava her ne kadar menfi tespit davası olarak açılmış ise de dava devam eder iken müvekkil şirketin davalılara 25.000,00.TL haciz tehdidi nedeniyle ödemek zorunda kaldığını, itiraza konu kararda bu husustan hiç söz edilmediğini yerel mahkemenin hüküm tesis eder iken menfi tespit davalarında ispatın sadece ve sadece belge ile olabileceğini kabul ederek ve sadece buna göre değerlendirme ve araştırma yaparak hüküm tesis ettiğini, oysaki itiraza konu davada, müvekkil şirket adına işlemler yapan …’nın içinde bulunduğu muvazaa söz konusu olduğunu, davalılar birbirini hiç tanımadıklarını, davalıların hiçbir alışverişde bulunmadıklarını, buna ilişkin talepleri olan davalı …’ ın tacir olması nedeniyle defterlerinin incelenmesi halinde dava konusu senede ilişkin hiç bir kaydın olmadığının görüleceğini, dava dışı …, müvekkil şirketle husumetli olduğunu ve alacağının bulunduğunu iddiasında olduğundan söz konusu senedin bedelini tahsil etmeyi amaçladığını, davalı … vekili olan avukatın bu şekli ile takibe başlaması halinde kanuni defilerin ileri sürüleceğinden bundan kurtulmak amacıyla, senet de lehtar tarafından cirolu olduğundan kardeşi adına icra takibi başlatıldığını, icra dosyası incelendiğinde de görüleceği üzere davalı borçlu Ahmet hakkında hiç bir işlem yapılmadığını, yerel mahkeme bu beyanlara yönelik hiç bir araştırma yapmadan kararda sadece davacı bu iddiasını ispatlayamamıştır demek suretiyle hüküm tesis ettiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararı eksik inceleme sonucundan hüküm verdiğini, bu nedenlerle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas, 2019/… karar sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibarıyla “Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)” davasıdır.
Davacı tarafından, Pozantı İlçesindeki su tesisinin kiralandığını, tesisin tadilat işlemleri için …’yı görevlendirdiğini, tadilat için gerekli malzemelerin alınması için dava konusu senedin imzalanarak …’ya verildiğini, …’nın da senedi …’a teslim ettiğini, …’ın malları telim etmediğini, daha sonrada …’a ciro edildiğini, davalıların muvaazalı olarak hareket ettiklerini ve haksız olarak senedin tahsil edilmeye çalışıldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı … ise, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı … tarafından 30.000,00 TL asıl alacak, 2.598,90 TL işlemiş faiz, 90,00 TL %0,30 Komisyon olmak üzere toplam 32.688,90 TL nin tahsili için takip borçluları … Yemekçilik Su ve Su Ürünleri İthalat İhracat Ticaret Ltd. Şti ile … hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak 06.07.2017 tanzim 10.09.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli, 06.07.2017 tanzim 10.11.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli, 06.07.2017 tanzim 10.12.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli senetlerin gösterildiği anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu bonoların incelenmesinde, 06.07.2017 tanzim tarihli 10.09.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli, 06.07.2017 tanzim tarihli 10.11.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli, 06.07.2017 tanzim tarihli 10.12.2017 vade tarihli 10.000,00.TL bedelli keşidecisinin … Yemekçilik Su ve Su Ürn. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. lehtarının … Su Arıtma Sistemleri-… olduğu bonoların Sedar Toprak’a ciro yoluyla devredildiği, bonoların … tarafından kefil sıfatıyla imzalandığı, senet metinlerinde malen kaydının yer aldığı anlaşılmıştır.
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya ait ise de, alacak ilişkisi kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa senede karşı senetle ispat kuralı gereği, ispat yükü tekrar davacı- borçlu tarafa geçmektedir. Kambiyo senetleri illeten mücerret olup, senet borçlusu tarafından, senedin gerçek bir borç ilişkisini göstermediği, senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde ispatlanmalıdır.
Somut olayda davacı bonolara konu malların teslim edilmediği ileri sürülmekte olup malen kaydı malın bononun düzenlendiği anda teslim edildiğine karine oluşturur, bu nedenle davacının bu karinenin aksini yani malın teslim edilmediğini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, ( benzer nitelikte Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05.04.2017 tarih 2016/9304 E. ve 2017/2816 K. sayılı içtihatı) davacı tarafından, dava konusu bonodaki imzaların inkar edilmediği malların teslim edilmediğine dair yazılı belge de ibraz edilmediği, takibe konu bonoların ciro yoluyla diğer davalı …’a devredildiği, keşidecinin bonoların bedelsiz olduğunu … ‘a karşı sürebilmesi için devralan kişinin bile bile borçlunun zararına hareket etmesi ve bununda usulüne uygun deliller ile ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafça bu hususu ispatlar nitelikte delil ibraz edilmediği, davalı …’ın defterlerinin incelenmesinin sonuca etkili olmadığı, tüm bu nedenlerle, ispat yükü kendine düşen davacının, borcun olmadığı yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olması nedeniyle istirdat talebi yönünden ayrıca değerlendirme yapılmasının gerekmediği, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelere, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerin yerinde olmadığı, kanaatine varılarak HMK’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere :
1)Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2018/… Esas, 2019/… sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70. TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3)-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4)-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde İADESİNE,
6)-6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince YAPILMASINA,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle; 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince karar tarihindeki dava değerinin 107.090,00.TL’nin altında olması nedeniyle kesin olmak üzere 01/11/2022 tarihinde karar verildi.
01/11/2022


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır